Dogeon'un sözleri üzerine Zeha'nın kanı dondu.
Kaplanlar gibi mi hareket ettim?
Zeha'da babasının kanı olduğuna şüphe yoktu. Babası bir kaplandı. Fakat hiçbir zaman o canavarlarla aynı düzeyde olacak kadar tam potansiyelinde savaşamamıştı.
Yine de Zeha, Dogeon'un sözlerinde doğruluk payı olduğunu biliyordu. Bu konuda kendisinin de şüpheleri olmuştu.
Bir önceki çarpışmada, tek seferde iki hızlı kaplana karşı savaşmanın artık daha kolay geldiğini fark etmişti Zeha. Birinin kalbini delerken arkadan saldıranı yumruklayabilmişti.
Şimdi savaş bitince ve Zeha'nın yaşananların üzerinden geçmek için vakti olunca, evet, oldukça tuhaf görünüyordu.
Bunu nasıl yaptım?
Dogeon, cevap vermesini beklerken Zeha'nın gözlerine baktı. Dogeon temkinli ve şüpheci görünüyordu, sanki Zeha'nın kaplanlarla ilgisini bilmeyi talep ediyor gibiydi. Zeha gözlerini kaçırmasına engel olamadı.
Babam bir kaplandı. Ben melezim, yarı insan ve yarı kaplan.
Zeha, bu gerçeği ona açıklasa Dogeon'un nasıl tepki vereceğini merak etti. Görünüşe bakılırsa hem Hwan hem de Dogeon, onlar için özel olan birilerini kaplanların ellerinde yitirmişti. Yaşananlardan ne kendisinin ne de babasının sorumlu olmadığını biliyordu. Fakat kaplanlar yüzünden onca şey kaybetmişken onu anlayabilirler miydi?
O anda Zeha'nın sessiz kalıp cevap vermediğini gören Dogeon, duruşunu dikleştirip ona doğru yürüdü. Zeha bir an Dogeon'un onu yakasından yakalayacağından korktu. Bunun yerine, Zeha'nın omzuna dokunup kıkırdadı.
"O ciddi bakış da ne öyle? Eğitim yöntemlerinin peşinde olduğumu mu düşünüyorsun?"
"Hayır, sadece..."
"Ah, pekala. Merak etmediğimden değil ama. Aslında seninkini temel alarak kendi yöntemimi oluşturmak istemiştim ama anlatmak istemiyorsan sorun değil. Bazı insanların kendilerini nasıl eğittiklerini paylaşmak istememelerini anlıyorum."
"Şey, aynen..."
"Bu arada, sence de o cılız arkadaşınla etrafta fazla sessiz sessiz dolaşmıyor musunuz?"
Bu soru Zeha'yı kışkırttı.
"Hey, ne zamandan beri ben-"
"Müze birkaç gün önce kaplanlar tarafından yağmalanmıştı. Yine de bu siz ikinizi durdurmadı. Neden? Kaplanların kelebekleri çağırdığını bilmiyor musunuz?"
Dogeon kelebekler derken Kaplan Kelebeği'ni kastetmiş olmalıydı.
"O kadar tehlikeliler mi?"
"Göremiyor musun? Pek çok avcı takımı kuruluyor. Yine de galip gelip en fazla başarılı av gerçekleştirmeyi başaran onlar oluyor. Bunu nasıl yaptıklarını sanıyorsun?"
Zeha'nın hiçbir fikri yoktu.
Hareketsiz kalıp tek kelime etmeyince Dogeon, Zeha'nın alnına hafifçe vurdu.
"Seni saf çocuk. Oldukça açık. Ya diğer avcılara engel oluyorlar ya da onları yem olarak kullanıyorlar. Şimdiye kadar birçok avcı onların ellerinde can vermiş olsa gerek."
"Ciddi değilsin herhalde."
"Kendi yaşadıklarını unuttun mu? Hepimizin kafamızın uyuştuğu insanları çektiğimizi unutma. O avcı takımı manyaklarla dolu. Oradaki hiç kimse normal değil. Bir tanesi kargaşanın içinde fırsat bulunca hapisten kaçmış ve daha birçoğu da suç işleyip hiç hüküm giymemiş... Manyaklarla dolu bir çete."
