51- GECE SİNİRİ

25K 2.3K 1.9K
                                    

Cebimden anahtarımı çıkardım, mavi plastik anahtarlığa kısa bir bakış atıp kapıyı açtım. Sonunda kendime özel bir anahtarım vardı ve o piçe muhtaç kalmıyordum, mecburen yedeğini bana vermek durumunda kalmıştı.

Kapı açıldığı anda içeriden kalabalık bir ses geldiğinde kaşlarım çatıldı, anahtarı kilitten uzaklaştırıp ayakkabımı çıkardım ve içeri girdim. Montumu çıkarırken salona yürürken normalde sessiz olan bu evin niye bu kadar gürültülü olduğunu merak ediyordum.

Salona geçtiğim anda yan yana oturmuş İso ve Gökmen'i görünce birkaç saniye duraksadım. Yine ne işi vardı burada?

"Hoş geldin." Zafer'in sesini duyduğumda ikili koltuğa baktım, Zafer elinde bir birayla gevşekce oturuyordu ama bakışlarımı ona çevirince oturuşunu düzeltti.

O sırada beni fark eden şerefsiz gözlerini bana çevirdi, sevgilisine sarılmışken kendisini düzeltme gereği bile duymadı. Derin bir nefes alıp öfkemi bir kenara bırakıp sikimde değilmiş havası vermek için montumu çıkararak koltuklara ilerledim.

"Siz de hoş geldiniz." montumu koltuğun üzerine bırakırken gülümseyerek mırıldandım. Ardından gidip Zafer'in yanına kuruldum.

Oturduğum anda Zafer biraz gerildi ama umursamadım, evine davet ettiği birini benimle yan yana oturuyor diye bir anda çekip vuramazdı sonuçta. Sadece keskin bakışlarını hissedebiliyordum.

"Hoş geldin, iş bulmuşsun, hayırlı olsun." Gökmen'in sesi geldiğinde onlara döndüm mecburen. İso'ya yapışmış, sanki yeterince yakın durmazsa biri onu kaçırıp götürecek gibi sarılmıştı.

"Eyvallah reis." dedim sağ kolumu koltuğun yaslanma yerine koyup gülümseyerek.

"Zor mu iş?" diye sordu Zafer, kafamı ona çevirdiğimde yüzümü inceledi. Morluk arıyordu muhtemelen, dudağımın kenarı kıvrıldı.

"Yok ya, eğleniyorum hatta." dediğimde gözüm boynundaki ipliğe takıldı, kazağından bulaşmış olmalıydı. Refleksle elimi uzatıp parmaklarımın arasına aldım ve geriye attım.

O sırada ani gelen sesle irkilip şerefsize baktım, bira şişesini gürültüyle sehpaya koymuştu ve ters ters bana bakıyordu. Sinirlendiğini belli olan damarlarından anlıyordum.  Umrumda bile değildi.

"Siz çok yakışıyorsunuz." aniden gelen sesin Gökmen'e ait olduğu belliydi ama kime söylediğini anlayamadım. Zafer ile bana gülümseyerek bakıyordu.

"Ne?" dedi Zafer tedirgince yerinde dikleşirken.

Gülmek için dudaklarım kıvrıldığında benden önce davranan İso'nun kahkahasını duydum. Ortalığı inletecek kadar büyük kahkaha atıyordu, sinirden olduğu çok belliydi ya da dalga geçiyordu.

Ona eşlik edip gülmeye başladığımda ben güldükçe o da güldü, kafamı geriye yaslayıp gülerken omzum titriyordu.

"Noluyor?" dedi Gökmen anlamayarak.

Noluyor biliyor musun? Sikiştiğim sevgilin beni arkadaşıyla yakıştırdığın için sinir krizi geçiriyordu.

Kafamı kaldırıp masum bir korkuyla bize bakan Gökmen'e göz kırptım, onun bir suçu yoktu. Ben sadece İso'nun ona olan sevgisinden nefret ediyordum.

Benden esirgediği sevgisinden.

"Sevgilim, masumluğundan öperim." dedi İso ona yaklaşıp burnunun ucundan öperken.

"Ben eşcinsel değilim." dedi Zafer kendisini açıklarken.

"Olursun anam, olursun yavrucum." dedim zengin kalkışı yapıp bir anda ayağa kalkarken.

BİRADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin