24. Bölüm

120K 5.6K 127
                                    


İyi okumalar. Okuduktan sonra yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim.

***************

"Bence alışsan iyi edersin karıcım, çünkü benim boşanmaya hiç niyetim yok!" Güneş şaşkın bir şekilde yanında oturan adama bakmaya başlamıştı. Cevap vermek istiyor ama ağzından tek kelime dahi çıkmıyordu. Elini hafif kaldırıp bir şey söylemek istemiş ama Doğu "Bence fazla itiraz etmezsen iyi edersin, seninle tartışmak istemiyorum." dedi. Genç kız öfkeyle burnundan solumaya başlamıştı. Bir süre sessiz bir şekilde yol aldıktan sonra Doğu ondan ses alamayınca çarpık bir şekilde gülümsemişti. Ama bu gülümsemeyi yüzünü pencereye dönen Güneş görememişti. 

"Hadi eldik!" Doğu arabayı durdurarak inmiş ve dalgın olan genç kızın kapısını açarak ona elini uzatmıştı. Güneş kendisine uzatılan ele ters bir şekilde bakarken beklemekten sıkılan Doğu uzanarak karısının emniyet kemerini çözmüş ve elinden tutarak onu arabadan aşağıya indirmişti. Güneş olanlara inanamıyordu. Şaşkınlığı artarken Doğu onun kendisine gelmesine müsaade etmeden hızla gidecekleri yöne sürüklemeye başlamıştı bile. "Sen ne yapıyorsun?" Doğu kısa bir süre ona bakmış ama cevap vermemişti. Sonunda büyük bir alışveriş merkezine girdiklerinde Güneş etrafında onları seyreden kişilere odaklanmıştı. Elini geri çekmek istiyor ama Doğu genç kızın elini daha çok sıkıyordu. "Rahat dur!" Güneş küçük bir kız çocuğu gibi dudaklarını kıvırırken suçlular gibi alt dudağını ısırmaya başlamıştı. "Şunu yapma!" Güneş tek kaşını kaldırarak genç adama bakınca "Dudağını ısırmayı bırakmalısın artık, yara yapacaksın." Güneş onun sözleri ile hızla dudağını dişinin arasından bırakmıştı. Eli ile ağzını kapatırken utançtan kızaran yüzünü başka bir yöne çevirmişti. Doğu gülümseyerek mağazalarının önünden ilerlerken Güneş ona ayak uydurmaya çalışıyordu. Üzerlerinde ki bakışlara aldırmamaya çalışsa da yanında ki adama yönetilen dikkatli bakışlardan rahatsız olmuştu. Elini çekmek istemiş ama Doğu ona ters bir şekilde bakarak "Sana rahat durmanı söyledim!" diye uyarıda bulunmuştu. 

Doğu başını kaldırarak önünde durdukları kuyumcunun adına bakmış ve buruk bir şekilde gülümsemişti. Güneş'te onun bu ifadesini yakalamıştı. Başını iki yana sallayarak kuyumcudan içeriye giren ikiliyi orta boylu hafif göbekli ellilerini bitirmek üzere olan bir adam karşılamıştı. Doğu'yu gören adam kısa çaplı bir duraksama yaşayarak bakışlarını gözlüğünün üzerinden genç adamın elini tuttuğu kıza kaydırmıştı. Güneş adamın bakışından ürkerek Doğu'ya yaklaşırken adam tekrar bakışlarını genç adama çevirerek "Sen buraların yolunu hatırlıyor muydun?" diye sitem dolu bir selamlama yapmıştı. Doğu sıkılarak adama doğru yaklaşırken Güneş'in elini bırakmamıştı.

"Kusura bakma Ayhan ağabey, uzun zaman oldu!" Adam Doğu'nun sözleri ile alay eder gibi kısa çaplı bir kahkaha atmıştı. "Evet, uzun zaman oldu? Tam zamanını hatırlayamadım, sahi en son ne zaman ziyaretime gelmiştin?" Doğu sıkıntı ile nefesini bırakırken Güneş'in elini serbest bıraktıktan sonra adama iyice yaklaşarak "Seni ihmal ettiğimi biliyorum ağabey ama son yıllarda biliyorsun olanları!" Adam elini kaldırarak genç adamı susturmuştu. "Biliyorum... Neyse söyle bakalım seni buraya hangi rüzgar attı?" Genç adam derin bir nefes alarak bakışlarını Güneş'e çevirmişti. Genç kız çekinerek karşısında ki adama bakarken Doğu tekrar onun elini yakalayarak "Senden bu güzel parmağa takılacak bir alyans istiyorum!" Güneş duyduğu sözlerin şaşkınlığı ile Doğu'ya dönerken Doğu karşısında ki adamın öksürük nöbeti geçirmesini gülümseyerek izliyordu. Sonunda adam kendisine gelerek göğsüne vurmaya başlamıştı. Tek parmağını havaya kaldırarak genç adamı suçlar gibi sallamaya başlamıştı. 

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Nasıl benim haberim olmadan evlenmeye kalkarsın... Hem de ikinci kez!" 

Adamın sözleri ile yüzünün ifadesi değişen Doğu kaşlarını çatarak "Bu konuyu açmanı istemiyorum Ayhan ağabey, geçmişte yaptığım bir hatayı yüzüme vurma lütfen!" Adam başını iki yana sallayarak onaylamaz bir şekilde genç adama arkasını dönmüştü. Güneş adamın tavrı ile içinin acıdığını hissetmişti. Karşısında ki adamın Doğu için önemli olduğu belliydi ve adamın kendisini onaylamadığı düşüncesi genç kızın içini acıtmıştı. Doğu genç kızın yüzünün asıldığını görünce duraksamıştı. Kaşlarını çatarak "Ayhan abi, şuanda karımı üzdüğünün farkında mısın?" adam Doğu'nun sözleri ile hızla çifte dönmüştü. "Karın mı, siz evlendiniz mi?" Doğu suç işlemiş çocuklar gibi yüzünü asarken adamın kaşları iyice çatılmıştı. "Benim niye haberim yok?" Güneş araya girme isteğini bastıramamıştı.

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin