45. Bölüm

101K 5.5K 185
                                    

Avucunun içindeki soğuk teni daha fazla sıkarken kapıya doğru hızlı adımlarla ilerliyordu. Genç adam kendisini izleyenlere aldırmadan onu çekiştirirken yuvasını korumaya çalışan aslan gibiydi. Kapıda gördüğü kişi ile adımlarını durdururken az önce bağırarak kendisini kurtarmaya çalışan kadına bakmış adeta bakışlarıyla onu öldürmeye çabalıyordu. Sonunda avucunun içindeki kolun sert bir şekilde kurtulmasıyla avukata yeniden bakışlarını çevirmişti.

"Bir haber var mı?" Avukat elindeki kağıdı genç adama uzatırken "Savcılıktan uzaklaştırma iznini aldım. Dava birkaç gün sonraya alındı, bu zaman zarfında Esra ve kocasının Işık'a yaklaşması yasak." Esra duydukları ile adeta öfke küpüne dönmüş Doğu'ya saldırmaya başlamıştı.

"Bunu yapamazsın! Çocuk benim, onu ben doğurdum. Oğlumu benden uzaklaştıramazsın!"

Güneş dikkatle Esra'ya bakarken genç kadının hamile haliyle sergilediği hareketleri tehlikeli bulmuştu. Ne de olsa iki can taşıyordu.

Doğu yakasında ki ellerden hiç etkilenmiş gibi durmazken daha fazla dayanamayan Güneş genç kadın ile kocasının arasına girerek Esra'ya engel olmaya çalışıyordu. "Bana dokunma. Bunların hepsi senin suçun bana sakın dokunma. İkinizden de nefret ediyorum!" Güneş bir adım geri giderken bakışları onları izleyen küçük çocuğa çevirmişti. Işık şaşkın bir şekilde çıldırmış gibi davranan annesine bakıyordu. Elinde olmadan yutkunan genç kız onun yanına giderek kollarını küçük bedene dolayıp kucağına almış ve oradan hızlı adımlarla uzaklaşmıştı. Güneş'in oğlanı götürdüğünü gören Esra ileriye doğru atılmış ama Işık onu fark ederek 'Anne!' diye çığlık atıp kollarını Güneş'in boynuna dolayıp yüzünü genç kızın boyun köküne gömmüştü. Güneş çığlıkla donup kalırken aynı şekilde Esra da neye uğradığını şaşırmıştı. İleriye doğru uzanan elleri boşlukla salınırken gözleri ıslanmaya başlamıştı.

"Tamam canım hemen gidiyoruz, seni vermeyeceğiz!" Güneş bir eli ile Işık'ın bacaklarının altından utarken diğer eli ile küçük çocuğun sırtını sıvazlayarak onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Sonunda salondan çıkarak merdivenlere yöneldiğinde sert bir şekilde kapanan dış kapının sesi ile yerinde sıçramıştı. Odasına girdiğinde kucağında küçük çocuk ile yatağın üzerine otururken, ikisinin de bedeni titriyordu. Belki de kendisinin ki Işık'ın bedeninden daha fazla titriyordu. Bir süre sonra odanın kapısı açıldığında Güneş bakışlarını gelen kişiye çevirmişti. Doğu'nun ona bakışında öyle bir ifade vardı ki bu bakışları neye yoracağına bir türlü karar verememişti.

"Esra gitti mi?" cevabını bildiği bir soruyu sorarken sadece konuşmak, ortamın gerilimini dağıtmak istemişti. Işık hala yüzünü genç kızın boynuna saklamış bir şekilde Güneş'e sarılırken Doğu'nun içi acımıştı. Karısı ve oğlunun birbirine olan bağlılığı bir yandan içini rahatlatsa da bir yandan da sıkıntılar içinde kıvranmasına neden oluyordu. Ya Güneş onunla birlikte gelmezse? Başını iki yana sallayarak oğluna yönelmişti.

"Işık, babacım neden yüzünü saklıyorsun?" Işık omuzlarını sallarken Güneş'in boynuna daha sıkı sarılmıştı. "Hadi ama aslan parçası babana gel!" Işık kendisini almaya çalışan babasına gitmemek için kollarını daha çok sıkmaya başlamıştı. Öyle ki Güneş boğulacak gibiydi, nefes almakta zorlanıyordu.

"Hadi ama canım, baban çok üzüldü ona gitmek istemez misin? Kocaman adam oldun bu şekilde davranmak sana yakışıyor mu?"

"Ben o kadınla gitmek istemiyorum, babam beni verecek değil mi?" Doğu duydukları karşısında şaşkına dönmüştü. Oğlu ona güvenmiyordu. "Bunu da nereden çıkardın Işık? Baban seni asla vermeyecek."

"Ama o artık eskisi kadar benimle oynamıyor, eve de gelmiyor. Benimle konuşmuyor, beni eskisi kadar sevmiyor." Güneş bakışlarını karşısında omuzları çökmüş bir şekilde duran genç adama çevirmişti. Gözlerindeki hüznü yok edebilmek için her şeyi verebileceği bu adamın içinde ne fırtınalar koptuğunu tahmin etmeye çalışıyor ama başarılı olamıyordu. Kendisi bile oğlanın sözlerinden etkilenirken Doğu gibi oğluna düşkün olan bir babanın ne hissedeceğini tahmin edemiyordu.

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin