Evet, Arkadaşlar Yeni Bölümle Karşınızdayım. Umarım Beğenirsiniz. Yorumlarınızı Bekliyorum. Keyifli Okumalar...🌹🌹
Hera arabadan indiğinde annesinin mezarının olduğu kabristanlığın girişindeydi. Torpidonun kapağını açıp gözdeki şalı alıp başına örterken yavaş adımlarla annesinin mezarına doğru ilerledi. Soğuk mezar taşına minik bir öpücük bırakırken yanına oturdu.
“Annem güzel gözlüm benim diye severdin ya beni keşke yine gelsen başımı dizine yaslasam gözlerimi kapatsam saçlarımı okşasan beni dizlerinde uyutsan o kadar ihtiyacım var ki benim sana” diye mırıldandı Hera acı bir tebessümle. Biraz duraksadıktan sonra konuşmaya devam etti. “Kurt bana yalan söyledi anne beni korumak için söylemiş biliyor musun? Ama ben bunu iliklerime kadar bilsem de kırıldım anne çünkü korkuyorum en son bana babam yalan söylemişti ve ben onu da kaybettim şimdi Kurt’u da kaybedersem nefes alamam ki” diye mırıldanırken gözlerini elinin tersiyle sildi. Akşamüzeri eve döndüğünde yukarı çıkmamış bahçede oturuyordu. Hilal yanındaki boş koltuğa oturdu elindeki fincanları masanın üzerine bırakırken mırıldandı.
“Kuzum çay getirdim birlikte içelim diye”
“Sağ ol bal çiçeğim”
“Sen ağladın mı? Bal çiçeğim bir şey mi oldu?” diye sordu Hilal merakla kuzenine.
“Ben birine âşık oldum o biri de babam gibi yalan söyledi bana” diye mırıldandı Hera ve biraz bekledikten sonra devam etti. “Ben hiç olmayacak birine masal gibi âşık oldum sanrım bu yüzden canım acıyor”
“Onun canını yakabilirim istersen yani Kurt’un seni üzdüğü için” dediğinde Hera şaşkın bakışlarını kuzenine çevirirken.
“Bakma öyle şaşkın şaşkın bunu balo gecesi fark ettim balo salonunda, sonrasında evden gittin hiçbir şey söylemedim çünkü sen istediğin de anlatırdın zaten ve sen onunla mutlusun ona kırıldığını söylediğinde bile bunu hissettiriyorsun” diye mırıldandı Hilal gülümseyerek.
“Teşekkür ederim ne diyeyim iyi ki varsın” diye mırıldandı Hilal’e sarılırken.
“Bu arada Kurt seni sevdiğini çok belli ediyor biliyorum bu yaptığınız doğru değil ama sevmek hiçbir zaman kötü olamamalı birine zarar vermediği sürece, zorlamadığı sürece zorlasa adı zaten sevgi olmaz ” diye mırıldandı ve ekledi. “Çayını iç sıcak sıcak sonra da dinlen biraz iyi gelir”
“Olur çay için de terapi içinde sağ ol güzellik” diye mırıldandı Hera gülümseyerek.
Hilal, Hera’nın yanından ayrıldıktan dakikalar sonra Hera da bahçeden eve doğru çıkan merdivenlere yöneldiğinde bahçe kapısının önünde bekleyen Kurt’u gördü.
“Olanları sindirmek için biraz zamana ihtiyacım var umarım beni anlarsın bu hayatta en son istediğim şey seni kaybetmek ama her şey o kadar üst üste geldi ki o yalan değil de sanki kaya oturdu kalbime” diye geçirdi içinden ve merdivenlerden yukarı çıkıp kapıyı kapattı. Ertesi gün öğleden sonra Kurt şirketteki işlerini halledip Güney’le beraber binanın otoparkına inmişti.
“Valla kardeşim ben çok acıktım bence bir yemek yiyelim” diye mırıldandı Güney gülümseyerek.
“İyi olur çok aç değilim ama bir kahve içerim bende” diye karşılık verdi arabasına doğru ilerlerken.
Tam o esnada duydukları silah sesiyle neye uğradıklarını şaşırmışlardı.
"Yere yatın"
Önlerinde kıran arabanın camından açılan ateşle birlikte kendilerini korumak amacıyla yere attıklarında güvenliğin ateş açmasıyla beraber arabada hızlı bir şekilde otoparkın çıkışına doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ İNTİHAR
RomantizmSiz hiç masmavi okyanusta esarete mahkûm olduğunuzu hissettiniz mi kalbinizin en derinlerinde? O hissetti, tutsak kaldı o gözlere, o tene, o adama, Kurt'a; kocasının abisine. Kurt, masallara inanmayan bir adamdı fakat unuttuğu bir şey vardı aşk masa...