Blood Warlock: Succubus Partner in the Apocalypse

25.Bölüm;Evren tarihinde bir ilk

Kürenin içeriğini görmeden önce, Bai Zemin Noel hediyesini açmak üzere olan küçük bir çocukmuş gibi kendini yaramaz ve endişeli hissetti. Ancak arzuyla savaştı ve dikkatini ilk önce turuncu küreye çevirdi.

"En iyiyi sona saklayalım hehehe..."

"Çocuk gibi davranıyorsun, biliyorsun değil mi?"

"Dikkatimi dağıtma."

Hafif bir sohbetin ortasında, sanki dış dünya hala huzurluymuş ve ölüm tehlikesi her köşede pusuya yatmıyormuş gibi, Bai Zemin turuncu küreyi biraz kuvvetle sıktı ve bir ışık parlamasından sonra yeni bir nesne belirdi.

Dürüst olmak gerekirse, Bai Zemin'in dört gözle beklediği şey, Birinci Düzen yanan böcek'in alevleri tarafından yok edilen önceki botlarının yerini alabilecek başka bir çift bottu... Ne yazık ki, işler her zaman beklendiği gibi olmadı.

[ yanan yüzük (Nadir Hazine): İçinde yanan ateşin gücünü içeren bir yüzük. Kuşanıldığında, Büyü +10 puan..Günde bir kez, saldırmak veya savunmak için kullanılabilecek bir ateş patlaması yapabilir].

Koyu kırmızı yüzüğü gören Bai Zemin'in yüzü biraz tuhaflaştı. Kısa mesafedeki güzel kadına baktı ve yavaşça sordu, "Bayan iblis , tüm bunlar ne hakkında?"

"Mm? Ne demek istiyorsun?" Lilith ona gözlerini kırpıştırdı ve boş boş baktı.

"Ne demek istiyorsun, ne demek?"  Bai Zemin masumu mu oynuyor, yoksa gerçekten mi anlamadı bilmiyordu, bu yüzden sabırla sordu;  "Neden bir Nadir Küre bu yüzük gibi büyüye sahip bir Hazineye sahip olsun ki?"

"Uh? Sihirli nesnelerin yalnızca sihirli dereceli kürelerden çıkabileceğini kim söyledi?" Lilith ona eğlenerek baktı ve yumuşak bir şekilde açıkladı;  "Şansın düşük olduğu doğru olsa da, Nadir Dereceli Hazine'den itibaren, elinizdeki yüzük gibi nesneler görünebilir... Bu, benim uzay depolama yüzüğümdeki duruma benzer. Bir Destansı Hazine bile bir tane içerebilir. ama puanı çok daha düşük olacak."

Bai Zemin'in açıklamasını duyunca ağzının köşesi ciddi bir şekilde seğirdi ve bu sefer bu acı yüzünden değildi.

Aslında, Sihir Dereceli Hazinelerin, sihir büyülerini serbest bırakabilen nesneler anlamına geldiğini varsaymıştı. Ancak, görünüşe göre rütbelerin adını yanlış anlamış ve bu isimleri kürelerin içeriğine atfetmişti.

Bai Zemin eskisinden çok daha açık bir zihinle ve çok daha fazla beklentiyle koyu sarı küreye döndü ve onu ezdi.

Bronz renkli bir ışık parladı ve onu bir an için gözlerini kapatmaya zorladı. Parlaklığın kaybolduğunu hissettiğinde, Bai Zemin umutla gözlerini açtı ve kucağındaki nesneye baktı. Ancak cismin görünüşünü görünce ifadesi biraz çirkinleşti.

Kucağında bronz renkli bir cep zili vardı. Bu çanın birkaç yeri ezilmiş ve hatta eski olduğu için zorla koparılmış veya düşmüş bir parçası bile vardı. Temel olarak, tam olarak işe yaramaz bir zil gibi görünüyordu.

Bununla birlikte, görünüş son derece çirkin olsa da, Bai Zemin asla bir kitabı kapağına göre yargılayacak biri değildi; ifadesi pek iyi olmasa da ümidi en ufak bir şekilde kırılmamıştı ve incelemek için cismi eline aldı.

[Kırık Bronz Çan (Sihirli Hazine): Kırılmış ve şu anki savunma gücü pratikte olmayan eski bir çan.  Giyildiğinde büyü gücünü ve manayı otomatik olarak 20 puan artırır. Etki: Kullanıcı saldırıya uğradığında, bronz çan, kullanıcıyı yakın tehlikelerden koruyan bir kalkanı otomatik olarak serbest bırakır. Alınan hasarın miktarı etkinin süresini etkiler ve tüm enerjisini tükettikten sonra gücünü yeniden şarj etmesi 24 saat sürer].