Düzenlemeye çalışıyorum. Hatalar varsa kusuruma bakmayın... Umarım beğenirsiniz..:)
*******************
"Bakın burada kim varmış? Işık! Annene öpücük vermeyecek misin?"
Güneş duyduğu sesle hızla başını çevirmiş ve Esra ile göz göze gelmişti. Elini tuttuğu çocuğun titrediği hissedince bakışları yeniden küçük çocuğa döndü. "Burada ne işin var Esra?" ses tonu oldukça sert çıkan Güneş karşısında pişkince gülümseyen kadına tiksinti ile bakmıştı. "Asıl bu soruyu benim sana sormam gerekmiyor mu? O benim oğlum ve sen onun elini tutuyorsun!" Güneş dişlerini sıkarak küçük çocuğu arkasına almıştı. Bulunduğu duruma gülse mi ağlasa mı karar verememişti. Bir çocuğu annesine karşı korumak çok acı vericiydi. Az sonra Esra'nın yanına gelen adama gözleri kayan genç kız iyice tedirgin olmuştu. Kendisine kızmaya başlamıştı. Evden ayrılmaması gerekiyordu, en azından yanında Işık varken bunu yapmamalıydı. Derin bir nefes alarak karşısında ki ikiliyi görmezden gelmeye çalışmış ve arkasını dönerek Işık ile birlikte eve doğru yürümeye başlamıştı. Birkaç adım attıktan sonra Güneş duyduğu sözlerle olduğu yerde kalmıştı.
"Demek milyonlar değerinde olan çocuk bu? Onun bu kadar pahalı olduğuna emin misin?" Güneş tüm bedenini saran öfkeye hakim olmaya çalışıyordu. Geri dönmek isterken Işık'ın elini daha da sıkması ile çocuğa bakmıştı. Başını iki yana sallayan Işık eve gitmek istediğini söyledi. Güneş ona gülümseyerek karşılık verirken arkalarında bıraktıkları kişilerin planlarından haberleri yoktu.
Evin bahçesinden içeriye girdiklerinde Doğu ikiliyi karşılamıştı. "Siz neredeydiniz?" genç adamın sesi oldukça sert çıkmıştı. Başka zaman olsa bu duruma kızacak olan Güneş, az önce yaşananlardan sonra genç adama hak vermeden edememişti. "Sadece biraz dolaştık haber vermeliydik, özür dileriz!" genç adam şaşkın bir şekilde genç kıza bakarken bakışları bu kez oğluna çevrilmişti. "Işık seninle hani anlaşmıştık, ben olmadan evden çıkmayacaktın?" küçük çocukta tıpkı Güneş gibi başını eğerek "Özür dilerim baba, bir daha çıkmam" diyerek genç adama ikinci şaşkınlığını yaşatmıştı. İkisi de şüpheli davranıyordu. Başka bir şey söylemeden eve doğru yürüyen ikili, Doğu'yu düşünceler içerisinde bırakmıştı.
Sadece birkaç saat sonra eve gelen Kemal ve Şahin çalışma odasında olan patronlarına onlara göre güzel haberi vermişti. Nikah tarihini almak zor olmamıştı. Genç adamın adını verince tarih üç gün sonraya alınmıştı. Doğu garip bir şekilde hissediyordu. Şimdi bunu Güneş'e söylemek lazımdı ve genç kızın tepkisini merak ediyordu. Gerçi evlenmeyi kendisi istememiş miydi, neden bu kadar çekindiğine anlam veremese de dikkatli olması gerektiğini biliyordu. "Şahin, bana Güneş hanımı çağır!" Şahin bir şey söylemeden odadan ayrılarak Güneş'i çağırmaya gitmişti. Doğu ise oturduğu yerden huzursuzca kalkmış pencereye doğru ilerlemişti. Kemal onu dikkatle izliyordu. Patronunun huzursuz olduğunu daha önce hiç görmemişti. Birkaç saniye sonra konuşan Doğu sadık adamına "Sence doğru olanımı yapıyoruz?" diye sorduğunda Kemal gülümsemesine engel olamamıştı. Hafif boğazını temizleyerek "Bunu Işık için yaptığınızı unutmayın!" dediğinde asıl merakı patronunun ne tepki vereceğini görmekti. "Işık, Güneş'i seviyor. Güneş'te onun için evlenmek istedi zaten!" bu farkındalık genç adamı huzursuz etmişti. Başını iki yana sallayarak düşüncelerini kovmaya çalışırken odanın kapısı tıklatıldıktan sonra açılmış ve içeriye meraklı bakışlarla Güneş girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzgünüm Sana Aşık Oldum!
RomanceBirlikte büyüyen Güneş ve Doğu'nun yıllar sonra yeniden bir araya gelerek hissettikleri aşkı keşfetmesiyle her şey değişiyor. Tam sekiz yıl sonra Doğu dedesinin ölümüyle doğduğu çiftliğe dönmüştür. Adı gibi etrafı ısıtan Güneş'in hala çiftlikte ka...