70.Bölüm - Geri Dönüş

3.6K 189 21
                                    

Boynumdaki halatın nefes almamam konusundaki kesin tavrı hareketlerimi kısıtlıyordu. Ellerimle boynumu sıkı sıkı saran halatı kendimden elimden geldiğince uzaklaştırmaya çalışıyordum. Çırpınmaya çalıştıkça durumum gittikçe kötüleşiyordu. Bundan nasıl kurtulacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu ki, zaten şuan içinde bulunduğum durum göz önüne alındığında bu benim sonum olabilirdi. Hayaletleri görebilen biri olarak ölümsüz olabilme ihtimalimizi daha önce düşünmemiştim. Şuan başıma gelenleri düşündüğümde ve büyükannemin ölmüş olmasından yola çıkarak böyle bir durumun söz konusu olmadığını fark etmiştim. Filmlerdeki karakterler ölmeden önce hep sevdiklerini görür ve onları düşünürdü ama ölümle burun buruna kalınca bunun hiç de böyle bir şey olmadığını şimdi anlayabiliyordum.  Daha fazla direnmemin anlamı olmadığını biliyordum. Gözlerimi kapattım. Ellerimi yavaşça halattan uzaklaştırdım ve vücudumun yanında salınmasına izin verdim. Vücudumun titrediğini hissediyordum. Kulaklarımın uğuldamasını umursamadan sakin kalmaya çalışıyordum. Bunun ne kadar olduğunu bilsem de acı çekmeden ölmeliydim. Uğuldamaların arasında kendi adımın derinlerden, belli belirsiz yankılandığını duyuyordum. Belki yeteneğimden kaynaklanan bir sebepten dolayı kısa sürede büyükanneme kavuşmuştum. Sesin gittikçe yakınımdan geldiğini hissediyordum ve bir kadına ait olmadığından emin olmaya başlamıştım. Bacaklarımda hissettiğim kollar belki de tamamen benim hayal ürünümdü.  Birkaç saniye içinde ayaklarımın zemine bastığını hissettim. Ölmüş müydüm? Gözlerimi açıp temiz havayı içime çektim. Ciğerlerime dolan hava bütün hücrelerimi yakıp kavurmuştu sanki. Ellerimi boynuma götürdüm, halatın kan akışını durdurmakla uğraşırken boynumda çıkardığı iz, muhtemelen tenimde bir damga gibi görünüyordu. Öksürük krizimin arasında karşımda duran kişiye baktım.


"Beni sen mi kurtardın?" Karşımda durduğuna göre ondan başkasının beni kurtarmış olması saçmaydı ama yine de sormuştum. Sorumu yanıtsız bırakmıştı. Bu onun dilinde evet anlamına geliyordu.


"Bunu kim yaptı?" Sorusuna cevap vermeyi çok istesem de veremezdim. Çünkü bana bunu kimin yaptığını bilmiyordum. Scott yanıma gelip beni yatağa ilerletti. Hala kendimi iyi hissetmiyordum ve bunu anlamış olmalıydı. Kızla ilgili tek bildiğim şey siyah saçlı olduğu ve beyaz bir elbise giydiğiydi.


"Bunu bana neden yaptığını öğrenmemiz gerek," Hala konuşurken zorluk çekiyor olsam da, ortada benim başıma gelenlerden daha büyük bir problem olduğunun farkındaydım. Bu olayı nasıl çözeceğimize dair aklımda bir fikir vardı ve daha geç olmadan halletmeliydik.


"Şuan yapabileceğimiz bir şey yok. Sabah erkenden bu olayı çözeceğiz." Bir tarafım her ne kadar şuan halledilmesi gerektiğini düşünüyor olsa da, Scott'ı ve isteksiz olan diğer tarafımı dinlemeliydim. Elbette bu, rahatça uyuyabileceğim anlamına gelmiyordu. O kızın bana yine aynı şeyi yapıp yapmayacağını bilemezdim. Scott'a cevap vermek yerine sadece kafa sallamakla yetindim. Yatağımın üzerinde bulunan beyaz yastığı uzanıp aldıktan sonra yanına yerleştirdi.


"Şimdi uyumalısın. Ben tetikte olacağım." Yarın yola çıkmamız gerekiyordu ve bütün gece uyumazsa o arabayı kullanması imkansızdı.

"Hayır, bunu kabul edemem. Biz-" Elini susmam için kaldırmıştı. Bu elbette benim konuşmamam için engel değildi. "... Geri döneceğimiz için uyumalısın." diye mırıldandım. Öğlene kadar olayı hemen çözüp dönmeyi planlıyordum. Bunun dışında bir durum olduğunda Aaron hiç düşünmeden buraya gelirdi ve bu benim için iyi bir şey olmazdı.

Ceset Dedi KiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin