22. Bölüm

125K 6K 110
                                    

"Görseldeki kız tıpkı Güneş'i hayal ettiğim gibi. :) :) Umarım bölümü seversiniz. Ayrıca Vote ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. :D

**************

Etrafında ki bakışları önemsemeden başı dik bir şekilde yürüyordu. Genç kız elindeki belgeyi sıkmaktan buruşturduğunun bile farkında değildi. Okulun ilk gününde evli olduğunu belgeleyen kağıdı öğrenci işlerine verip dersine yetişebilmek için acele ediyordu. Dikkat çekici güzelliğinden bir haber etrafında ki hayran bakışların farkında değildi yada bu bakışları umursamıyordu. Aklında o anda ne gibi bir düşünce olduğunu bilmeden ulaşmak istediği yere vardığında duraksamıştı. Derin bir nefes vererek kapıyı tıklattığında içerinden ses gelmesini beklemeden ağır bir şekilde odaya girmişti. Önünde ki masa da dosyalarla uğraşan görevli başta genç kıza bakmasa da birkaç saniye sonra ağır bir şekilde başını kaldırarak kalın çerçeveli gözlüklerinin üzerinden genç kıza baktı. Sert ve otoriter sesi öğrenciye taviz vermeyeceğini yansıtıyordu sanki, ya da genç kıza öyle gelmişti. Son bir haftadır düşüncelerini toparlayamayan Güneş yutkunarak elindeki belgeyi kendisine dik bir şekilde bakan orta yaşlı görevliye uzatmıştı. Adam genç kıza 'bu ne?' der gibi bir bakış attıktan sonra belgeyi alarak incelemeye başlamıştı. 

Güneş bir tepki bekliyordu ama adam tekrar önündeki dosya ile ilgilenmeye başlayınca Güneş rahatsız olarak "Acaba getirmem gereken başka belge var mı? Evli biri olarak başka..." Adam genç kızın sözünü keserek "Anladık, iyi ki evlendin bunu başa kalkmanıza gerek yok!" dediğinde genç kız şaşkın bir şekilde adama bakmıştı. Cevap vermek istiyor ama, ama ağzını açıp bir şey söyleyemiyordu. Sonunda öfkeyle odadan çıkarak hızlı adımlarla oradan uzaklaşmıştı. Kendi kendisine söylenirken daha ilk günden dersine geç kalmak istemiyordu. Öğrenci işleri binasından çıkarak hızla kendi bölümünün bulunduğu fakülteye doğru ilerlemeye başlamıştı. Etrafına bakmıyordu, zira şuanda tanıdık kimseyi çekemeyecekti. Kendisine seslenen kimseyi duymuyordu. Dersin başlamasına son dakikalar kala dersliğe giren genç kız geçen yılki sınıftan tanıdığı birkaç arkadaşını görmüş ve hafif gülümseyip onlara selam vererek boş bir masaya geçmişti. 

Derin bir nefes alan Güneş sınıfa giren hoca ile yüzünü asmıştı. Adam ilk dersten onları sıkacaktı anlaşılan. Ama birkaç dakika sonra düşüncelerinin ne denli değiştiğini anlayınca şaşırmıştı. Bitki koruma dersini veren profesör okulun en katı hocalarından biriydi. Adamın kendine has prensipleri vardı ve tüm öğrenciler ona saygı duymakla birlikte tedirgin bir şekilde yaklaşırdı. Güneş kendisini adamın söylediklerine o kadar kaptırmıştı ki hocanın kendisine sorduğu soruları farkında olmadan cevaplıyordu. Tıpkı bir hülya aleminde dolaşıyordu. Son olarak hoca farklı bir soru sorunca duraksamıştı. "Thripsler'in asmalar üzerinde ki etkileri nelerdir?" Güneş gelen soru ile kısa bir duraksama yaşamıştı. Hocanın bakışlarında ise anlam veremediği bir ifade vardı. Sınıftakiler genç kıza tedirgin bir şekilde bakarken Güneş derin bir nefes alarak hocaya "Hocam sorunuzu tekrarlar mısınız?" diye sorduğunda hoca onun dersi dinlemediğini düşünerek alaycı bir şekilde gülümsemişti. Az önce sorduğu soruyla alakalı bir şey anlatmayan hoca, genç kızında da hocanın bu konuyu anlatmadığının farkında olduğunu algılayamamıştı. 

"Thripsler'in asmalar üzerinde ki etkileri?" Genç kız kısa bir an düşünerek hocaya bakışlarını sabitlemişti. "Hocam ders boyunca Thripsler'den bahsetmediniz ama sorunuza cevap vermek istiyorum. Thripsler, bağda gözlerden başka sürgün, yaprak, tomurcuk ve çiçek gibi genç dokulara yumurta koyarak ve beslenerek de zararlı olurlar. Tanelerde ilk zarar belirtilerine asmanın koruk döneminden itibaren rastlanmaktadır. Bu dönemde F.occidentalis'in taneler üzerine yumurta koyarken açtığı yaranın etrafında hale şeklinde oluşan renk açılmaları düşük yoğunlukta da olsa, sofralık üzümlerde kalitenin düşmesine ve ihracatta sorun yaşanmasına neden olmaktadır. Thripsler ülkemiz bağ alanlarında yaygın olarak bulunmaktadır." Güneş'in sözlerinin sonunda adam bakışlarını genç kıza sabitlemişti. Güneş hocanın değişen yüz ifadesine karşılık bakışlarını kaçırarak çantasını toparlamaya başlamıştı. Ders saati bitmişti ama hoca hala dersi bitirmemişti. Ayağa kalkan genç kız izin isteyerek sınıftan çıkarken sınıfın kapısını kapatmasıyla derin bir nefes bırakmıştı. O ana kadar nefesini tuttuğunun farkında bile değildi. Bugünlük ders bitmişti. Çantasını omzuna atarak okuldan uzaklaşırken arkasından seslenen kişiyi duyunca duraksamak zorunda kalmıştı. 

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin