“Tanıştın demek…” Annem bu cümleyi kurarken sonunu getirme gereği duymamıştı. Zaten bakışları rahatsız edici ve “Seni öldürmeliyim Kate. Benden önce babamla tanıştırdın demek. Sana verdiğim yemekler için seni değil kendimi affetmiyorum. Yemedim, belki az da olsa yedim, yedirdim.” der gibi bakıyordu. Bu yüzden hiç cevap vermeden yemeğe konsantre olmuştum. Jared her zamanki gibi gereksizce konuşmaya başlamıştı.
“Ben de tanıştım. Yüzümdeki morluk ve kızarıkların sebebi de, Bay Aaron.” dedi gözlerini bana dikerek. Babam elindeki çatalı yere bıraktı ve ellerini kavuşturdu. Sanırım ciddi konuşmaya başlayacaktı.
“Kate, sana hiçbir konuda zorluk çıkarmadığımı biliyorsun. Bir erkek arkadaşının olması çok doğal tabiki. Elbet biriyle görüşeceksin. Fakat, Jared’a vurmaya hakkı yoktu. O benim en yakın dostumun çocuğu… Bunu ona açıklayamam. Bir daha asla böyle bir şeyi duymak istemiyorum.” dedi sert bir ifadeyle bana bakarak. Jared bıyık altından gülüyordu.
“Ama o da Aaron’a vurdu-“
“Kate?” Bu ses tonuyla ismimi söylediği zaman susmalıydım. Bu yüzden çatalı tekrar elime alıp, hınçla yemeğime saldırdım. Jared’a bir anlık baktığımda hala gülüyordu.
*
“Telefonum çalıyor!” diye bağırmaya başladım. Ulaşmak istediğim nesne masanın üstünde, benden çok ama çok uzakta duruyordu. Yavaşça oturma organımı koltuktan ayırmaya çalışıyordum.
“Jared! Gel artık lütfen. İstediğin her şeyi yaparım. Yeter ki telefonumu getir!” dedim son yalvarışımla. İçimden ona binlerce küfür sayarak kendimi kaldırmayı başardım. Lakin, sakat olan ayağıma bastığım an, yere yuvarlanmam bir olmuştu. Oturduğum yerde kendime ve her şeye çemkiriyordum. Jared hemen beni kucağına alarak koltuğa oturttu. Telefonu masadan alıp, kucağıma fırlattı. Telefonun çalması sonlanmıştı ama benimde her tarafım ıslaktı. Islak yerleri elimle sildim. Neden ıslandığımı merak ediyordum. Başımı kaldırdım. Kaldırmamalıydım… Jared yarı çıplak bir biçimde karşımdaydı ve beline havlu bağlamıştı. Gözlerimi kaçırdım.“Neden geç kaldığımı anlamışsındır herhalde. Duştaydım Kate. İzin verirsen kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Çıkınca yanına gelirim.” Dedi yanıma gelerek.
“Ta-tamam. Sen git ve ben gelirim. Pardon beklerim diyecektim. Böyle gelmene gerek yoktu. Ben kendim kalkardım. Neyse haydi git artık gözümün önünden.” dedim inatla ona bakmamaya çalışarak. Benden uzaklaştığını hissediyordum.“Kate!” diye bağırdı birden. Korkuyla ona döndüm.
“Sadece bakman için yapmıştım. Tamam şimdi kızarabilirsin. Ben gidiyorum nasılsa. Sevgilin beni böyle görmesin. Yanlış anlayıp beyaz kalan yerlerimi morartabilir. Bu arada unutmadan istediğimi ne olursa olsun yapacağını söylemiştin. Duştan çıkınca konuşuruz. Öptüm.” Dedi hafif kahkaha atarak. Yutkundum ve arayanın kim olduğuna baktım.
*
“Bebeğim, ben olmasam sen ne yapardın? Senin için yoklamaya imza attım. Devamsızlığın çok fazla Kate. Neden gelmedin yine?” dedi Jenny birden hiddetle.
“Sakatlandım senin yüzünden. O içkileri içmeseydim yere düşmezdim, Jared beni kucağına alıp odaya götürmezdi ve-” Diye bağırırken beni durdurdu.
“Siz ne- Kate ne yaptın sen? Aaron ne olacak bunu hiç düşünmedin mi? Jared’ı bana bıraksaydın bari of! S-“
“Saçmalamayı keser misin? Senin sandığın gibi bir şey olmadı. Aaron odamdaydı ve bizi öyle görünce ikisi kavga etti. Aaron’ın neden kavga ettiğini biliyorum ama Jared neden benim yüzünden bunu yaptı anlayamadım.” dedim fısıltı şeklinde konuşarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceset Dedi Ki
FantasiaFısıltılar... Benim ne olduğumu bilmiyorsunuz ama umarım öğrenmek için merak duyuyorsunuzdur. İşte benim yalanlar, ölümler ile dolu hayatım. Hapishaneme hoş geldiniz.