Sen Beni Güzel Hatırla | Esra & Ozan

Bölüm 9: Bütün Dünya Sensin

Sadece başlangıcı yeniden yaşamak için en başa kadar peşinden gelebilirim.
Ve belki de o zaman sevdiğimiz tüm bölümlerde yavaşlamayı öğrenirdik.

Bütün istediğim sendin.

All I Wanted - Paramore

Ne diye kapatmıştım ben şu lanet teras kapısını? Yanına gideceksen normal normal git işte, ne diye hapsediyorsun ikinizi birden bir terasa!

Esra'nın sırıtışına bakıp öfkeyle bir nefes verdim, başımı başka tarafa çevirdim.

Aptal Ozan!

"Sen Çağla'yı ben mi sandın?" Dedi sırıtarak, zibilyonuncu kez.

Ofladım. "Söyledim Esra, milyon kere söyledim, yine söylüyorum; evet, sen sandım." Sırıtışı daha da büyüdü.

"Farkında mısın bilmiyorum ama son 1 buçuk saattir sürekli aynı soruyu soruyorsun." Dedim.

"Eee, yani?" Dedi, sırıtmaya devam ederken. Kollarını göğsünde kavuşturmuş, kalçasını terastaki koltuğa yaslamıştı. "Bu sonucu değiştirmiyor."

Tekrar ofladım. Sırıtışı mümkünmüş gibi daha da büyüdü.

"Yeter artık Esra, çene kasların ağrıyacak." Dedim, azarlayarak.

Yapay bir şekilde kaşlarını çattı. Çenesini öne doğru çıkardı. "Sanane benim çene kaslarımdan?" Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Çattık ya!.." dedim, bıkkınlıkla. "İyilik de kabahat oldu!"

Mimikleriyle benim taklidimi yaptığında alayla güldüm. "Gerçekten sınanıyorum..." dedim, dişlerimin arasından.

"Söylenme Ozan, söylenme! Bizi buraya telefonsuz, bir şeysiz kapatan sensin, söylenmeye hiç hakkın yok!" Dedi.

"Ya bilerek mi kapattık sanki, dalgınlığıma geldi işte!" Dedim. Sen çok yalancı oldun Ozan. "Ben de bayılmıyorum yoksa seninle burada kalmaya!" Yoo, bayılıyorsun. Sus.

Ofladı.

"Efendim, duyamadım?" Dedi alayla.

"Ya!" Dedim yaslandığım yerden ayrılarak. Karşısına geçtim, hâlâ koltuğa yaslandığı için aramızdaki boy farkı daha da artmıştı. Bacaklarını öne doğru hafifçe uzatmış olduğu için ona yaklaştığımda bedenlerimiz değmese bile bacaklarımız birbirine temas etmeye başladı. Ama ne ben geri çekildim ne de o bacaklarını çekti.

Yeteri kadar yaklaştığımda, ona doğru eğilerek kollarımı bedeninin iki tarafına koyup onu hapsettim.

Yüzündeki keyifli ifade yok olurken ben sırıtmaya başlamıştım. Yüzümü yüzüne iyice yaklaştırdığımda nefesimi yüzüne üfledim.

Hafifçe geri çekildiğinde bir adım atıp daha çok yaklaştım. Kalbim kulaklarımda atıyor, dışarıdan gelen sesleri duymuyordum.

"Sen rahatsız mısın?" Diye sordum, kısık bir tonda. "Benimle burada kalmaktan?"

Yutkundu ve başını hafifçe geri çekti.