23. Bölüm - En Yakın Arkadaşlar

3.4K 209 13
                                    

Onu yerden kaldırıp yatağına yatırdıktan sonra, yüzündeki kanı temizleyip, şişlik olmaması için buz koymuştum. Bu süre içinde hiç konuşmamıştık ve konuşmamayı da tercih ediyordum. Aaron yatakta öylece uzanırken ben de karşısında duran koltuğa geçmiştim. Bu sefer yerleri değişmiştik ve bize vuran kişiler farklıydı. "Benim yanımda olduğun ve onunla gitmediğin için pişman mısın?" Gözlerimi o konuşurken koltuğa dikmiştim ve koltuğa boş gözlerle yere bakıyor olduğumu fark etmem de onun bana tekrar seslenmesiyle olmuştu. Hemen toparlanmak için yüzümü ovuşturdum. Hareket ettiğim her an canımın acısı kat be kat artıyordu. Aaron yatakta doğruldu ve yanına oturmam için bana yer açtı. Ona canımın yandığını belli etmeden yavaş adımlarla yanına gittim ve ellerimi koluna doladığımda, vücudu kaskatı kesilmişti. Çenemi omzuna hafifçe yasladım.

"Senin yanında olmayı ben seçtim. Yanındayım ve mutluyum. Benden veya sana hissettiklerimden en ufak şüphe duyuyorsan burada seninle olmamın hiçbir anlamı yok demektir. Ben sevgimden en ufak bir şüphe duymuyorum ama aramıza girecek bir şey varsa, o da senin bana olan davranışlarındır. Chad kapıyı açmadan önce bana yaptıkların gibi... Bunları söylediğime göre artık gidebilirim." Cümlemi bitirdikten sonra yataktan seri hareketlerle kalkmıştım ama kolumun hızlı bir şekilde çekilmesiyle tekrar onun kollarındaydım. Kollarımı beline doladım ve başımı göğsüne yasladım.

"Seni seviyorum, Katherine Austen. Ne durumda olursak olalım sana seni sevdiğimi söylemekten vazgeçmeyeceğim. Seni sevdiğime her zaman inanacak mısın?" Bundan daha garip ve kötü durumda olacağımızı düşünmüyordum bile. Bu garip sorusunun ardından şaşırmakla beraber, ne diyeceğimi de bilememiştim.

"Sonsuza dek." Sözcükler ağzımdan döküldüğünde Aaron'ın yüzündeki mutlu ifade paha biçilemezdi.

*

"Seninle bir şeyler yapalım mı? Evde veya dışarıda olabilir, seçim senin." Ben bu cümleyi duyduğum anda vücudum yataktan bir milim dahi kıpırdayamıyor olsa da gözlerimi bilgisayardan ayırıp onun gözlerine sabitlemiştim. Saatlerdir yapabildiğim tek aktivite de buydu zaten.

"Bu halde?" Yüzümdeki morlukları gösterdikten sonra, parmağımı onun yüzüne doğrultmuştum. Muhtemelen bunu düşünmemiş olacak ki birden hevesi kaçmış gibi görünüyordu. Çalan telefonla nedeniyle ikimiz de boş bulunup sıçramıştık, Aaron benden önce davranıp kimin aradığına baktığında yüzündeki kasların gevşediğini görebiliyordum.

"Jenny ile konuşman için sizi yalnız bırakayım. Konuştuktan sonra hazırlan, dışarı çıkıyoruz." dedi hafifçe gülümseyerek. Onu böyle gülerken görmek beni de gülümsetmişti. Ağzımı hala kapatamasam da Jenny'nin aramasına cevap verdim.

"Bunu nasıl yaparsın Katherine? Chad'i nasıl üzersin?" Bu bana gerçekten kızdığı zamanlarda kullandığı bir "Kate" deme şekliydi. Az önceki gülümsemem solmuş yerini korkuya bırakmıştı.

"Jenny, ben Aaron'ı orada bir başına bırakamazdım." Beni anlamasını bekliyordum ama anlamayacağını biliyordum. Chad onun kuzeniydi ve onun üzülmesini istemezdi.

"Aaron?" Kısa ve tatsız bir kahkaha atmıştı. Kahkahasının zerre mutluluk barındırmadığının bilincindeydim. "Daha yeni tanıştığın biri için yıllardır tanıdığın birinden vazgeçtin. Öküz olan kişinin Chad olduğunu düşünüyordum. Fakat Chad'in halini görünce düşüncelerim tamamen değişti. Onu hiç bu kadar üzgün ve mutsuz görmemiştim. Bana sarılıp saatlerce ağladı ama bu senin için bir şey ifade etmiyor olmalı. Chad'i senden uzak tutmak için elimden ne geliyorsa yapacağım, onu bu kadar üzmene bir daha izin vermeyeceğim. Seni benden çok seviyordu, ona bunu nasıl yaptın? Ayrıca içimde kalmasın; öküz olan biri varsa o da sensin Katherine." Ben daha konuşamadan telefon suratıma kapanmıştı bile. Sinirimi telefonumdan çıkarmak istiyordum ama telefonuma zarar vermemin bir anlamı olmadığını bildiğim için sertçe komodinin üzerine bıraktım ve bir nebze de olsa sakinleşmeyi bekledim. En yakın arkadaşlarımı kaybediyordum. Önce Chad, şimdi de Jenny gitmişti... Aaron, telefonu kapattığımı anlamış olacak ki kapıyı hafifçe tıklattı.

Ceset Dedi KiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin