18. Garip Bir Yaratık

385 48 9
                                    


Zeha nedenini bilmiyordu ama bu gizemli yaratığı yakalamak için güçlü bir dürtü hissediyordu. Tam peşinden gidecekken, Cein onu bileğinden yakaladı.

"Ne-nereye gittiğini zannediyorsun sen?"

"Ben... Bir şey gördüm sadece."

"Ne gördün? Kaplan mıydı? Burada kaplan mı var? Ne yapıyorsun?! Çabuk koru beni!"

Cein, yüzünün tamamını kaplayan korkuyla etrafa baktı.

"Hayır, sadece..."

Zeha etrafa baktı, yaratığın izini sürmeye çalışıyordu. Ancak keskin işitme duyusu bile onun nereye gittiğini tespit edemedi.

Kaybolmuştu.

"Gerçekten çok garip bir şey gördüm. Fareye benziyordu. Ama ona rağmen bir örümcek bedeni vardı . Ayrıca... Kanatları vardı. Yusufçuk kanatları."

"O neymiş öyle?.."

"Hiçbir fikrim yok. Yalnızca gördüm. Sen görmedin mi?"

"Hayır, görmedim. Yani demek istediğim, böyle bir şeyin olması imkansız."

Cein, şüpheci bir ses tonuyla cevap verdi.

Cein ve Zeha konuşurken, Dogeon, Jooan ve Hwan onlara doğru yaklaşmıştı.

Zeha, az önce gördüğü o tuhaf yaratıktan bahsetti.

"Zeha, biliyorum şu anda gergin hissediyorsun fakat kendini toplamalısın."

İlk tepkileri bu olmuştu.

Tam o sırada, yayını yeniden endişeyle kavrayan Hwan konuşmaya başladı.

"Hadi gidelim. Neyse ne, hala yapmamız gereken işlerimiz var."

Hwan, burada kilitli kalanların, hayatta kalanlar olduğunu düşünüyor gibiydi. Herkes bunun gerçek olma ihtimalinin zayıf olduğunu düşünse de, bu fikirlerini kendilerine sakladılar.

"Hepiniz buraya gelin."

Haru'nun sesi, makinelerin tatsız kükremesinin ortasında çınladı. O tarafa doğru yöneldiler ve acil çıkışa giden merdivenleri buldular.

Haru tavanı işaret etti.

"Bakın."

Makinelerden çıkan borular acil çıkışın ötesine kadar uzanıyordu.

"Kapı kilitli."

Zeha kılıcını çekecekken, Cein araya girdi.

Kapıdaki küçük boşluğu kesmeden önce bir hançer çıkardı ve hançeri bir kez döndürdü.

Çın!

Yarısı kesilen metalin sesi havada çınladıktan sonra kapı açıldı.

Az önce tanık olduklarından etkilenen herkes hayranlıkla Cein'e bakıyordu. Cein'in kendisi de biraz önce olanlar karşısında şok olmuştu. Avucunun içinde duran hançere inanamayarak baktı.

"Vay be! Bu şey çalışıyor." Cein haykırdı.

Cein, tam o anda Zeha ve diğer herkesin kendisine baktığını fark etti. Utangaç bir gülümseme yayıldı yüzüne.

"Hayır, şey.. Yani ben... İçimde işe yarayacağına dair bir his vardı."

"İyi iş çıkardın." Dogeon omzuna dokunarak cevapladı.

Zeha'nın başı çektiği kapıdan hızla içeri girmeye başladıklarından, yarı ürkek yarı neşeyle gülümseyen Cein'i hiçbiri fark etmemişti.

7 Kaplan AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin