50. Bölüm

101K 5.3K 117
                                    


*****

Genç adam nefes nefese merdivenlerden çıkarken arkasından bakan sinsi bakışlardan habersizdi. Şahin ve Kemal patronlarının endişesi karşısında birbirine bakarak gülümsüyordu. Aslı hanım ikiliye ters bir şekilde bakarak "Bu yaptığınız hiç hoş değildi," dediğinde Kemal kaş çatarak ona bakmış ve "Sence de haksızlık değil mi? Önce sevdiğini söyle sonra kızı yüz üstü bırak?" Aslı hanım da ikiliyle birlikte gülümseyerek merdivenleri ikişer ikişer çıkan genç adamın arkasından bakmışlardı.

Doğu aldıkları telefondan sonra Kemal'e arabayı geri döndürtmüş ve eve doğru yola koyulmuşlardı. Yolun yarısından dönen Doğu endişeli bir şekilde gecenin bir yarısı eve gelmişti. Önünde durduğu kapı genç adamın boğazında yumru oluşmasına neden olmuştu. Tedirgin bir şekilde kapı kolunu indirirken karısının uyuyup uyumadığını merak ediyordu. Sonunda loş odaya girdiğinde gözleri hemen Güneş'i bulmuş ve ona doğru adımlarını atmaya başlamıştı. Güneş yatakta sere serpe uzanmış Doğu'nun yastığına sarılı bir şekilde uyuyordu. Genç adamın bu görüntü karşısında içi sızlamıştı. Yatağa iyice yaklaşan Doğu genç kızın içli bir şekilde nefes aldığını duyunca dayanamayarak iyice Güneş'e sokulmuştu. Dudaklarını karısının kulağına yaklaştırarak "Karıcım!" diye melodik bir sesle fısıldayarak karısına seslenmişti. Güneş kulağına gelen esinti ile yüzünü diğer tarafa dönerek iyice yastığa sarılırken uykusunun arasında 'Adi herif' diye söylenerek yeniden içten bir şekilde nefes almıştı. Doğu dudaklarını karısının yüzünde gezdirerek hafif dokunuşlarla onu uyandırmaya çalışırken yüzünde içinden taşan duyguların verdiği hisle bir gülümseme oluşmuştu. Genç kız yüzünde ki hafif dokunuşları kovmak için eli ile sinek kovar gibi hareketler yaparken Doğu onun bu sevimli haline neredeyse kahkaha atacaktı.

"Karıcım!" Doğu daha fazla dayanamayarak yatağa uzanıp genç kızın kollarının arasında ki yastığı alarak karısını kollarının arasına çekmişti. Alnına dudaklarını kondururken derin bir şekilde karısından yayılan leylak kokusunu içine çekerken huzurun da içine yerleştiğini hissediyordu. Güneş biraz daha kıpırdanarak bedenine dolanan kolların varlığını hissedince uyku sersemi "Doğu?" diye seslenmişti. Doğu ona daha da sıkı sarılarak "Buradayım hayatım!" diye ona cevap verirken Güneş o anı gerçekliğini fark ederek hızla yattığı yerden doğrulmuş ve genç adamın yataktan düşmesine neden olmuştu.

"Doğu?" Doğu yerden doğrulurken yüzünü buruşturmadan edememişti. "Efendim karıcım, beni bu şekilde karşılayacağını bilseydim sana daha sıkı tutunurdum!" Güneş hala inanamayan bakışlarla kocasına bakarken yutkunarak "Sen... Sen ne zaman, nasıl geldin?" Sesindeki heyecanı bastırmaya çalışsa da genç adam onun heyecanını hissederek yeniden karısının yanına oturup onu kollarının arasına çekmişti. "İyi olmadığını söylediklerinde çok korktum. Sana bir şey olsaydı ben ne yapardım bilmiyorum!" Güneş birden ağlamaya başlayarak yumruk yaptığı küçük ellerini genç adamın göğsüne vurma başlamıştı.

"Beni bırakıp gittin, biraz daha dayanamadın ve beni burada bir başıma bırakıp gittin!" Doğu kollarını daha sıkı sararken "Şişşt" diye onun sakinleşmesini sağlamaya çalışıyordu. "Beni bırakıp gittin, üstelik bırakmayacağını söylemiştin!" içli içli ağlayan genç kız küçük bir kız çocuğu gibi davranıyordu. Doğu saçlarına dudaklarını gezdirirken ağlamaması için onu ikna etmeye çalışıyordu.

"Seni bırakmayacağım! Seni asla bırakamam! Lütfen ağlama artık.Sen ağladıkça içimde bir yangın oluyor ve ben o yangını nasıl söndüreceğimi bilmiyorum!"
"Yalancı! Sen bana hep yalan söylüyorsun!"
"Ağlama, bak ağlamaya devam edersen Işık'ı getiririm ve sana kızar."
"Işık! Onu çok özledim!" Doğu geri çekilerek şaşkın bir şekilde karısına bakmıştı. En fazla dört saat olmuştu evden ayrılalı ve Güneş şimdiden oğlunu özlediğini söylüyordu. Yüzünü asarak Güneş'e bakarken onun asılan yüzü karşısında ağlamasını kesen genç kız gülmeye başlamıştı.

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin