39. Bölüm

106K 5.5K 196
                                    


Genç kadın aklı ve kalbiyle savaşırken yutkunmadan edememişti. Doğu onun tedirgin olan yüzüne hayranlıkla bakarken aklından 'Hala eskisi gibi, kendiyle savaşıyor!' diye geçirdi. Kollarında ki kadının varlığını hissetmek Doğu'yu yeniden eskilere götürmüştü. Onunla yaptığı tartışmaları, yaptığı şakaları hepsi gözünün önünden geçerken şuanda karısı olarak kollarının arasında olan kızı ne kadar çok özlediğini fark edince birden kendisine gelmişti. Oysa ondan kaçabilmek için elinden geleni yapmışken şimdi bulunduğu duruma inanamıyordu. Kaçmaya çalıştığı Güneş ile evliydi ve sergilemiş olduğu davranışlarına kendisi bile inanamıyordu. Yeniden saklanmaya çalıştığı kozadan çıkmak üzere olduğunu fark edince geri çekilmişti. İçine yeniden bir korku yerleşmişti.

Kaybetme korkusu...

Yeniden onu kaybetme korkusu içine girerken Güneş kendisini bırakan Doğu'ya dikkatle bakıyordu. Onun bir şeyler düşündüğünü yüzündeki ifade geçişlerinden anlasa da sessizce onu izliyor ve deli gibi atan kalbini yatıştırmaya çalışıyordu.

Güneş Doğu'nun kendisini bırakmasıyla hızla arkasını dönüp ondan uzaklaşmıştı. Seri adımlarını odadaki banyoya doğru yönlendirirken Doğu çelişkiler içinde kalbinden geçenleri anlamaya çalışıyordu. Güneş karısıydı ama ondan önce asla sevmemem gereken dediği kızdı. Düştüğü duruma gülmeden edememişti. Kaçmaya çalıştığı kızı kendi eliyle burnunun dibine kadar sokarak aslında ondan asla vazgeçemeyeceğini anlayamamıştı. Kapanan banyo kapısına boş gözlerle bakarak "Senden asla kurtulamayacağım değil mi?" diye söylenirken aklında onun kendisine yaptığı itiraf gelmişti. Birden genç adam geçmişe dalmıştı.

****
"Bir Sorun mu var?" dedi genç adam, "Sorun var! Hem de büyük bir sorun." Doğu tek kaşını kaldırarak Güneş'in devam etmesini beklemişti. Derin bir nefes alan genç kız "Neden beni sevmiyorsun?" damdan düşer gibi sorulan bu soru karşısında genç adam afallamıştı. "Sen... bu da nereden çıktı? Seni sevmediğimi de nereden çıkardın?" genç kız burnunu çekerek acı çekercesine gülümsemişti. "Evet! Beni seviyorsun ama benim seni sevdiğim gibi değil! Beni sevseydin başka bir adama göndermezdin! Beni benim seni sevdiğim gibi sevseydin bu gece benim yanımda olurdun!" Doğu şaşkındı. Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Güneş'in neden bahsettiğini bile tam olarak anladığından emin değildi. "Sen neden bahsediyorsun Güneş?" Genç kız acı bir şekilde gülümseyerek genç adamın elini kalbinin üzerine koyduğunda ise Doğu tam anlamıyla nefessiz kalmıştı.
"Üzgünüm! Sana aşık oldum! Sen beni küçük bir kız gibi de görsen ben on yedi yaşına gireceğim. Evet, benden büyüksün ama bu kalbe söz geçirmeye yetmiyor. Seni seviyorum! Sen beni sevmesen de seni her zaman seveceğim! Sadece bunu bilmen gerektiğini düşünüyorum."

Doğu geçmişini hatırlamaya Güneş'in banyodan çıkması ile son vermişti. Dalgın olan genç adamı gören Güneş dayanamayarak "Ne oldu?" diye sorunca Doğu farkında olmadan "Beni artık sevmiyor musun?" diye bir anda soru vermişti. Ağzından çıkan sözleri son anda fark eden genç adam dehşete düşmüş Güneş'in yüzünü görünce başını sallayarak cevap vermesini beklemeden hızla odadan çıkmıştı. Güneş hala duyduğu şeyi idrak etmeye çalışırken dışarıdan gelen araba sesi ile bakışlarını pencereye çevirdi. Kemal ve Asya gelmişti. İkilinin de yüzü gülüyordu. Güneş Asya'nın acı çektiğini bildiği için Kemal'in onu güldürebilmesine sevinmişti. "Seni şeytan tüylü, patronuna çekmişsin!" derken Doğu kapıdan unuttuğu telefonunu almak için yeniden odaya girmişti.

"Kimmiş bana çeken?" Güneş yakalanmanın verdiği utançla yüzünü çevirirken Doğu onun yanına gelerek pencereden dışarıya bakmış ve Kemal ile Asya'nın gülüşerek eve girmek üzere olduklarını görmüştü.

"Bu adam ne yapıyor böyle? Sevdiği kadını ne çabuk unuttu?"

Güneş gülümseyerek Doğu'ya bakarken sinirlendiğini görünce araya girmişti. "Ondan Asya ile ilgilenmesini ben rica ettim. Evde ondan başka güvenebileceğim yoktu." Doğu kaşlarını çatarak "Karımın benden başka bir adama daha çok güvenmesi ne kadar onur verici.." Onun iğneleyici sözleri ile Güneş dudaklarını büzmüştü. Onun yaptığı bu hareket genç adamın dikkatini dağıtırken bakışlarını hemen çekmek zorunda kalmıştı. Yoksa az önce yapmak istediği ama son anda kendisine engel olmayı başardığı şeyi tamamlayacaktı. "Asya'nın kocası boşanma davası açmış. Kadın evine gitmek istemedi, o yüzden bizde kalmasını teklif ettim. Başta kabul etmek istemedi ama ben ısrar edince de dayanamadı." Doğu'nun yüzü asılmıştı. Genç kadının az önceki ışıltılı gülümsemesinin gözlerine yansıyıp yansımadığını merak etmişti. "Doğu, onun için avukat ayarlayabilir misin? Kocası denecek o adama iyi bir ders vermek için." Doğu şaşkın bir şekilde karısına bakarken derin bir iç çekmişti.

Üzgünüm Sana Aşık Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin