7 | Plan

866 75 663
                                    

Evren ne kadar Serkan'ın yanında kaldı hiçbir fikrim yoktu çünkü onları izlemek dışında çok önemli bir şeye odaklanmıştım. Ne yaptıkları ya da yapacakları umurumda olmamalıydı bence. Hem Serkan'ın normal haliydi bu, beni de hiç etkilememişti.

Hatta daha da hırslandırmıştı. Önümdeki verileri inceleyip sunum yaparken onun işe yaramazın teki olduğunu herkese kanıtlayacak, sonrasında şirketten ve hayatımdan defolup gitmesini yüzümde geniş bir gülümsemeyle izleyecektim.

Aynı şehirde yaşıyorken onu şirkete girdiğim zaman görmem ve ardından hep karşılaşmam neyin nesiydi böyle? İşaretlere inanırdım, bu da geçmişin izlerini silmem için bana bir işaret olmalıydı.

"Çok bekletmedim umarım." Evren, yanımdaki sandalyeye oturup bilgisayar çantasını açarken önümdeki tablodan bakışlarımı çekip mavi gözlerine diktim. İri cüssesini saran kolsuz beyaz bir tişört ve altına da gri bir basketbolcu şortu giymişti.

"Bir an Serkan Bey'in yanından dönemeyeceksin sandım. Ne var şu Serkan Bey'de?" Bakışlarımı tekrardan önümdeki tabloya çevirirken bir yandan da tabletimdeki grafikleri yazıya döküyordum.

"Serkan Bey kafa adam aslında da sen anlaşamadın. Neyse, boş ver şimdi onu. Ne var ne yok?" Sandalyesini bana doğru çekip tabletime bakmak için yüzünü yüzüme yaklaştırırken bakışlarımı yüzüne çevirmeden edemedim.

"Grafiklerde son beş aydır düşüş var. Reklam giderlerini satışlara vurunca kâr oranımız neredeyse yüzde yirmilere düşmüş oluyor."

Bakışlarımı onun yüzünden çekip sayfayı kaydırdım ve başka bir grafiği gösterip büyülttüm. "Bu da bizim sunumuzdan sonra olası yükselme ihtimalimiz."

Evren'in bakışlarını yüzümde hissederken ben de başımı ona çevirince gözlerini tek bir göz olarak görecek kadar yakın olduğumuzu fark edip boğazımı temizleyerek birazcık uzaklaştım. Flörtöz tavrı ve bakışları olsa da şu an flört edecek kadar iyi değildim.

"Aklındaki tam olarak ne?" Elini ensesine götürüp bakışlarını kaçırırken dudaklarımı ıslatıp önümdeki defterden yazdıklarımı çıkardım.

"Aslında gençlerin dikkatini çekebilecek bir şey." Defterdeki yazılarımı okumak istemediğim için tamamen Evren'e dönmüş ve aklımdan geçenleri anlatmaya başlamıştım.

"YouTube hesabı, Instagram, Tiktok ve tabii ki de Twitter hesabı açıp hepsinin kullanma tarzına göre videolar, fotoğraflar çekeceğiz. Asıl hedefimiz, kamerayı alacak kişiler zaten bunun için kullanacak. Bizim de onların kanına girmemiz için onlar gibi davranmamız lazım."

Evren kaşlarını çattı ve saçlarını düzeltip başını sağ omzuna doğru eğerek beni incelemeye başladı. Dediklerimden bir şeyler anladığını, en azından anlamaya çalıştığını görebiliyordum ama sabırsızlığım yüzünden ona düşünme vakti vermeden konuşmaya devam ettim.

"Aklımda Twitter'dan başlamak var. Orada hesap açıp etkileşim kastıktan sonra YouTube'a video klip çekeriz. Amacım tamamen kamerayla aşkı bağdaştırmaları. Bu yüzden aklımda sahte bir senaryo var ama sahte olduğunu izleyenler anlamayacak. Gerçek aşk hakkında videolar izlediklerini sanacaklar sonra bu kişilere hesap açacağız Instagram ve Tiktok'tan. Aşklarını gösterirken kameralarımızı kullanacaklar. Sonunda da bir slogan bulup kamerayı tanıtacaklar."

Evren çenesini kaşıyarak sessizce beni dinlerken artık ondan bir cevap duymak için yanıp tutuşuyordum. Pazarlama derslerinde gördüğüm teknikleri ve yapabileceklerimizi düşünürken gençlerin ilgisini en çok çeken şeyin aşk olduğunu görmüştüm. Gençler, birilerini yakıştırmayı ve onları izleyip konuşmayı seviyordu. Biz de konuşulmak istiyorduk. Onlara istediklerini verdikten sonra ikimiz de kazanabilirdik.

Unutama BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin