1 | Kahve

1.8K 131 452
                                    

Medya: Hilal ve Serkan 😭🖤

Şimdiden bu ikilinin de çok az fotoğrafı olduğunu söyleyeyim. Üzücü 🥺

İyi okumalar ❤️

Hayatın size neler getireceğini bilemezdiniz. Bir anda yalnızlığa sürüklenebilir, tek başınıza ayaklarınızın üzerinde dururken bulabilirdiniz kendinizi ya da çok kalabalık bir ortamda, birileriyle anlaşarak ve eğlenerek bir hayat geçirebilirdiniz. Bu tamamen şanstı, biraz da kişilik.

Hayatın beni taşıdığı nokta kalabalığın içinde yalnızlıktı. Binlerce takipçimin olduğu anonim bir Twitter hesabım vardı. Orada içimi dökerken çoğu kız bana katılıyordu ama gerçek hayatta birkaç arkadaşım dışında yalnızdım. Adını bile bilmediğim binlerce insanla aynı fikirdeydim ama yalnızdım.

Telefonumun ekranını kapatıp makineden çıkan kahveyi aldım ve sıcaklığını kupamdan hissetsem de üfleyerek bir yudum aldım. Sabahın erken saatleriydi ve ben kahve içmeden güne başlayamayan tipik bir çalışandım.

Dayımın ortağı olduğu şirkete işletme okuduğum için girmiştim. Normalde dayım bana torpil geçip daha üst bir mevkide çalışmama izin verecek olsa da bunu istememiş, kendi ayaklarımın üzerinde duracağımı söyleyerek dayımın teklifini reddederek görüşmelere ve mülakatlara girerek kendi hakkımla şirkete girmiştim.

Kupayı dudaklarımın arasından çekip elimdeki evraklara bakarak ilerlemeye başladığımda kafam doluydu. Ne ara okulumu bitirmiş, 24 yaşına gelip işe girmiştim cidden anlamamıştım. Bir zamanlar sadece aşkıma karşılık bulamadığım için ağlayan o kızdım, şimdiyse kocaman bir kadın. Böyle olmak, büyümek, olgunlaşmak ve mantıklı biri olmak bana garip geliyordu.

Gözlerimi evraklardan çekip bana doğru geldiğini gördüğüm bedenin üzerinde bakışlarımı gezdirdim. Görüş alanımda beyaz, bedenini tamamen saran ve vücut hatlarını belli eden bir gömlek giymiş uzun boylu bir çocuk vardı. Elinde aynı benim gibi mavi kapaklı bir dosya vardı ve öyle hızlı bana doğru yaklaşıyordu ki beni fark ettiği an çok geç olacaktı çünkü çoktan çarpacaktı.

Bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde kaçmak için birkaç saniyem olsa da bedenim hareket etmemi istemiyormuş gibiydi. Tam anlamıyla karşısında kalakaldım.

Kalbimin acısını somut bir şekilde hissetmemi istermişçesine karşıdan gelen adam bana çarptığında, yanmıştım. Hem de sadece bedenen değil, ruhen de. Sıcak kahve üzerime dökülse de asıl kalbime sıcaklığı gelmişti. Kalbim, haşlanmış gibi hissediyordum.

"Ah!" Üzerime gelen ve sıcaklığı dumanından belli olan kahve yüzünden acıyla elimdeki evrağı yere fırlattım. Üzerime yapışmış açık kahverengi bluzumun eteklerini tutarak sıcak kahveyi hissetmemeye çalışsam da bu çok zordu. Gözlerim anında dolmuş, nefesim kesilmiş ve bedenim yanmamın etkisiyle titremeye başlamıştı. Kahveden mi yoksa onu gördüğümden mi bilmiyorum çok fena yanıyordum. Nefesim kesilmiş gibiydi. Şimdiden karnımın kızardığını hissedebiliyordum.

Mavi gözleri elindeki dosyadan bana dönse de hiçbir şey yapmadı ve sanki bana çarpıp beni yakan o değişmişçesine elindeki dosyayı sıkı sıkıya kavrayarak çekip gitti.

Gözyaşlarımın yanaklarımdan akmasının tek nedeni yandığımdan değildi. Onu görmemdi, onun beni görmesi ama aslında görmemesiydi. Yıllar geçmişti ya, yıllar geçmişti ama hâlâ aynıydı! Yanmıştım, göz ucuyla bakıp çekip gitmişti.

Normal biri olsa en azından iyi miyim diye sorardı ama onda o kalp yoktu. Yanmam hatta biraz daha abartayım ölmem asla umurunda değildi.

Departmanın ortasında insanların dikkatini çekmemek için gözyaşlarımı kurulayarak yerdeki dosyayı aldım ve nasıl kendimi lavaboya attım anlamadım. Bedenim titriyordu ve gözyaşlarım bana ihanet edip yanaklarımı ıslatıyor, makyajımı dağıtıyordu. Kahvenin etkisi geçmiş olsa da kalbimin etkisi öyle çabuk geçmeyecekmiş gibi çok sancılanıyordu.

Unutama BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin