Blood Warlock: Succubus Partner in the Apocalypse

181-190

181.Bölüm;Görünüş;İkinci Derece Düşman!

Bai Zemin'e gelince, o şu anda başka bir işle uğraşıyordu.

"Yani beni önceden uyaramaz mısın?"

Silueti ağaçların ve sık otların arasından yıldırım hızıyla geçerken sesi de etrafta dolaşıyordu.

Swoosh!

Altı metrelik bir leopar çalılıkların arasından sıçradı ve çenelerini ardına kadar açtı. Kan kırmızısı gözleri delice parlıyordu ve Bai Zemin'in figürü gözlerinde yansırken öldürücü bir niyetle doluydu.

Çürümüş et kokusu burun deliklerine saldırdı ve yaratığın uzun dişleri ağaçların kalın dallarını delip geçen yetersiz güneş ışığı ışınlarını yansıttı. Boynundan sadece bir santim ötede, Bai Zemin'in yüzü, canını almak üzere olan canavarın varlığından habersizmiş gibi kıpırdamadan duruyordu.

"Hayır."

Sorusunun hemen ardından Lilith'in sesi duyuldu. Aynı anda, Bai Zemin'in bedeni mutasyona uğramış leoparın güçlü görünümlü bedeniyle kesişti.

"Daha önce de söylediğim gibi. Sizin savaşlarınıza veya gelecekteki savaşlara hiçbir şekilde müdahale edemem. Sadece savaş alanı tüm düşmanlardan temizlendiğinde ve en ufak bir tehlike olasılığı bile olmadığında size küçük yollarla yardım edebilirim, aksi takdirde Aşağı Varoluşa düşerim ve güçlerimin büyük bir kısmı yok olur... Hatta ölebilirim bile."

Keskin bir ışık parladı ve mutasyona uğramış leoparın boynunda yavaşça bir çizgi belirdi. Canavar, kafası ağır bir şekilde yere düşüp birkaç santim yuvarlandıktan sonra, kafası kopmuş bedeni yere düşüp kan yere sıçrarken durduğu için acı dolu bir uluma bile çıkaramadı.

"Anlıyorum." Bai Zemin sanki böyle bir yanıt bekliyormuş gibi sakince başını salladı. Retinasında bir mesaj parladı.

[Kan İradesi: %50 / %50]

Birkaç saattir retinasında yanıp sönen mesajın aynısıydı ve hiçbir değişiklik olmamıştı.

Şaşırtıcı bir çeviklikle, Yıldırım Hareketi'ni etkinleştirmeden bile, Bai Zemin'in vücudu düşman aramak için durmadan ormanın içinde parladı.

Önünde mutant bir kedi belirdi ama canavar daha tehditkâr bir çığlık atamadan ikiye bölündü.

Mutant bir köpek bir saniye içinde sayısız parçaya bölündü.

Elli adet 2. seviye mutant sivrisinek sürüsü, Kan Manipülasyonunu etkinleştirip vücutlarındaki kanı kaynattıktan sonra kanlı bir karmaşaya dönüştü.

Düşmanın türü ne olursa olsun, Bai Zemin hepsini katletti. Aslında, ormanda ilerleyerek bu düşmanları arayan oydu: hayatlarını hedef alan oydu.

"Endişenizin sebebi nedir?" Lilith'in şaşkın sesi yanında yankılandı ama Lilith ortalıkta görünmüyordu.

"Bilmiyorum." Bai Zemin mutasyona uğramış bir peygamberdevesinin başını kolaylıkla keserken cevap verdi. "Sadece kendimi rahatsız hissediyorum, sanki yakında kötü bir şey olacakmış gibi."

Lilith sessiz kaldı ve güzel yüzünde küçük bir kaş çatma belirdi, "Belki de Tehlike Algısı beceriniz Kan İradesi becerinizle birlikte sizi çok büyük bir tehlikeye karşı uyarmak için birlikte çalışıyordur...?"

O da bundan pek emin görünmüyordu ama ilk kez böyle bir şey yaşadığı için aklına gelen tek şey buydu.

Bai Zemin tam cevap vermek üzereyken yüzü büyük ölçüde değişti ve işitme duyusunu maksimum düzeyde yoğunlaştırırken adımlarını yarıda kesti.