11. Bölüm

123K 5.8K 63
                                    

Öncelikle yorum yapan herkese teşekkür ederim. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Bakalım ne olur. :) Doğu'nun işi zor. Hem oğlu hem de geçmişinden gelen bir kız kafası çok ağrıyacak gibi :D

******************

Genç kız şirketten içeriye adım attığında içinde yerleşen garip hislere anlam verememişti. Tedirgin olmuştu! Sanki biri onu izliyormuş gibi tüm bedeni ürpermişti. Yutkunarak güvenliğe doğru ilerlerken üzerinde ki bakışları hissedebiliyordu. Sonunda güvenliğe ulaştığında içeriye girebilmesi için kart basması gerektiğini öğrenmişti. Güneş etrafına bakınarak kısa bir göz gezdirdikten sonra "Henüz kartım verilmedi, bunun için yetkiliye sorabilirsiniz!" dediğinde adamlardan biri genç kızı diğer güvenlik görevlisi ile bırakarak danışmadan yetkili kişiyi aradı. Sadece birkaç dakika sonra Güneş asansörle en üst kata çıkmaya başlamıştı. Derin bir nefes alarak rahatlamaya çalışan genç kız asansörün kapısının açılması ile adının seslenildiğini duydu. Bakışları kendisine seslenen yirmili yaşların sonunda olduğu belli olan esmer güzeline çevrilince yutkunmadan edememişti. Kadının bakışlarında ki ifadeden ne çıkaracağını kestiremiyordu. 

"Güneş Sözen siz misiniz?" genç kız başı ile onayladıktan sonra "Evet benim." diye karşılık verdi. Kadın elini uzatarak "Merhaba ben Serdar beyin sekreteriyim, bana verilen bilgiye göre siz yeni proje için ona yardım edeceksiniz!" Güneş onun sözleri karşısında gerilmişti ama bunu belli etmemeye çalışıyordu. Sadece başı ile onaylamakla yetinmişti. Peki bu Serdar bey de kimdi böyle? Sorularını sormaya cesaret edemezken sekreterin bir kapıyı tıklattığını ve sonra kendisini çağırdığını duymuştu. Güneş ağır adımlarla kapıdan içeriye büyükçe ofise girerken kendisine bakan bir çift gözle duraksamıştı. Adamın bakışlarında kendisini tedirgin eden bir şey vardı. Üzerine dikili bakışlardan hoşlanmamıştı. Gözleri kısılmış bir şekilde kendisini izleyen adam kendisini tanıştıran sekreterin sözleri duymuyordu bile. Daha ki Serdar'ın "Kaza geçirdiğinizi duymuştum, umarım şimdi iyisinizdir?" dediğinde adamın dişlerini sıkarak konuştuğuna yemin edebilirdi. Adam öfkeliydi ama neden öfkeli olduğunu bilmiyordu. Adamı öfkelendirecek bir şey yaptığını düşünmüyordu. İçinden öfkesini kendisinden çıkarmaması için dua ederken ilk günden adamla kavga etmek istemiyordu. Öyle ki Güneş asla geri adım atmaya niyetli değildi. Bakışlarını hangi cesaretle yaptığını bilmeden adamın gözlerine dikmişti. Serdar alaycı bir şekilde ona bakmaya başladığında ise genç kız şaşırmıştı. Dengesiz! Aklına ilk gelen sonuç bu olmuştu. Karşısında ki adam kesinlikle dengesizdi! Serdar sekreterine çıkmasını işaret ederek bakışlarını yeniden Güneş'in üzerine çevirmişti. 

"Geçin şöyle oturun Güneş Hanım!" Güneş gösterilen yere otururken dikkatle karşısında ki adamın davranışlarını değerlendirmeye başlamıştı. Sanki onu daha önce görmüştü ama hatırlamıyordu. Hatırlamayı boş vererek onun sözlerini dinlemeye başladı. Serdar da sanki daha sonra onunla yüzleşmeyi istermiş gibi hemen iş konuşmaya başlamıştı. Ne kadar ciddi olmaya çalışsa da karşısında oturan kızın kendisini tanımaması karşısında öfkelenmişti. Demek ki otobüsün zayıf ışığında kendisine dikkat etmemişti. İşte bu onun için bir ilkti. İlk kez etrafında olan bir kadın tarafından dikkate alınmıyordu. Üstelik her girdiği yerde tüm gözlerin üzerine çekmeye alışık biri olarak bu onun egosunu zedelemişti. Elinde aldığı kalemi parmaklarının arasında çevirmeye başladığında Güneş'in de bakışları o kaleme çevrilmişti. "Tam olarak ne iş için işe alındığınızı biliyor musunuz?" Güneş başını iki yana sallayarak bildiği tek şeyi söylemişti. "Sadece kısa süreli işe alındığımı biliyorum efendim!" Serdar içinden bunun doğru olmadığını söylese de başını sallayarak kızı onaylamaktan geri durmamıştı. Karşısında ki kızla alakalı planları vardı. Öncelikle Serdar'ınn kim olduğunu onun aklına kazımak gibi - ki bunun zorluğu konusunda en ufak bir fikri bile yoktu.

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin