Evet Arkadaşlar Yeni Bölümle Karşınızdayım. Umarım Beğenirsiniz. Yorumlarınızı Bekliyorum. Keyifli Okumalar... 🌸🌸Hera rahatlatıcı bir yoga dersinden sonra kafeteryada meyve suyunu yudumlarken görüş alanına giren Kurt'u gördüğünde istemsizce gerilse de belli etmeyip bakışlarını masanın etrafında gezdirdi.
"Günaydın"
Hera bu seslenişe "Günaydın" diye soğuk bir şekilde karşılık verdi.
Kurt tebessümle mırıldandı."Ses tonun bana hala kızgın olduğunu yeterince belli ediyor"
"Kızgın olmam için seni tanıyor olmam gerekiyordu ama gerek duymuyorum artık"
"Özür dilerim gerçekten ben seni kırmak istemedim"
"Ama kırdın bu konuda oldukça başarılısın bunu anlamak zor olmadı sayende"
"Kırmak istediğimi sanmıyorum sadece fazla üzerime geldiğini hissettim bir anda oldu " diye mırıldandı Kurt.
" Sen benden ne istiyorsun ya?" diye sordu Hera bir anda, bu soruyu neden sorduğunu o da anlamamıştı ama sormuştu işte.
"O ne demek şimdi?" diye mırıldandı Kurt şaşkınlıkla.
"Canımı acıtmak için fırsat kolluyormuşsun gibi hissediyorum nedense " diye mırıldandı Hera
"Basit bir kuruntu gibi bunu da nerden çıkardın anlamadım"
Hera "Bazen tanıyamıyorum seni, bazen o kadar yakın bazen de o kadar uzaksın ki ne yapmaya çalışıyorsun, ne düşünüyorsun anlamak zor gerçekten" diye mırıldanırken bakışlarını Kurt'un gözlerinde sabitledi istemsizce.
"Sana özel bir şey değil"
"Aşık olduğun kıza üzüldüm şimdi bu dengesiz hallerinle onu da yorma sakın"
"Olur yormam gerçi hayatımda kimse yok artık"
"Elmira'yla olanlar üzücü gerçekten de"
"Konuşmayalım bence sen beni affettin mi onu söyle bana" diye sordu Kurt merakla.
Hera bakışlarını Kurt'a çevirirken tebessümle mırıldandı. "Sanırım burnun sürtüldü o yüzden affettim özrün kabul edildi Kurt Bey"
"Oh be sonunda " diye mırıldandı Kurt derinden gülümseyerek, rahatlamıştı. Hera'dan bunları duymak onu rahatlatmıştı.
~ERTESİ GÜN~
Kurt gözlerine vuran güneş ışınlarının rahatsız edici etkisinden kurtulmaya çalışırken oturduğu koltukta rahatsız bir şekilde kıpırdandı. Bütün gece uyumamış, kafasında dönüp duran düşüncelerden kurtulmayı başaramamış ve bütün gece düşünmüştü. En iyisi kalkıp buz gibi soğuk bir duşa girmekti. Koltuktan kalkıp banyonun yolunu tuttu. Soğuk suyla aldığı duştan sonra kendini feci halde ayılmış hissederken dolabına yönelip üzerine siyah bir t-shirt, kot pantolon geçirdi. Acıktığını belli eden karnını doyurmak için hamle yapmaya şu anda hiç niyeti yoktu. Üzerini hızlıca değiştirip bahçeye indiğinde gördüğü manzarayla durakladı ama yine de yolunu değiştirmeyip bahçeye doğru ilerledi. Hera okuduğu kitaba dalmış kendisine doğru gelmekte olan Kurt'u fark etmemişti. Kurt, Hera'nın sol omzundan eğilip kitaptan gördüğü bir cümleyi mırıldandı.
"Umutsuz yarınlara inat sevmeye devam edebilirdin"
Hera irkilerek oturduğu yerden doğruldu.
"Ne yapıyorsun ya??"
"Korkuttum sanırım öyle güzel dalmış okuyordun ki "
"Aniden gelip korkutayım dedin yani sende"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ İNTİHAR
RomanceSiz hiç masmavi okyanusta esarete mahkûm olduğunuzu hissettiniz mi kalbinizin en derinlerinde? O hissetti, tutsak kaldı o gözlere, o tene, o adama, Kurt'a; kocasının abisine. Kurt, masallara inanmayan bir adamdı fakat unuttuğu bir şey vardı aşk masa...