34. Heoseo

136 21 3
                                    

"Ha! Olamaz. Sen Narae olamazsın! Hahaha."

Jooan'ın elini başına koyup kendini aptal yerine koyarcasına gülen beyaz kaplana bakarken ağzı açık kalmıştı.

Tavrında bir yapmacıklık vardı.

"Ama neden..."

Tekrar koklamaya başladı.

"Neden senden Narae'nin kokusunu alıyorum?"

Jooan bunu duyunca afalladı. "Narae'yi... Tanıyor musun?"

"Tabii ki tanıyorum onu. Çok güçlü ve oldukça da garipti. Birkaç yıl önce sevimli bir insanla tanışıp o çocuktan hoşlanmaya başlamıştı. Ah! O sensin! Sen o çocuksun!"

Kaplan dana sonra Jooan'ın yanına oturmak için biraz kaydı ve onun yüzünü inceledi.

Sarı gözlerinde öldürmeye dair bir arzu yoktu. Kaplan tepeden tırnağa Jooan'ı süzerken eğleniyor gibiydi.

Bu Jooan'ı kızdırmıştı çünkü kaplan, insan gibi davranıyordu.

Tüm kaplanların kötücül olmadığını biliyordu. İnsanları seven hatta insan gibi davranan kaplanlar da vardı. Ama Jooan'ın son zamanlarda hep kötü olanlarla karşılaşması, diğerlerinin varlığını tamamen unutturmuştu.

Ayrıca Jooan, Narae'yi asla kaplan olarak görmemişti. Narae'yi olduğu gibi kabullenmişti.

Ve şimdi karşısında duran kaplan bir insan gibi davranıyordu.

Gerçekten insanları yer mi?

İnsanlara kıyıp onlara zarar vererek onların canını okur mu?

"Seninle tanıştığı ilk günden beri seni övgülere boğardı. Ne kadar küçük ve sevimli olduğundan bahsederdi hep."

Narae'nin, Jooan'ın ne kadar küçük olduğunu anlatırken eliyle yaptığı hareketi tekrarladı kaplan.

"Asla o kadar küçük olmadım..."

Kaplan, Jooan'ın içerleyerek yakınmasına kahkahayı patlattı. Bu kez de yapmacık ve abartılıydı.

"Neydi adın? Joo'lu bir şeyler olması lazımdı bence."

"Jooan."

"Ah! Evet Jooan. Buydu ismin. Benim adım Heoseo. Sana benden hiç bahsetti mi?"

"Hayır..."

"Şaka yapıyorsun. En sevdiği kaplan benim...!"

Jooan şu ana kadar bir kaplanın bu kadar fazla yüz ifadesi yapabileceğinden habersizdi.

Elbette zaman zaman Narae'nin güldüğü ya da ağladığı anlara denk gelmişti ama onu bir kaplan olarak değerlendirmiyordu.

Narae onun kız arkadaşıydı.

"O nerede peki?" Etrafa bakınırken sormuştu Heoseo.

O an Jooan, Narae ile Heoseo'nun oldukça yakın olduklarını anladı.

Haberi vermek çok kolay olmadığından Jooan uzun bir süre tereddüt etti. Nihayet,

"Narae... Öldü." diyebildi.

"Ne?" Kaplan ayağa fırlamıştı.

Jooan orada bulunan atmosferdeki ölümcül değişikliği fark etti bu yüzden o da aynı şeyi yaparak yerinden fırladı, az önceki düşüşün etkisiyle kemikleri hala sızlıyordu.

Heoseo'nun gözlerindeki sevimli ifade kaybolmuştu. Donmuş ve buz gibi olmuşlardı.

"Onu... sen mi öldürdün?" diye sordu.

7 Kaplan AvcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin