30| Kalbimin Enkazı

611 80 561
                                    

Şarkı: Dedublüman - Belki (Akustik)

'Belki de yanlıştı doğrularım
Aşkını, sevgini sorguladım
Yolların kapalıydı zorlamadım
Öldürdüm çiçeğimi, yaşatamadım'

🥀

Şirkete gelmek ilk defa garip hissettiriyordu. İki hafta nasıl geçmişti anlamamıştım ama bir noktada geçmek de bilmemişti. Videoların son hallerini maille patronlarımıza atmıştık ve şimdi son toplantı için buradaydık.

Masamın üzeri boştu ve yeni birinin oturması için düzenli bir şekilde bırakılmıştı. Uzun süredir burada çalışmasam da her yere alışmıştım. Masamı, notlarımı ve gözlerimi ağrıtan bilgisayarı unutmayacaktım.

Altı ayın sonunda bizi ne bekleyecekti bilmiyordum. Belki de sosyal medyadan devam edecek, bir daha şirkete sadece toplantılar için gelecektik. Bizi nelerin beklediğini hiçbirimiz bilmiyorduk.

Serkan'ı en son gördüğümde beni iki binanın arasına çekmişti. Şimdiyse şirketin içinde karşılaşmıştık. Bakışları üzerimde sadece üç saniye durmuş ve gözlerini benden kaçırıp yanımdan geçip gitmişti.

Ondan son bir atak bekliyordum. Nedensizce her şeyi bozup bir şekilde benimle çift olmayı isteyeceğini düşünüyordum.

Evimin adresini bilse de gelmemişti ya da onun yanından ayrılırken bana seslenmemişti. Yine de son bir atakla bizi çift yapabilirdi.

Bunu istiyor muydum yoksa bundan korkuyor muydum bilmiyordum. O videoları silmiştim, elindeki saçma videoyu ne kadar editlese de güzel bir şey çıkartamazdı.

"İyi misin?" Evren'in sesiyle tebessüm edip başımla onu onayladım. İki haftanın son haftasında neredeyse her gün beraberdik. Dalıp gitmelerimden hep o kurtarmıştı beni.

"İyiyim sadece burayı özleyeceğim."

"Bir daha gelmeyecekmişsin gibi davranmayı kessen mi? Sonuçta sadece altı ay, su gibi akıp geçecek."

Umarım öyle geçerdi. Bu işin altından kalkabilecek kadar güçlü olmayı dilemekten başka çarem yoktu.

Bakışlarım Serkan'la gülerek ilerleyen Kumsal'a takıldığında o da bana bakmış ama hiçbir selam belirtisi vermeden bakışlarını yanımdaki Evren'e çevirip tebessüm etmişti. Evren'le selamlaşırken beni görmezden gelmesi alt dudağımı ısırmama neden olurken bu konu hakkında hiçbir şey demedim. Hâlâ Serkan'dan daha çok benden nefret ediyordu ve bunun nedeni kesinlikle Serkan'a karşı bir şeyler hissetmesiydi. Bundan emindim.

"Toplantı salonuna gidelim mi?"

"Gidelim," dedim ve Evren'le beraber ilerlemeye başladım. Kumsal ve Serkan on metre kadar uzağımızdan gülerek toplantı salonuna doğru ilerlerken onları incelememek için bütün odağımı yere çevirmiştim. Koridorda yankılanan gülüşlerini duymamak zordu ama kulaklarımı kapatmasını bilirdim. Sonuçta ilk kez Serkan'ın başkasına güldüğünü duymuyordum.

Serkan, Kumsal'a kapıyı açtığında Kumsal gülümseyerek içeriye girdi. Aramızdaki mesafe giderek kısalırken Serkan'ın kapıyı bırakıp içeri girmesini beklesem de bakışları bana döndüğünde dahi kapıyı kapatmaması garip hissettirmişti.

Kavga etmedik, tek kelime etmedik. Birbirimize baktık sadece. Mavi gözlerindeki hayal kırıklığına karışmış yansımamı gördüm, düz çizgi halindeki dudaklarına baktım ve yanından geçip giderken ciğerlerimde izi kalmış kokusunu soludum. Sonrasında hiç tanımadığım biriymiş gibi uzaklaştım ve sessizlik eşliğinde toplantı salonundaki geniş masaya ilerledim.

Unutama BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin