Bölüm 26: Çok Geç, Fazla Erken

117 8 10
                                    

Adım attıkça topuklarından çıkan her ses,
Bir daha geri dönmeyeceğini söylüyor gibi.

Anladığım dilden konuşan uçaklar, ayakkabılar, bavullar...

Tek bir kadını anlatıyor bana, seni.

Bizden Olsun İsterdim
Boramess

Esra'nın yürüyüşündeki tuhaflığı hissetmemek mümkün değildi. Sarsılmış gibi duruyordu.

Esra önden yürürken ben arkasındaydım ve yanımda Çağla vardı.

"Çağla," dedim kısık bir sesle. Yanımda, onun da oldukça gergin olduğunu hissedebiliyordum.

"Ne konuştunuz?" Diye sordum ama cevap vermedi.

"Merak etme," dedi. "Kötü bir şey değil. Yani senin, sizin için."

"İyi de ne?" Dedim ona dönerek anlamayan bakışlarla.

"Esra sana anlatır, sakin ol, benden değil ondan duy." Dedi ve o sırada toplantı odasının önüne geldik.

Esra durup bize, daha doğrusu bana baktı.

Birkaç adım atıp toplantı odasının kapısını açtım ve geçmesi için kapıyı tutarak geri çekildim.

Esra girdiğinde normalde Çağla'yı beklerdim ama o odada Esra'yı bir saniye bile yalnız bırakmak istemiyordum, Çağla'ya kapıyı tutmadan Esra'nın peşinden içeri girdim.

Toplantı odasındaki herkes Esra'ya bakıyordu. Tabi, Ozan Korfalı'nın eski karısı.

Herkesin aklındaki sorular, yargılar... hepsi bugün tam olarak Esra'nın üzerine yöneltilmiş oklardı.

Ben Ozan Korfalı'ydım. Ya o? Nasıl hissediyordu? Benim eski karım olduğu için burada, bu baskıya maruz kalıyordu.

Bir toplantı odasında belki kimsenin ismiyle bile değil, bir sıfatla hatırlayacağı biri olmak nasıl bir duyguydu?

Ozan Korfalı'nın eski karısı. Şimdi, burada, karşılarında.

"Hoş geldin, Esra." Dedi Arif Bey. Esra'nın gerginliğini hissederken tam arkasında, göğsüm omzunda değecek kadar yakın durdum.

"Merhaba," dedi Esra gergin bir şekilde.

Çağla yerine geçip otururken ben ve Esra hâlâ masanın en başında ayaktaydık, ikimize baktıklarında ne düşündüklerini merak ettim.

"Esra," dediğimde başını kaldırıp bana baktı. "Sen Ayaz'ın yerine oturabilirsin, şu sandalye." Başımla benim diğer yanımda oturan Ayaz'ın sandalyesini gösterdim. Esra boş olan sandalyeye geçip oturduğunda ben de masanın başına, kendi yerime geçtim.

Masada tuhaf bir sessizlik olurken Esra'ya kaçamak bir bakış attığımda bana baktığını gördüm. Dudaklarımı oynatarak, "Sorun yok" dedim.

"Esra," diyerek söze girdi Arif Bey. "Ozan'la ne zaman ayrıldınız?" Hadiii, adamın sorduğu soruya bak. Sanane amca?

"2019 Şubat." Diye hızlıca cevap verdi Esra.

"Bir daha görüştünüz mü o tarihten sonra?"

Sen Beni Güzel Hatırla | Esra & OzanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin