37| Kaybedenler

642 58 462
                                    

Medya: Serkan'ın göğsüne yatan Hilal 🫠🤤

Bölüm Şarkısı: Taylor Swift - The Way I Loved You (Taylor's Version)

'O sahte gülüşümü göremiyor.
Kalbimse kırılmıyor.
Çünkü hiçbir şey hissetmiyorum.
Sen çılgın ve deliydin.
Çok da sinir bozucu, sinirli
...
Ve ben seni böyle sevdim.'

İyi okumalar bebekler ❤️‍🩹

Hayat çok garipti.

Serkan'ı bir yağmurla tanımıştım ve az önceye kadar bir yağmurda silmeyi düşünüyordum. Ta ki o karşıma geçip benimle yüzleşene kadar... Yüzleşmekten korkan ben kaçmaya çalışsam da bu sefer kaçacak bir yerim yoktu. Nihayetinde onunla yüzleşmiş, kırgınlıklarımla, kırgınlıklarımızla beraber bize bir şans vermeye karar vermiştik.

Sonu ne olurdu bilmiyordum ama içimde bir yerlerde derin nefesi ciğerlerine doldurup rahatlayan bir ben vardım. Bunca zamandır dik durmaya ve onunla istese de istemese de savaştığım o benliğim gözleri yaşlı bir şekilde savaşını kazanmış, beni yenmişti.

Belki de birbirimizi affetmek için kendimize yenilmemiz gerekiyordu. O yenilmişti, ben yenilmiştim şimdiyse buradaydık.

Her an rüyadan uyanacakmışım ya da rüya tekrar kabusa dönecekmiş, Serkan bir anda yağmur tanelerine dönüşüp ellerimin arasından zemine akacakmış gibi hissediyordum ama Serkan'ın düzensiz aldığı nefesleri ve kulağımın içinde yankılanan hızlı kalp atışlarından gerçek olduğunu hissediyordum.

Yağmur bizim kavgamızın bitişiyle beraber hızını azaltırken ikimiz de titriyorduk. Üzerindeki ceketin eteklerinden yere damlalar akıyordu. Serkan'ın gömleği de içini gösterecek kadar vücuduna yapışmıştı. Saçlarımız duştan çıkmışçasına ıslakken makyajımın son halini hayal bile edemiyordum. Rimelimin aktığını ve acıyan gözlerime girdiğini hissetsem de bir tepki vermedim ve birbirine yapışan kirpiklerimi kırpıştırdım.

Başımı kaldırıp Serkan'ın ıslak yüzüne bakacağım an kapının kilidinin açıldığını belli eden 'tık' sesi yağmur tanelerinin yere düşmesinden oluşan sese karıştı ve bakışlarım oraya, kapıya döndü.

İdil neden ve nasıl buraya gelmişti ne ben ne de Serkan bilmiyorduk ama pek görmeye alışık olmadığım ciddi bir ifadeyle kapıyı tamamen açmış ve kollarını göğsünde birleştirip konuşmuştu. "Sonunda!"

"Senin burada ne işin var?" Serkan, kolunu belimden çekmeden kapıya doğru döndüğünde titreyen ellerimi ondan çektim ve su gibi olan ceketin ceplerine yerleştirdim.

"Asıl senin bu aptallıkla burada ne işin var Serkan? Benim burada olmam mı konu ya? Tc erkekleri kapatılırsa ilk kapatılacak kişisin resmen!" İdil burnundan sert bir soluk alıp ardından beni işaret etti. "Ve sana gelecek olursak... senin de kapatılman lazım. Ben de sizi kapattım işte!"

"İdil," diye mırıldandığımda sesim pürüzlü çıktı. Boğazımı temizleyip tekrar konuşacağım vakit, İdil benden önce davranıp konuştu.

"Sus! Sizi dinlemek istemiyorum şu an. En başından beri birbirinizi dinleseydiniz bunların hiçbiri olmayacaktı ya! Serkan... sen ne yaptın aptal sarı kafa? Ne demek evlenme teklifi etmek ya? Hiç mi aklın yok senin? Çıldırttın beni, çıldırttın!"

"Haklısın," dedi Serkan ama İdil sanki Serkan tam tersini söylemiş gibi azarlamaya devam etti. Konuşurken nefes bile almıyor, cümleler adeta bir silahtan çıkıyormuş gibi hızla dudaklarından firar ediyordu.

Unutama BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin