17.Bölüm - 'Absorbe Protegus'

3.8K 241 6
                                    


Hemen karar vermem gerektiğini biliyordum ama kalbimin hızlı bir şekilde atması nedeniyle sadece onun sesini dinleyebiliyordum. Dizlerimin hissizleştiğini hissediyordum, burada bayılmamak için kendimi tutmam gerekiyordu. Eğer benim yüzümden onlara bir zarar gelirse kendimi asla affetmezdim. Bu düşünceyle birlikte aklımda riskli olsa da bir fikir oluşmuştu. Planımı uygulamak adına Richard'a doğru emin adımlarla ilerledim. "Ben karar vermek için biraz zaman istiyorum." Richard gözlerini bir süre kısarak bana baktıktan sonra arkadaşlarımın hepsini teker teker inceledi. Ardından da omuz silkerek konuşmaya başladı.

"Hepsinin canını almak için şimdiden sabırsızlanıyorum. Vedalardan hiç hoşlanmasam da arkadaşlarınla son kez konuşman için pencerenin önünde seni bekliyor olacağım. Aptalca bir şey yapmaya çalışma. Yoksa daha acılı ölümler onları bekliyor olur. " Yüzündeki sinsi sırıtışı sildikten sonra pencereye doğru ağır adımlarla ilerleyip dışarıyı seyretmeye başladı. Muhtemelen sevgi kavramını bilmeyen biri için bunları izlemek mide bulandırıcıydı. Titreyen bacaklarıma aldırmadan hızlı adımlarla masaya geldim. Sol avucumda katlı bir şekilde duran kağıdı açıp sağ avucuma geçirdim. Masada duran çantamdan tükenmez kalem ses çıkarmamaya özen göstererek aldım. Elim o kadar titriyordu ki aldığım kalemi doğru düzgün kavrayıp yazı bile yazamıyordum. Kağıdı hemen dörde bölüp kağıtta yazan kelimeleri yazmaya başladım.

Alesinora gonyophora...

Üçüncü parçaya yazmaya başladığım sırada Richard'ın sesiyle duraksamak durumunda kalmıştım. Hemen kafamı kaldırıp ona baktım. Bana bakmadan konuşmaya başladığı için masada ne yaptığımı görmemişti. Bütün kağıtları ona belli etmeden avucuma toplayıp masadan kalktım. Birimizin koruyucusu olmayacaktı, o kişinin de kim olduğunu biliyordum.

"Beklemekten çok sıkıldım! Zaman doldu. Seçimini yap." Pencereden ağır adımlarla yanıma doğru gelirken elimle durması için işaret yapmıştım.

"Onlarla biraz daha vedalaşmak istiyorum. Sonuçta, insan bir kere ölüyor değil mi? Bizi kısa bir süre yalnız bırakır mısın?" Bütün gerginliğime rağmen mağlup olduğumu düşünmesi adına ağlamaya başlamıştım. Belki de bu kadar gerildiğim için ağlıyordum, bilemiyordum. Espri yapmak için de hiç uygun zaman değildi, ki komik olduğumu da düşünmüyordum. Fakat ben bunları düşünürken, Richard'ın kahkahası odayı doldurmuştu. Bana cevap vermemeyi tercih etti ve arkadaşlarımın duvardan inmesini sağlamak için bir hareket yaptı. Tekrar ona doğru döndüğümde odadan çıkıp gitmişti. Arkadaşlarım kendilerine yeni yeni gelirlerken, ilk olarak Jenny'nin yanına gitmeye karar verdim. Olayın şoku nedeniyle hala yerden kalkamamışlardı.

"Kardeşim, sana bir ucube olduğumu daha önce anlatmalıydım. Biliyorum bu olanların hiçbiri kabul edilemez ama beni affet olur mu? Seni çok seviyorum. Sen benim kardeşimsin ve ölüm bizi ayırana dek bu böyle olacak. Beni unutmayın." Ona sımsıkı sarıldığımda onun da sesinin titrediğini fark ettim.

"Hiçbir yere gitmiyorsun." Jenny gözleri dolu dolu bana bakıyordu. Avucunu açtım ve kağıdı eline sıkıştırdım."Ne olursa olsun bu kağıdı yanından ayırma." Daha fazla konuşamayacağımı anladığım için yanından kalktım ve Kevin'ın yanına gittim.

"Keşke benim bu yanımla hiç karşılaşmamış olsaydın Patron. Ben gittikten sonra kızların yanında olmaya devam etmeni istiyorum. Seni kısa bir süredir tanıyor olsak da güvenebileceğimi biliyorum. Bunu da birinin son isteği olarak gör olur mu? Kendine iyi bak. Keşke daha önce seni tanıma şansım olsaydı." Kağıdı eline sıkıştırıp Jenny'e söylediğim gibi yanından ayırmamasını tembih ettikten sonra, içten bir şekilde gülümseyerek yanından ayrıldım.

Ceset Dedi KiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin