@pile16 @dystinabell @Karadenizperisi61 @Daryoosh 💙💙
3 Gün Sonra
Hera kaldıkları otelden ayrılmış ve ikinci balayı mekanları olan tekneye geçmişlerdi. Üç gündür açık denizdelerdi. Şimdi de oturmuş dakikalar önce teknenin mutfağında kendine yaptığı ıhlamurunu yudumlarken bir yandan da masmavi gökyüzüyle muhteşem deniz manzarasının birleşerek oluşturduğu eşsiz görsel şöleni izliyordu. İki gün önce bu dünyada alabileceği en güzel haberlerden birini almış ve hamile olduğunu öğrenmişti. Sevdiği adama karşı kalbinde saklayıp büyüttüğü aşkın ve birbirlerine duydukları sevginin işaretiydi bu. İkisine ait bir parça bedeninde filizleniyordu tıpkı bir tohumun filizlenip çiçek açması gibi... Onlar bu haberle ne kadar mutlu olsalar da Kurt da Hera da zihninde bir yerlerde Yiğit meselesiyle çarpışıyor, adeta savaş veriyordu. Dile döküp bir daha geri gelmeyecek bu anlarını zedeleyip gölge düşürmek istemiyorlardı ama ikisi de bu meselenin orada olduğunu gayet farkındaydı. Saçlarına konan öpücükle gülümserken Kurt yan tarafındaki boşluğa oturmuştu.
"Ne yapıyormuş benim güzel karım?"
"Bebeğimizle manzara keyfi yapıyoruz"
Kurt gülerek "Bebeğimiz denizi sevdi o halde" diye karşılık verirken Hera da ona dönmüştü.
Hera gülümseyerek karnını okşarken "Bence sevdi" dedi ve yüzünde büyüyen muzip gülüşle konuşmaya devam etmişti. "Ayrıca nasıl sevmesin ki babasının da böyle deniz ve gök mavisi gözleri var... Bebeğimizde annesi gibi mavi renge bayılıyor bence"
"Bebeğimizin mavi rengi sevmesine sevindim canım ama sevindiğim bir şey daha var"
"Nedir tam olarak?"
"Annesinin mavi renge bayıldığını söyledin ya, biraz hoşuma gitmiş olabilir"
Hera kocasına biraz daha yaklaşıp muzip bir gülüşle aralarındaki oyunu devam ettirmeyi tercih etmişti. "Sadece biraz mı hoşuna gitti yani?"
Kurt gülümseyerek "Yani aslında birazdan bir tık fazla gibi ama anlamak için yardımına ihtiyacım olabilir" diye karşılık verirken Hera'nın saçlarının arasından boynuna bir öpücük bıraktığında bu karısının dudaklarından dökülen kıkırtıya neden olmuştu. İkisi de geri çekilmemiş aralarındaki mesafeyi koruyup Hera sevdiği adamın masmavi gözlerine bakmıştı usul usul bakarken dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştı.
"Bu anlamana yardımcı olmuştur sanırım kocacığım"
Kurt muzip bir gülüşle göz kırparken "Fazlasıyla yardımcı olduğunu söyleyebilirim karıcığım" diye karşılık vermiş ve başını kaldırıp dudaklarını alnına bastırıp karısını kolunun altına alıp göğsüne çekmiş, birlikte koltukta geriye yaslanmışlardı. Öylece bir süre sessizce kendi halinde usulca akıp giden denizi seyretmeyi tercih etseler de sustukları kelimelerde neler olduğunu ve konuşsalar nelerin döküleceğini iyi biliyorlardı. O yüzden susmayı tercih edip kendi güvenli sığınaklarına çekilmişlerdi.
"Evet, ne yapmayı düşünüyorsun bakalım?" diye soran genç kadının sesiyle gecenin karanlığını gözleyip hesaplar yapan genç adam bakışlarını izlediği manzaradan ayırmadan derin ve bıkkın bir nefes alıp konuşmayı tercih etmişti.
Yiğit "Ne yapmamı istersin Elmira? Senin gibi hemen vaz mı geçeyim sence?" diye karşılık verdiğinde Elmira oturduğu yerden kalkmış ve ona doğru ilerlemişti. "Ben vazgeçmedim sadece beni sevmeyen bir adam için çabalamaktan vazgeçmeyi tercih ettim, mantıklı olan da buydu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ İNTİHAR
RomanceSiz hiç masmavi okyanusta esarete mahkûm olduğunuzu hissettiniz mi kalbinizin en derinlerinde? O hissetti, tutsak kaldı o gözlere, o tene, o adama, Kurt'a; kocasının abisine. Kurt, masallara inanmayan bir adamdı fakat unuttuğu bir şey vardı aşk masa...