AŞK EN NİHAYETİNDE

6. bölüm: plansız date

Keyifli okumalar sevgili yârilerim! 💕

Müzik: Shawn Mendes - Stitches

^^^

Meyra Atilla

Bir gün daha bitmişti ve bugün cumartesiydi. Bilge dün okuldan geldiğimizden beri cumartesi günü sinemaya gidelim diyordu. Bir insan aralıksız bir şekilde bir şeyi sayıklayamazdı. Ama o yapıyordu ve beni tamam gidelim deme mecburiyetinde bırakmıştı. Bende o yüzden el mecbur hazırlanmaya başlamıştım. Normalde Nisa da gelecekti ama akrabaları şehir dışından gelmişti ve o da onların çocuklarına bakacaktı.

Dolabımın karşısına geçtim ve ne giyeceğime karar vermeye başladım. En sonunda karar verebildiğimde altıma dar paça siyah kot pantolonumu, üzerime ise beyaz kısa kollu crop bir tişört geçirmiştim. Çok fazla makyaj yapmayı sevmezdim o yüzden hafifçe bir makyaj yapmayı uygun gördüm. Saçlarımı da serbest bırakıp taradığımda hazırdım. Yanıma çanta alma gereği duymadım, zaten alacağım şey sadece telefonum ve paramdı. Onlar da cebime sığardı.

Bilge ile haberleşip çıktığımızda AVM'nin önüne gelmiştim. Yaklaşık on dakika beklememin ardından Bilge'yi gördüm ve sarılıp selamlaştık. İçeri girip sinema'nın olduğu yere geldik.

Vizyondaki filmlere göz gezdirirken Bilge kolumu dürttü. "Efendim?" diyerek ona baktım. "Bak ileride kim var?"

Merakla gösterdiği yere baktığımda Bilge'ye bakıp imayla sırıttım. İleride Emir vardı ve elinde de iki kutu mısır vardı. Elindeki kutuları bıraktı ve cebinden cüzdanını çıkarıp mısırları ödedi. Yalnız, neden iki tane mısır almıştı onu anlamamıştım. Bir tane yetmiyor muydu acaba? Bana bir tane yetiyordu, fazla bile geliyordu.

"Ya bir şey soracağım, bu neden iki kova mısır aldı? Bir tane yetmiyor mu?" dedim merakla Bilge'ye dönerek. O da omuzlarını kaldırarak ve dudağını büzerek bilmediğini belli etti. Çok umursamanın gereği olmadığını düşünerek önümdeki filmlere bakmaya devam ettim.

Önümüzde bir tane aksiyon bir tane korku filmi vardı. Emir'i fark etmeden önce Bilge ile o filmler hakkında konuşuyorduk. Muhtemelen onlardan birine girecektik. "Bu iyiymiş işte.." Bilge'nin konuşmasıyla sırıtarak ona baktım. "Değil mi, bence de bu filme girmeliyiz."

Bilge şaşkınca bana dönerek baktı. "Ne filmi Meyra?" Bu sefer şaşkınlık benim yüzümü esir aldı. "Film işte, sinemaya gireceğiz ya. Sende onay verdin az önce?"

Bilge sabırla beni dinlerken sözümü bitirir bitirmez gözlerini devirdi. "Ya ben ona bu iyiymiş demedim. Emir'in yanına bak. İkinci kova mısırı kime aldığı belli oldu onu diyorum." Bilge'nin demesiyle kafamı çevirdim gördüğüm kişiyle bir süre şaşırmıştım.

Murat mıydı o? Emir ile Murat arkadaş mıydı?

"Aaa, demek ki arkadaşlarmış. E güzel tesadüf ne diyeyim. Neyse şu filme gireceğiz mi yoksa diğerine mi girelim?" diyerek Bilge'ye döndüm. Bilge, Emir ve Murat'tan gözlerini çekti. Bana baktı. "Meyra başlatma filmine şimdi. Sen gelmek istemiyordun hani, ben ısrar ede ede getirmedim mi seni?"

Şaşkınla ona baktım. "E gelsek suç gelmesek suç! Ne oluyor anlamadım?"

Pes yani dercesine bir bakış attı, Emir'leri işaret etti. "Gidelim diyorum, selam verelim diyorum. Belki muhabbet sararsa otururuz sohbet ederiz diyorum?" dedi sondaki u harfini uzatarak.

Gözlerimi devirdim. "Bilge ne işimiz var onların yanında? Biz ikimiz gelmedik mi?" Bilge yalvarırcasına kolumu tuttu. "Meyra lütfen azıcık hatırım varsa? Lütfen!" Böyle yapınca kıyamıyordum. İstemeye istemeye de olsa kafamı salladım. "Peki.."