Hırçınlığım imkansızlığına, suskunluğuna, uzaklığına.
Sen orada yoksun,
Çağırdığımda.
Susuzluğumda, açlığımda;
Sen orada yoksun.Sen Orda Yoksun
GökselEsra konuşmayı mı bırakmıştı yoksa artık söylenmelerine alıştığım için ben duymayı mı bırakmıştım emin değildim ama son bir saattir ilk kez sessiz bir ortam var gibiydi.
Gözlerim kapalıydı, tekli koltukta kaykılarak oturmuştum ve gözümü açınca göreceğim ilk şey tavan olacaktı.
Uyuyor muydum acaba? Salak, uyusan nasıl düşüneceksin? Tamam iç ses, anladım; biraz sakin.
Bu aralar iç ses de biraz gergindi sanki. Ya hiç konuşmuyor ya da biraz ters konuşuyordu. Evet, iç sesimden de trip yiyordum ya, olsundu.
Gözlerimi açıp göz ucuyla Esra'ya baktım. Sanırım gerçekten artık konuşmuyordu. Başka bir koltuğa oturmuştu ve sadece yere bakıyordu.
Kızı yıldırmıştım galiba.
"Esra," dedim. "İyi misin?"
Gözlerini yerden kaldırıp bana baktı. "Sence? Oradan bakınca iyi gibi mi gözüküyorum?" Diye tersledi.
Hafifçe gülümsedim. "İyimişsin demek ki," dedim. "Anladım, sağ ol."
Ofladı. "Ya gerçekten ne kadar yüzsüz bir adamsın Ozan," dedi.
"Yüzsüz?" Dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Yüzsüz tabii," diye karşılık verdi hemen. "Hayır, seni terk etmişim işte, bırakmışım, gitmişim, seni istemediğimi belli etmişim ama sen hâlâ geliyorsun burada beni kendinle odaya kapatıyorsun. Gerçekten pes!"
Yerim doğruldum ve ona bu sefer ciddi bir yüz ifadesiyle bakmaya başladım. Bir yandan haklı gibiydi, beni ikinci kez terk eden bir kadının peşinden koşuyordum yeniden.
Yine de bir şeyler yanlıştı, bir taraf doğru hissettirmiyordu.
"Esra," dediğimde bana çevirdi başını. "İlk terk edişin param olmadığı içindi, tamam, anladım."
Bir tepki vermeden bana bakmaya devam etti.
"Ya şimdi? Param var, zenginim, şimdi neden gidiyorsun? Anlamıyorum." Gözlerime baktı bir süre.
Ne cevap vereceğini merak ediyordum. Çünkü gerçekten anlamıyordum, beni sevmese bile bilmek istiyordum. Kafasının içinde ne olduğunu, ne düşündüğünü, ne hissettiğini.
Keşke inun yaptığı herhangi bir şeyin anlamını bilebilseydim, o zaman bu kadar zor olmazdı onu anlamak.
Belki de son dileğim bu olurdu bir gün, kafasının içinde ne olduğunu bilmek.
Durdu, durdu, durdu, en sonunda bana baktı.
"Seni ilgilendirmez." dedi bu kadar beklediğim cevabı büyük bir hayal kırıklığıyla karşılayarak.
"Beni ilgilendirmez?" Dedim kaşlarımı kaldırarak. "Terk edilen benim ama."
Bana kısa bir bakış attı. "Terk eden de benim ama."
Gözlerimi devirdim, şu hazır cevaplık tahmini ne zaman biterdi? Hiçbir zaman, bence.
"Bunun için mi geldin buraya kadar?" Dedi kaşlarını kaldırarak. "Seni neden ikinci kez terk ettiğimi öğrenmek için?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Beni Güzel Hatırla | Esra & Ozan
Fanfiction"Zaman ilaç derler ya Esra, ellerin neden uzak hâlâ?"