Biraz araştırdıktan sonra Zeha ve ekibi etrafta hâlâ açık olan bir hastane bulabildiler. Hastaneyi tek başına yöneten yaşlı doktor karşısında birden baştan aşağı kana bulanmış 7 adam görünce kalakaldı. İçlerinden biri kaplan avcıları olduklarını söylediği anda doktor ne olduğunu anladı. Adam başka bir şey sormadan onları bir odaya yönlendirdi.
"Buradaki tek doktor benim. Daha iyi bir tedavi almak istiyorsanız büyük bir hastaneye gitmelisiniz." dedi doktor düz bir şekilde.
Hastanede ameliyat odası olmadığı için kendilerine sadece ilk yardım uygulayabildiler.
Karnındaki ciddi yarayı tutarken kaşlarını çatan Dogeon yatağa uzanırken sinirli sinirli bakıyordu.
Her an bayılacakmış gibi görünüyordu. Kaplanı yiyen çocuk diğer yatakta bilinçsizce yatıyordu. Zeha karnını tuttu.
Merminin vücudumu delip geçtiğini düşünmüştüm.
Buna rağmen doktor Zeha'nın gömleğini yarasını tedavi etmek için kaldırdığında cildinde önemsiz bir kesikten başka bir şey yoktu.
Ağır kanama vücudundaki tüm enerjiyi tüketmiş, zonklayan acıyı hissetmeye devam ediyordu. Ama mermi vücuduna girdiğinde oluşan batma hissi gitmişti.
Vücuduma ne oluyor?
Güçlü kaplanların hızlı iyileşebileceğini duymuştu.
Ama ben onlardan biri değilim...
Zeha, Inwang Dağı'nda Hupo'nun kendisine saldırdığı son anı hatırladı. Tamamen iyileşene kadar uzun süre yatağa bağlı kalmıştı.
Aslında düşününce yaralarım bugünlerde oldukça çabuk iyileşiyor. Ama... Hiç bu kadar çabuk olmamıştı.
Zeha her geçen gün daha çok güçlendiğini hissediyordu. O kadar hızlıydı ki içinde olan bu gelişimi hissedebiliyordu.
Bunu tek tecrübe eden Zeha değildi. Aynı şey Haru, Dogeon ve Jooan'a da oluyordu.
Hwan ve Cein ekibe diğerlerinden çok sonra katıldıkları için Zeha'nın onlara dair bir fikri yoktu. Onlara olan her neyse, açıkça bildiği bir şey vardı- ekibinde açıklanamayan bir şey gerçekleşiyordu.
Kaplan Kayası yıkıldığından ve kaplanlar bu dünyaya hücum ettiğinden beri Sinsi'de pek çok değişiklik yaşandı.
Şehir, kaplan avcıları gibi yetkin güçlere sahip olan insanların ortaya çıkmasına ve yeteneklerini geliştiren silahların üretimine şahit olmuştu.
Bunlar yan etki mi? Kaplan kökenim bariyerin parçalanmasına tepki mi veriyor? Ya da...
Zeha odanın etrafına baktı.
Onlarla olduğum için mi güçleniyorum?
Bir şeyler garipti. Zeha, ilk karşılaşmalarının tuhaflığını düşününce Haru'ya karşı bu kadar yakın hissetmesini bir şekilde açıklayabilirken diğerleri ile nasıl böyle rahat olduğunu anlayamıyordu. Hepsiyle en başından beri iyi anlaşabilmişti.
Yetimhanede geçirdiği yıllar boyunca ve çalıştığı onlarca yarı zamanlı işte o kadar insanla tanışmış olmasına rağmen Zeha, hiç kimseyle böylesine güçlü bağlar kurmamıştı.
Bu insanlara ihtiyacım var.
Hayır, dur, bu ihtiyaç duyma meselesi değil; gerçek, ne olursa olsun yanımda kalmaları gerektiği.
Zeha, bu inancın içinde yükseldiğini hissediyordu. Kaplanı yiyen çocuk Hosu'ya karşı da, daha az önce tanışmış olmalarına rağmen, aynı şekilde hissediyordu.