48. Bölüm

95.4K 5.6K 251
                                    

*********

"Bazen gitmek en güzel hediyeydi kalbe... Kaybetme korkusu kalbin harekete geçmesini sağlar!"

Hakim elindeki tokmağı vurarak kararını açıklamak için iki tarafından ayağa kalkmasını beklemişti. Işık babasına bakarken Güneş kapı önünde sıkıntıdan tırnaklarını kemirmeye başlamıştı. İçerde olanları merak etmemek elde değildi. Hakim'in karar verip vermeyeceği belli değildi ve bu yüzden tedirgindi. Doğu ise oğlunun sözlerini duyunca gözlerini kısarak sakinleşmeye çalışmıştı. Sonunda hakimin sözleri kulaklarında yankılanmaya başlamıştı.

"Davalı ve davacının sunmuş olduğu kanıtlar incelenmiştir. Ayrıca çocuğun dileği de göz önüne alınarak dava karara bağlanmıştı. Çocuğun yaşının küçük olması göz önüne bulundurularak  annesine verilmesine ve ..."

"İtiraz ediyorum hakim bey!" Doğu hakimin kararı karşısında öfkeyle dişlerini sıkarken gelen itirazla duraksamıştı. İtiraz eden kişiyi görünce ise şaşkınlığı daha da artarak karşısında ki kadına bakıyordu. Esra oturduğu yerden kalkarak hakimin kararına itiraz ettiğini söylüyordu. Doğu onun ne yapmak istediğini anlamaya çalışırken hakim sinirlenerek "Neye itiraz ediyorsun hanım efendi. Oğlunu istemiyor muydun sen? Oğlunda seni istiyor daha ne istiyorsun?" Doğu gözlerini kısarak karşısında donuk bir şekilde duran kadına bakıyordu. Esra derin bir nefes alarak başını iyice geriye atmış ve dik bir şekilde hakime bakmıştı. "Oğlan annesini istediğini söyledi hakim bey!" dediğinde hakim onu anlamadığını belli eden bir tavırla kaşlarını kaldırmış ve "Evet annesini istedi!" dediğinde Esra kısa bir duraksama yaşayarak "Oğlan bana değil, babasının yeni karısına anne diyor!" dediğinde Hakim kaşlarını çatarak genç kadına bakmıştı. Doğu Esra'nın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken hakimin yeniden konuşması ile düşüncelerinde sıyrılmıştı. "Dışarıda ki kadını içeriye getirin!" hakimin isteği ile Güneş yeniden mahkeme salonuna girmişti. Işık genç kızı görünce Güneş ile arasında ki kısa mesafeyi koşarak yanına gitmişti.

"Şimdi oğlum, sen hangi anneni istiyorsun?" Doğu oğlunun soru karşısında şaşırdığını görebiliyordu. Nasıl şaşırmazdı ki? Küçük çocuk anne sevgisi görmemiş ve şu ana kadar sadece Güneş'e anne diyebilmişti. Aklının karışmış olduğu gözlerinin bir şeyi anlamaya çalıştığı ifadeye büründüğü o keskin renkle anlamıştı. Işık hakime bakarak "Ben Güneş annemle kalmak istiyorum. Hem onun kocası çok kötü, bana kötü davranıyor!" dediğinde hakim kaşlarını çatarak bakışlarını Esra'nın yanında burnu kırık bir şekilde oturan adama kaymıştı. Dosyaya yapılan birkaç eklemeyi kendisi de görmüştü. Araştırmak için davayı yeniden uzatıp çocuğun velayetini geçici olarak kadına vermeyi düşünüyordu ama şimdi ne yapacağını şaşırmış bir şekilde durduğu da inkar edilemez bir gerçekti. Sonunda önündeki dosyayı yeniden incelemeye başlayan hakim birkaç resim ve rapora göz gezdirerek başını kaldırmış Güneş'in gözlerine bakmıştı.

"Burada Esra hanımın kocasına şiddet uyguladığınız yazıyor?" diye sorduğunda Güneş başı dik bir şekilde hakime bakmıştı. "Oğluma potansiyel kasa gözüyle baktığı yetmediği gibi onun canını yaktı. Buna sessiz kalamazdım!" dediğinde hakim tek kaşını kaldırarak "Çocuğa da şiddet uygulamayacağını nereden bilebilirim?" Güneş gelen soru ile afallasa da yardımına hiç beklemediği anda Doğu yetişmişti.

"Güneş karıncayı incitecek biri değildir hakim bey. Bu şekilde konuştuğuna bakmayın, o sadece yavrusunu korumaya çalışan bir annenin iç güdüsü ile davrandı, tıpkı benim gibi!"

"Sizin de adamı darp ettiğinize dair rapor var!"

"Oğlumun şiddet gördüğüne dair raporları dosyamıza koymuştuk. Ben ve karım sadece oğlumu korumaya çalışıyorduk."

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin