Shangguan Bing Xue'nin aşırı derecede kötü ruh halini algılayan hayatta kalanların hiçbiri bir şey söylemeye cesaret edemedi ve yiyecek ve içecekle dolu ağır sırt çantalarını taşımaya devam etti.
"O burada..." He Yuhan tereddütle bir sokak ötede dört katlı bir binayı işaret etti ve onun sözlerini duyduktan sonra herkes durdu.
Herkesin dikkatli gözleri altında, Shangguan Bing Xue kayıtsızca başını salladı ve Chen He'yi yakından takip ederek yavaşça ilerledi.
Liang Peng de biraz geride kaldı. Ne de olsa, bu grubun bir üyesi olarak, Shangguan Bing Xue önemli bir varlıktı ve Liang Peng onun ölümünü görmek istemiyordu çünkü bu, bundan sonra kendi hayatının daha zor olacağı anlamına geliyordu.
Bai Zemin'e gelince, hayatta kalanların arasına karıştı ve kimsenin duyamayacağı alçak bir sesle fısıldadı, "Hey, Lilith... Üç gün önce beni öldürmeye çalışan adam bu mu?"
"Aslında, o zombi kalabalığını çeken oydu." Lilith yerden birkaç metre yüksekte süzülürken rahat bir gülümsemeyle başını salladı. Merak dolu gözlerle Bai Zemin'e baktı ve "Ne yapacaksın?" diye sordu.
"Sadece bekle ve gör." Bai Zemin kayıtsızca yanıtladı. Ancak gözleri, çıplak gözle algılanamayan bir soğuklukla parladı.
Zombileri kullanarak beni öldürmeye cüret mi ediyorsun? O zaman sana başarısız olmanın sonuçlarını göstereceğim!
...
"Oh! Gerçekten sensin, Shangguan Bing Xue!" Qiao Long kollarını genişçe açarken kendinden geçmiş bir şekilde haykırdı. Önündeki güzel kadının kıvrımlarına bakarken gözleri çıplak arzuyla parlıyordu.
Shangguan Bing Xue, şüphesiz hayatı boyunca gördüğü en güzel kadındı! Sadece böyle bir kadın onun kraliçesi olmaya gerçekten layıktı!
"Kendine Kral diyen bu grubun lideri Qiao Long sen misin?" Shangguan Bing Xue ona soğukça bakarken sesi tüyler ürperticiydi.
"Bu doğru." Qiao Long, başını sallarken çelişmedi ve onayladı. Önce Chen He'yi, sonra Liang Peng'i teftiş etmeden önce, "Sizin de iyi dövüşçüler olduğunuzu görüyorum, bu krala katılmaya ne dersiniz? Size en iyi tedaviyi ve en iyi görünen kadınları vaat edebilirim.Her şeyden önce ve sadece birinin altında, ben!"
Chen He Ona bir aptalmış gibi baktı. Bu kişi kesinlikle zombiler gibi beynini kaybetmişti.
Liang Peng, kadın kelimesini duyduğunda teklif karşısında cezbedilmiş görünüyordu, ama sonunda tekrar tekrar "ne yazık" diye mırıldanırken içini çekti.
Shangguan Bing Xue'nin herhangi bir saçmalığı dinleyecek havada olmadığı açıktı. Sağ elini nazikçe salladı ve Qiao Long'un kollarına doğru ateş etmeden önce başının üzerinde yüzen iki buz kargısı belirdi; açıkça onu hemen etkisiz hale getirmeye niyetliydi.
"Benim olmayı sonsuza kadar kabul etmeyeceğine göre, seni elime geçirdiğimde seni kişisel kaltağım yapacağım!" Qiao Long yanıt olarak homurdandı. Zaten işlerin yolunda gitmemesini bekliyordu, bu yüzden gizlice tetikteydi.
"Kır!"Qiao Long bağırdı ve ileriye doğru bir yumruk attı.
Patlama!
Qiao Long'un yumruğu, önündeki havayı gürültülü bir şekilde patlatacak kadar güçlü görünüyordu. Sanki bu darbeden sonra bir hava topu oluşmuş gibi, Shangguan Bing Xue'nin iki buz mızrağı güçlü basınçla paramparça oldu.
Shangguan Bing Xue'ye bakarken ve onu bir menzilli dövüşçü olarak tanımlarken Qiao Long'un vücudu bir tekmeyle tüm hızıyla ileri fırladı.
Shangguan Bing Xue'nin ifadesi değişmedi. Elini sallayarak başının üzerinde on buz kargısı belirdi ve düşmana doğru ateş etti.
Tam hızla yaklaşan on buz kargasını gören Qiao Long'un yüzü biraz değişti ve yana atlamak zorunda kaldı. Yerde zar zor yuvarlanmıştı ve diğer yedisi rotasını değiştirip onu takip etmeye devam ederken üç mızraktan sıyrıldı.
Buna karşılık, Qiao Long her iki yumruğunu da sıktı ve ileriye doğru bir dizi yumruk attı.
Bang...Bang...Bang...Bang...
Bir anda, yedi buz kargısı, yere güçsüzce düşen küçük buz parçalarına bölündü.
Misilleme olarak, Qiao Long her iki yumruğunu da sıktı ve Chen He ve Liang Peng'e dik dik bakarken şiddetle ileri yumruk attı. Hava gürültülü bir şekilde patladı ve görünüşe göre katılma niyeti olmayan iki adama iki hava topu ateş etti.
İki adam şaşkına dönmüştü. İkisi de bu kişinin başka biriyle dövüşürken aniden kendilerine saldırmasını beklemiyordu.
Shangguan Bing Xue'nin yüzünde bunu görünce sonunda hafif bir değişiklik oldu. Vakit kaybetmeden iki elini salladı ve iki adamın önünde iki ince buz duvarı belirdi.
Patlama!
Patlama!
İki ince buz duvarı hava topunun gücüyle ezildi, ancak sinsi saldırıyı başarılı bir şekilde durdurmayı başardılar. Ne yazık ki, Shangguan Bing Xue bu iki buz duvarını oluşturmak için çok fazla mana harcamıştı; Ne de olsa, Buz Yapıcı becerisi Birinci Dereceden bir beceriydi ve üzerinde tam kontrolü yoktu.
"Hehehe..." Qiao Long güldü ve saldırı eksikliği fırsatını değerlendirirken ileri atıldı.
"Lanet olası piç!" Chen He Utançtan kızardı ve küfür etmekten kendini alamadı. Shangguan Bing Xue olmasaydı, önceki saldırıda ciddi şekilde yaralanmış veya hatta ölmüş olabilirdi! Ama en kötüsü, onun yüzünden gelen sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalmasıydı.
Hızlı ve uzman hareketlerle Chen He, sırtındaki ok kılıfından üç ok çıkardı ve ateşli bir öfkeyle Qiao Long'a doğru üç ok fırlattı.
"Hala yumuşak olmaya mı çalışıyorsun? Seni pislik!" Qiao Long, Chen He'ye baktı ve alay etti. Güçlü bir yumrukla uzuvlarına yönelik üç ok kolayca parçalandı.
Shangguan Bing Xue yirmi buz mermisi hazırladı ve hepsini aynı anda ileri doğru fırlattı. Kafa ve kalp gibi bölgeleri hedef alan birçok saldırı olduğu için artık düşmanının hayatını umursamıyor gibiydi.
Qiao Long ayrıca düşman saldırı düzenindeki değişikliği fark etti ve hemen, hayal kırıklığına uğrayarak, aslında ondan daha zayıf olduğunu fark etti. Başka seçeneği olmadığı için stratejisini değiştirmek zorunda kaldı.
Shangguan Bing Xue, Qiao Long'un ona doğru hücum etmeye devam edeceğini düşünürken, aniden vücudunu çevirdi ve saldırısının ezilme kolaylığı karşısında hâlâ şokta olan Chen He'ye doğru hücum etti.
"Chen He, dikkat et!" Shangguan Bing Xue, önünde buzdan bir duvar örerken, haykırmaktan kendini alamadı.
"HAHAHAHA. Düşüyorsun küçük güzellik~" Qiao Long, planı başarılı olan bir deli gibi yüksek sesle güldü. Ayaklarının altında bir rüzgar kasırgası belirdi ve hızı yeni zirvelere yükseldi.
Herkesin şaşkın bakışları altında Qiao Long, bir kez daha Shangguan Bing Xue'ye doğru koştu. Ancak, az önce olanlar karşısında hâlâ sersemlediği için bu sefer daha fazla saldırı yapacak zamanı yoktu. Güçsüz, sadece onu yakalamak için elini öne doğru uzattığını izleyebildi.
"Nasıl cüret edersin, seni lanet velet!" yandan öfkeli bir kükreme ve ardından yüksek bir basınç duyuldu.
Qiao Long'un yüzü, kafasının sadece bir metre ötesinde büyük bir çekiç gördüğünde solgunlaştı. Eğer bu darbe ona ulaştıysa, ağır yaralanmayı unutun; kafası şüphesiz birkaç yüz parçaya bölünecekti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Warlock: Succubus Partner in the Apocalypse
Action𒄆ÇEVİRİDİR𒄆 Efsanevi mana nihayet Dünya gezegenine ulaştı ve tüm canlıların resmen evrim yoluna girmesine neden oldu. Hayvanlar korkunç canavarlara dönüştü, bazı bitkiler öz farkındalık kazandı ve mana dalgasına dayanmayı başaran insanlar güçlü dü...
