@pile16 @dystinabell 💞💞
Keyifli Okumalar🎈🎈
Genç kadın avuçlarının arasında yoğrulan ve şekil almaya çalışan çamur yığınına bakarken avuçlarını genç adamın ellerinin sıcaklığı kaplamıştı.
Kurt sakin ve yumuşak gülümseyen bir sesle "Birazcık daha suya ihtiyacımız var sanki ha" diye mırıldanırken avucuna aldığı su damlalarını çamurun üzerine döktü, daha kolay alabilmesi adına. Şehrin üzerine gizemli bir ses çökmüş en incesinden. Kuru bir sisti bu, içinde herhangi bir gözyaşı barındırmayan sadece kuru bir bulut yığınıydı.
İki aşığın avuçlarının arasında şekillendirmeye çalıştıkları o çamur yığını tıpkı sevgiyle evcilleştirilen bir canlı gibi yeniden yeşeriyor ve hayat buluyordu ikilinin parmaklarının uçlarında. Fırtınanın başlangıcı gibi sertti çamur yığını tıpkı aşklarının başlangıcı gibi. Yavaş yavaş ama sert fırtınalarla boğuşarak evirilmişlerdi bu zamanlara. İkisinin sabrıyla ölçülmüştü bu hikaye, gözyaşıyla ıslanmış yumuşamış, ve zoraki kördüğümler bağlarından ayrılıvermişti sırf onlar kavuşsun bu çamur yığını şekil alabilsin diye.
Sol omzunun hemen üzerindeki sıcak nefesin varlığına binlerce şükrü vardı genç kadının. Derinden aldığı ilk nefesi bu adamdı tıpkı son nefesi olacağı gibi. Sırtının yaslandığı o göğüs kafesi ona bir çarpışmayla gelmişti ansızın. Aradığını bulmak için o merdivenleri çıkmasaydı eğer kalbi onun kalbine çarpabilir miydi acaba? Dönüp baktığında gördüğü o masmavi okyanus gözler cehennem görünümlü bir cenneti sermişti ömrüne. Bunun için yaşadığı her günaha, her zorluğa minnettardı.
"Yoruldun mu?"
"Cık" diye bir ses çıkardı genç kadın. Hayır demek istediğini anlamıştı genç adam.
"Bunu yapmayı çok sevdim"
Kurt "Ben içinde senin olduğun her şeye bayılıyorum" diye mırıldandı sıcacık gülümsemesiyle. Ardından da karısının yanağına uzun bir öpücük bırakmayı da ihmal etmemişti.
"Bence çok güzel bir vazomuz oldu kocacığım" dedi ve ekledi. "İkimizin"
"Şimdi onu kurutmaya koyalım, o sağlamlaşsın dimi ama?" diye mırıldanırken ayağa kalkıyordu Hera onu durdurmuştu.
"Bence o burada da kuruyabilir, onun bir ateşe ihtiyacı yok onun ateşi bizim gibi" diye mırıldanırken cümlesini tamamlamak için çamurlu elleriyle kocasının yanaklarını okşadı.
"İçinde"
"Sakallı, çamurlu bir kocan var artık"
Hera "Mmmm bu kulağa çok karizmatik geliyor kocacığım" diye karşılık vermiş, ardından da dudaklarına uzanıp dudaklarını birleştirdi. Kısa ama tutku dolu bir öpücüktü bu.
"Tiyatro saatine daha üç saatimiz varmış" dedi Kurt gülerek saate bakarken.
"Yani" diye mırıldandı Hera yüzündeki muzip gülümsemesiyle.
"Biraz yaramazlık mı yapsak diyorum"
"Düşündüm de" diye karşılık verirken kollarını genç adamın boynuna dolamıştı. "Olabilirmiş" diye fısıldadı gülerek.
İlerleyen saatlerde oteldeki yataklarında uzanmışlardı, Hera başını genç adamın çıplak göğsüne yaslamış parmağıyla bir şeyler çiziyordu. Kurt'ta karısının saçlarının kokusuyla mest olmakla meşguldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ İNTİHAR
RomanceSiz hiç masmavi okyanusta esarete mahkûm olduğunuzu hissettiniz mi kalbinizin en derinlerinde? O hissetti, tutsak kaldı o gözlere, o tene, o adama, Kurt'a; kocasının abisine. Kurt, masallara inanmayan bir adamdı fakat unuttuğu bir şey vardı aşk masa...