7 Temmuz 2020
Terasta olmak iyi geliyordu. Şirketin en sevdiğim kısmı burasıydı, herkesten uzak, sessiz, sakin.
İnsanlarla konuşmayı sevmiyordum, bana göre olan yalnızlıktı.
İstanbul'un manzarasını izlemeyi seviyordum.
Arabaları ve insanları izliyordum. Tabi lensim olmasa muhtemelen hiçbirini de seçemezdim.
Gözlerim hesaplamakla uğraşmayacağım bir süre kadar bozuktu ve gözlük veya lens takmadığımda iki adım önümdeki insanların yüzünü seçemiyordum.
Komikti aslında, biri bana gülümsese onu da anlayamayabilirdim.
Telefonumda bir bildirim sesi geldi, cebimden çıkartıp gözümün önüne tuttum.
Geçmişte Bugün: 7 Temmuz
Yüzümün hafifçe düştüğünü hissettim. Yutkundum, basıp basmamakta emin değildim ama kendime fırsat tanımadan bildirimin üzerine tıkladım.
Karşıma çıkan dört fotoğrafla beraber gözlerimi kapattım sertçe. Biliyordum. Kahretsin.
"Tam da eskisi kadar çok düşünmemeye başlamışken seni..." diye mırıldandım öfkeyle.
Gözlerimi içinden alevler çıkacakmış gibi açtım ve telefonumun ekranına baktım.
"2 Yıl Önce Bugün"
Esra'yla iki fotoğrafımız vardı burada, Esra'nın üzerinde kırmızı bir t-shirt vardı ve ben kolumu omzuna dolmıştım.
Gözlüğüm burnumun ucundaydı, yanağımı Esra'nın saçlarına dayamıştım. Mutlu görünüyorduk, yani, ben öyle sanıyordum.
İki fotoğrafta da aynı pozu vermiştik ama birinde daha çok gülümsüyorduk.
Hemen altında, bu sefer, '4 Yıl Önce Bugün' yazısının altında yer alan iki fotoğraf vardı.
Bu sefer bir fotoğrafı ben çekiyordum ve Esra'nın üzerinde ince, beyaz bir gömlek vardı. Güneşten yüzünü buruşturmuş ve elini gözlerine siper etmişti, yine de çok güzeldi.
Diğer fotoğrafta ise Esra başka bir yere gülerek bakıyordu, bense kameraya bakıyordum.
Kısa bir an fotoğrafa takılı kaldım ama hemen kapattım ve telefonu cebime koydum.
"Hayır, unutacağım seni." Dedim kendi kendime ve artık eskisi kadar güzel gelmeyen tersatan ve yalnızlıktan ayrılmak üzere kapıya yöneldim.
Kalabalığı sevmiyordum ama en azından beni meşgul ediyordu.
7 Temmuz 2021
Bedenin de hafızasının olduğunu okumuştum bir yerlerde.
Bedenimiz, bir durumu en son yaşadığımızda ne hissediyorsak, bir sonrakinde de otomatik olarak onu hissetiriyormuş.
Örneğin en son kitap okuduğumuzda ne hissetiysek, bir sonrakinde de aynı şeyi hissediyormuşuz.
Bir önceki yaz mevsiminde ne hissettiysek, bir sonrakinde de yeni şeyler yaşamadan önce aynı şeyleri hissediyormuşuz.
Ben, bir önceki yaz mevsiminde üzgündüm. Umutsuzdum, kalbim kırıktı, Esra'yı unutmaya çalışıyordum.
Belki de şimdi bu ilginç ruh hallerim bu yüzdendi, içimdeki kötü hissinde aslında bundan kaynaklıydı.
Sürekli kötü bir şeyler olacakmış gibi hissediyordum, içimdeki daraltıcı hisler asla bitmiyordu.
Geçecekti, geçmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Beni Güzel Hatırla | Esra & Ozan
Fanfiction"Zaman ilaç derler ya Esra, ellerin neden uzak hâlâ?"