Bölüm 27: Kaybetmeden De Sevilen Şeyler

149 11 6
                                    

Senin için ateş olmaya çalışıyorum, güneş olmaya çalışıyorum.
Ev olmaya çalışıyorum,
Geleceğin yer olmaya çalışıyorum.

Bebeğim, dünyayı aldım ve ellerine verdim.
Gerçekten deniyorum ama anlamıyorum.

The One That You Love - LP


Esra'ya böyle bir cümle kuracağım kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyece şeyler listesinde bile yoktu çünkü adı üstünde; kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ama aslında demek istediğim, hani 'asla yapmam' denilen şeyler vardır ya, işte o şekilde bile düşünmediğim bir şeydi.

Sonuçta ben Ozan'dım, Ozan Korfalı. Esra'ya aşık Ozan. Benim doğamda Esra'yı bırakmak yoktu.

Ozan Korfalı, Esra Erten'i terk etmezdi ki.

Ama işte bazen, olmaz diyerek bile aklınızdan geçirmediği şeyler oluyordu insanın hayatında. O da bunlardan biriydi, bana gelmesine rağmen onu itmek.

Aslında tam olarak bana gelmiş sayılamayabilirdi, yani, sonuçta bana 'çok pişmanım Ozan, barışalım' falan dememişti. Yaptığı şey durumu açıklamaktı sadece.

İstediğim şey neydi? Beni sevmesi değil miydi? O zaman neden şimdi böyle davranıyordum? Neden ondan uzaklaşıyordum, hem de o bana yaklaşmışken? Bu sonuçta beni sevdiği anlamına gelmiyor muydu?

Evet, geliyordu. Ama istediğim tek şey beni sevmesi değildi işte, değildi.

Bana güvenmesini istiyordum, ne olursa olsun bana güvenmesini. Onu bu kadar seviyorken onu bırakmayacağımı, ondan başkasına gitmyeceğimi bilmesini istiyordum.

Hayır, madem onu sevmiyordum neden 2 yıl geçmişken gidip onunla birlikte olacaktım ki? Aptal mıydım ben?

Bu güvensizlikti beni öfkelendiren, onu bırakmama neden olan, bana güvenmesi bu kadar zor muydu?

Kapı çaldı. Yaslandığım mutfak tezgahından ayrılıp kapıya yöneldim. Ayaz da anahtarı varken ne diye kapı çalıyorsa...

"Ayaz anahtarın var zaten neden beni kaldı-" sözüm kapıyı açınca karşımda gördüğüm Esra'yla yarıda kaldı. "Esra?"

Esra yüzüne en tatlı gülümsemesini yerleştirip bana baktı. "Selam!"

Bir anlık şokla öylece kalsam da sonra tekrar sert bir hale geldim. "Noldu?" diye sordum yüzüne öylece bakarak.

"Şey..." dedi biraz çekingen bir tavırla. "Benim birkaç eşyam burada kalmış da alabilir miyim?" Gözlerime bakmaya çalışıyordu ama ben ondan başka her yere bakıyordum. "Lütfen?"

Çok kısa bir süre yüzüne baktığımda o şirin gülümsemesinin yine orada olduğunu gördüm. Gözlerimi kaçırdım.

Kapının önünde çekilerek elimle içeriyi gösterdim. "Geç, al."

Esra'dan ufak bir sevinç belirtisi aldıktan sonra soğuk bir tavırla içeriye geçip oturdum ve eşyalarını alırken kendi kendine konuşmasını dinlerken bir yandan telefona baktım. Bakıyormuş gibi yaptım. Yoksa aklım ve - çaktırmasam da- gözüm tamamen ondaydı.

Sen Beni Güzel Hatırla | Esra & OzanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin