30. Bölüm

107K 6K 145
                                    

Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Yeni hikayelerimi mermaridd.com adresinden okuyabilirsiniz.  Ayrıca hikayemizin vote sayısı oldukça artmış ve bu beni gerçekten çok mutlu etti. Size yorum yazamıyorum çünkü yorum butonu sürekli hata veriyor. Hikayeyi düzenleyebildiğim kadar düzenliyorum. Yine de hata varsa affola..:(

İYİ OKUMALAR!!!

****

Boynuna değen esintinin sıcaklığıyla hafif gülümsemişti genç adam. Biraz daha yatağında kaykılmaya çalıştığında üzerinde hissettiği ağırlıkla duraksadı. Gözlerini aralamadan boşta kalan eliyle üzerindeki ağırlığın nedenini anlamaya çalışırken meraklıydı. Elinin altına gelen yumuşak bedenle tek gözünü açarak bedenin sahibin bakmıştı. Gördüğü kişiyle de yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Güneş bir kolunu genç adamın beline dolamış ve yüzünü boyun köküne gömmüş bir şekilde uyuyordu. Üstelik tek ayağı da genç adamın üzerine atılmış bir şekilde... O kadar masum görünüyordu ki o anda yatakta başka birinin olması gerektiğini düşünecek durumda değildi. Derin bir nefes alırken göğsü hafif havalanmıştı. Güneş biraz daha genç adama sokularak memnun bir şekilde mırıldandı. Onun ne söylemeye çalıştığını anlayabilmek için kulağını genç kızın dudaklarına doğru yaklaştırmış ama bir şey anlamamıştı.

Genç kızı izlemeye öyle dalmıştı ki evin içinde yankılanan sesin farkında bile değildi. Birden odasının kapısı sertçe açıldığında ise genç adamın bakışları kapıdan içeriye öfkeyle giren kişiye dönmüştü.

"Seni adi herif!" Esra çocuğu almak için erken gelmişti ve aşağıda çalışanların engelleriyle karşılaşınca iyice sinirlenmişti. Üstelik Doğu'nun ve Güneş'in hala uyuduğunu öğrenince tüm siniri tepesine çıkmıştı. Doğu hala kollarında olan genç kızın başını yastığına koymak istediğinde Esra alaycı bir şekilde genç adama bakmıştı. "Sonunda onu koynuna almayı başardın öyle mi? Acıyorum senin şu haline. Yakında o da seni bırakıp gidecek, göreceksin o da sana benim gibi dayanamayacak!" Doğu yatağından kalkarken Esra'nın bağrışları genç kızı da uyandırmıştı. Uyku mahmuru ne olduğunu anlayamayan genç kız gözlerini araladığında karşısında öfkeli Esra'yı bulunca önce rüya gördüğünü sanmış ama sonra onun sesiyle yerinden sıçramıştı. 

"Seni küçük fahişe, sonunda kocamın yatağına girmeyi başardın, mutlu musun?" Doğu onun sözleriyle öfkelenerek Esra'nın yanında soluğu almıştı. Güneş ise kulaklarında yankılanan 'fahişe' kelimesini beyninde döndürüyordu. Bu kadın ona bu hakareti mi etmişti? Peki neden, nikahlı eşiyle aynı yatakta yattığı için mi? Öfkeyle dişlerini sıkarken Doğu'nun genç kadını boynunu sıktığını görmüş ve hızla yerinden doğrularak genç adamın koluna yapışmıştı.

"Doğu bırak onu..."

Genç adamın gözü öfkeden hiç bir şey görmüyordu. Güneş sesleniyor ama o duymuyordu. Sonunda çığlık atan genç kız "Yeter artık bırak şu lanet olası kadını!"

Doğu kulaklarına gelen tiz çığlıkla ne yaptığını fark ederek hızla elini Esra'nın boynundan çekmişti. Boşluğa düşen genç kadın nefes almak için uğraşırken bir yandan da tutan öksürük nöbetini geçirmeye çalışıyordu.

"Sen... sen manyaksın, beni az kalsın öldürüyordun!" Esra güçlükle konuşabiliyordu. Doğu onun sözleriyle ters bir şekilde Esra'ya bakmıştı. "Bir daha sakın... Sakın ona hakaret edeyim deme... Sakın o kirli ağzına karımın adını alma!" Güneş yutkunarak genç adama bakmıştı. Kendisini savunduğuna inanamıyordu. Az önce Esra'nın sözlerinin kendisinde oluşturduğu o kesif öfke yok olmuştu. Yüzünde garip bir gülümseme ile yerde duran kadını ayağa kaldırıp kapıya yönlendirmişti.

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin