Bölüm 3: Düş Sokağı Çocukları

520 35 35
                                    

İçinde aşk var,
Yüzünde kin.
Yüreğine sor, bu da kim?
Her sabah baktığın aynadaki, bana deliriyor hâlâ.

İçinde Aşk Var - Sufle

"Ozan?" Yüzümü buruşturdum. Gözlerim kapalıydı. "Ozaan?" Gözüm kapalıyken tek kaşımı kaldırdım. Hayal olmalıydı. "Ozan, uyan."

Esra. Karanfil kokusu. Yüzümü gıdıklayan saçlar. Ozan, Esra burada!

Gözlerim dehşet içinde açıldı. Karşımda kahverengi gözlü, kahverengi saçlı kadını görünce yüzümü ve içimi kaplayan huzura engel olamadım.

"Esra..." diye mırıldandım yüzümdeki ufacık tebessümle.

"Günaydın." Dedi Esra, gülümseyerek. Esra diyorsun Ozan, Esra dedi, diyorsun! Kendine gel, ona gülümsüyorsun.

"Günaydın!" Diyerek hızla kalktım koltuktan. Bu kadar hızlı kalkmama ben bile şaşırmıştım, ki Esra da normal karşılamış gözükmüyordu.

"Ne zamandır sabaları bu kadar enerjik kalkıyorsun?" Diye sordu kaşlarını garip bir şekilde çatarak.

"Hep. Yani son iki yıldır. Genel olarak, ben enerjik bir insanımdır. Ben hayat doluyumdur. Yaşasın şirketimiz kafasındayım." Dedim. Ne diyorsun Ozan, salak mısın?

"Peki... Öyle olsun." Dedi, beni garipsediği son derece belli olan bir sesle.

Kolumdaki saate baktığımda saatin daha 6'yı çeyrek geçtiğini gördüm. "Beni sabahın köründe kaldırmandaki amaç tam olarak neydi Esra?" Diye sordum, tek kaşımı kaldırarak.

"Öyle bir kalktın ki ne diyeceğimi unuttum." Dedi. "Beni eve bırakman gerek. Üstümü değiştireceğim, duş alacağım. Bu saatte de buradan taksi geçmez."

Başımı salladım. Ona kahvaltı falan teklif etmeyecektim. Evet, bunu yapmak istiyordum ama yapamazdım. Dün ona bende kalmasını söyleyerek aramızdaki duvarı sarsmıştım ve hayır, o duvarı yıkamazdım. Bunu kendime bir daha yapamazdım. Yapmamalıydım.

"Ben bir üstümü değiştireyim, çıkalım sonra." Dediğimde başını salladı.

~

Mahallede, Esra'nın ailesinin lokantasının önünde durduğumda Esra kemerini açtı.

"Teşekkür ederim, beni bıraktığın için." Dedi bana bakarak.

"Ozan, bırakma bu sefer beni burada, lütfen. Ev çok soğuk, üşüyorum. Çok yoruldum."

Kaşlarımı çattım. Görüntü yoktu, sadece Esra'nın sesi vardı. Ne alakaydı şimdi bu? Ben böyle bir şey hatırlamıyordum ki.

"Ozan? İyi misin?" Kolumda hissettiğim elle oraya döndüm. Esra bana bakıyordu endişeyle. Senin için endişeleniyor Ozan.

"İyiyim, iyiyim, başıma bir ağrı girdi bir anda." Dedim, düz bir sesle.

Başını salladı ve arabadan inip evin tam tersi yönünde bir yere gitmeye başladı. Kaşlarım çatıldı yine.

"Esra?" Dediğimde durup arkasını döndü. "Niye oraya gidiyorsun, evin bu tarafta." Aynen Ozan, Esra bunu bilmiyor. Görünüşe göre bilmiyor, iç ses.

Sen Beni Güzel Hatırla | Esra & OzanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin