O akşam yemek oldukça sessiz geçiyordu. Ne Doğu iş ile alakalı Melih'e bir şey söylüyor ne de o Doğu'ya soru soruyordu. Kimse konuşmuyordu ama Güneş ve Işık neşeli bir şekilde yemeklerini yiyordu. Işık daha önce yapmadığı bir şey yaparak Güneş'ten kendisini yedirmesini istemişti. Genç kız onun bu davranışına çok şaşırsa da masum bir şekilde kabul etmesi için çakır gözlerini kendi gözlerine dikmesine dayanamayıp kabul etmişti."Bu kadar yeter mi küçük adam?" Işık başını iki yana sallayarak "Daha doymadım ki anne!" diye itiraz etmişti. Doğu keskin bakışlarını oğluna dikerken içindeki kıskançlık tohumlarının filizlenmeden öldürmeye çabalıyordu. Bakışlarını karşısında ki oğlu ve karısından ayıramıyordu. Güneş'in büyük bir özenle oğlunu yedirmesi genç adamın anlamsız bir şekilde öfkelenmesine neden olmuştu. Kendisine soğuk davranıyor ama kendisinden olana kıyamıyordu. Dişlerini sıkarken Güneş başını kaldırıp ona baktığında göz göze gelmişlerdi. Doğu farkında olmadan ona işaret yaparak oğlunu yedirmeyi bırakmasını ima etmişti.
"Koca çocuk oldu onu bu kadar şımartma."
Güneş omzunu silkeleyerek "Onu şımartmak istiyorum, nasıl davranacağıma sen karar veremezsin." Doğu masada olan diğer iki kişiyi unutarak "O zaman babasını da şımartman gerekecek!" dediğinde Güneş'in ağzı değim yerindeyse iki karış açık kalmıştı. Hızla diğer kişilere bakarken utançtan yerin dibine gireceğini sanmıştı ama ne masanın diğer ucunda oturan Melih onlarla ilgileniyor ne de Nerisa onları dinliyordu. İkisi de dalgın bir şekilde yemeklerini yiyordu.
"Çok sessizsiniz bu akşam, bir sorun yok ya?"
Güneş üzerinde ki bakışlardan kurtulabilmek için konuşmak zorunda kalmıştı. Melih bakışlarını genç kıza çevirince Güneş istemeden de olsa yutkunmuştu. Bu adam ona neden bu şekilde bakıyordu şimdi? Doğu da onun bakışlarını fark ederek araya girmişti.
"Sorun yok sadece biraz yorulduk. Yemekten sonra oturur biraz sohbet ederiz. Ayrıca sevgili karıcım bize birer kahve yapar değil mi?" Güneş tam ona 'Zıkkkım iç' diyecekti ki Doğu'nun uyaran bakışlarını fark edince yapmacık bir şekilde "Ne demek kocacım, ben sana hizmet için buradayım zaten!" dedi. Onun alttan alta iğnelemesi karşısında Doğu gülmemek için kendisini zor tutmuştu. Onun yapmacık davranmaya çalışması genç adamın komiğine gitmişti. İstese de asla yapmacık olamayacağını belki de en iyi bilen kişi kendisiydi. Melih başını sallayarak onları onayladıktan sonra kolundaki saate bakmıştı. Bu durum Güneş'in gözünden kaçmazken gülümseyerek "Randevunuz mu vardı Melih bey?" Melih keskin bakışlarını karşısında ki Güneş'e çevirmişti. Onun iğneleyici sözlerine karşılık içinden Güneş için 'Şu sarı cadı neyin peşinde anlamalıyım!' diye geçiriyordu.
"Hayır randevum yok, sadece merak ediyorum, çalışanlarınızla çok yakınsınız."
Güneş onun ne demek istediğini az çok kestirebiliyordu. Bir şey söyleme gereği duymadan masadan kalkarak "Ben çayı ocağın üzerine koyacağım, size afiyet olsun." dediğinde kapıdan çıkmak üzereydi. Doğu onun bu davranışına anlam veremezken izin isteyerek karısının arkasından mutfağa yönelmişti.
Güneş mutfağa girer girmez Aslı hanıma gülümsedi."Çay demleyeceğim, içerdekiler çok kasıntı kaçmaya yer aradım." Aslı hanım onun itirafına gülümseyerek bakmış ve hemen ardında ki kişiyi görünce de gülümsemesi dudağına donup kalmıştı. Aslı hanım Doğu'nun yaptığı baş işareti ile mutfaktan çıkarken Güneş'in "Aslı abla bana çay kavanozunu uzatır mısın?" diye sordu. Kendisine uzatılan kavanozu bakmadan alarak teşekkür ederken arkasından gelen "Bir şey değil!" sözleri ile hızla arkasına dönmüştü. Doğu ona sırıtarak bakıyordu. "Eee karıcım bana ne işler çevirdiğini söyleyecek misin yoksa gece odada mı alayım cevabımı?" Güneş gözlerini büyüterek genç adama bakarken doğu onun ani tepkilerini eğlenerek izliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/33581436-288-k605554.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzgünüm Sana Aşık Oldum!
RomanceBirlikte büyüyen Güneş ve Doğu'nun yıllar sonra yeniden bir araya gelerek hissettikleri aşkı keşfetmesiyle her şey değişiyor. Tam sekiz yıl sonra Doğu dedesinin ölümüyle doğduğu çiftliğe dönmüştür. Adı gibi etrafı ısıtan Güneş'in hala çiftlikte ka...