Blood Warlock: Succubus Partner in the Apocalypse

16.Bölüm;İlk ölüm kalım savaşı (1. Kısım)

"Ne kadar soğuk..." Bai Zemin dış dünyanın soğuk sıcaklıklarını hissettiğinde şiddetle titredi.

Spor merkezinin içi özellikle sıcak olmasa da, bina donmaya yakın rüzgarın kuvvetli esintilerini yalıttı ve vücudu bulutlardan gelen sürekli su düşüşünden korudu.

Bai Zemin'in vücudunun, dünyanın bir karmaşaya dönüştüğü günden bu yana birçok gelişmeden geçtiği doğru olsa da,Dayanıklılığı ve Sağlığı, soğukla ​​ilgili olarak şimdiye kadarki en düşük iki özelliğiydi,normal bir insandan çok farklı değildi, görece olarak biraz daha yukarıdaydı.

"Gücünüz katlanarak artarken, vücudunuzun kaslarını sertleştirir ve güçlendirirken, farklı ortamlara karşı daha dirençli olmak ve diğer konuların yanı sıra olası hastalıkları önlemek istiyorsanız, Dayanıklılık ve Sağlık istatistikleriniz en önemlisidir.  " Lilith onun yanında yürürken açıkladı.

Zaten kurtuluşun ötesinde tamamen sırılsıklam olan Bai Zemin'in aksine, Lilith'in vücudunu tamamen kaplayan küçük bir bariyer vardı, bu yüzden o her zamanki gibi güzel ve şehvetliydi; vücuduna tek bir yağmur damlası bile dokunmamıştı.

"Lilith, beni de koruyamaz mısın?" Biraz kıskançlıkla sordu.Su ve rüzgar gerçekten çok kuvvetliydi! Vücut ısısı ancak birkaç dakika sonra düştü ve güçlü rüzgarların bir sonucu olarak Dayanıklılığı normalden çok daha hızlı düşüyordu.

"Üzgünüm ama bunu yapamam."  Lilith acı bir gülümsemeyle başını salladı ve açıkladı, "Dürüst olmak gerekirse, sana biraz bilgi vermek dışında burada olmadığımı varsayman senin için daha iyi olacak...Biri bana doğrudan saldırmadıkça, Gücümü herhangi bir şekilde bu dünyada kimseye yardım etmek veya zarar vermek için kullanamam yoksa Ruh Kaydı ceza olarak ruh gücümün çoğunu derhal iptal eder."

Bunu duyduğunda Bai Zemin'in ağzının köşesi birkaç kez seğirdi. Başından beri Lilith'in yardımını almayı beklemese de, onun doğrudan bir bilgi kaynağı olarak hareket etmekten başka bir şey yapamayacağını söylediğini duymak onu şaşırttı.

"Temelde işe yaramazsın, değil mi?"  Onun tarafından uzun süre alay edilip ayartıldıktan sonra, Bai Zemin bu andan yararlanarak karşı saldırıya geçmekten kendini alamadı.

Ancak, Lilith kimdi? Sayısız deneyime sahip bir varoluş!

Başını salladı ve üzgün bir ifadeyle üzgün bir sesle şöyle dedi: "Doğru... Ben sadece er ya da geç keşfedeceğiniz bilgileri sağlamaktan başka yapacak bir şeyi olmayan zavallı, işe yaramaz bir kadınım.  .. Anladım! Kendimi kurtarmak için vücudumu kullansam nasıl olur?"

Lilith'in sözlerini duyduğunda Bai Zemin'in yüzü kapkara oldu.

Ona cevap vermeye hiç niyeti olmadan, bunun yalnızca onun kaybıyla sonuçlanacağını bilerek ilerledi ve fırtınanın altında dolaşan iki zombinin kafasını rastgele kesti.  İki zombinin kafası çok kolay ve iki aşırı akıcı hareketle kesildi; sanki Bai Zemin güçsüzlüğünü onlara gösteriyordu.

Yüzündeki karanlık ifadeyi ve zombileri öldürürken dişlerini nasıl sıktığını gören Lilith, "Oh? Gözlerini şiddete açtığın için olabilir mi?"

Bai Zemin, çevik hareketlerle ve sanki yaşamı boyunca bunu sayısız yıllar boyunca yapmış gibi, yakındaki bir binadan çıkan diğer beş zombinin canına mal oldu ve "Doğru! Şiddet eğlencelidir!... Bir gün senin de kıçına tekmeyi basacağım."

"Kya!" Lilith mutlu bir çığlık attı ve sanki hayat hakkında hiçbir şey bilmeyen bir kadınmış gibi yüzü kızardı. Uzun kirpiklerinin arasından Bai Zemin'e baktı ve fısıldadı, "Beni tekmelemek yerine, büyük ellerinle bana şaplak atmanı tercih ederim~"