Medya: Umut Kaya
Müzik: Charlie Puth - Attention
Selam! Keyifler nasıl?
Bölüme başlamadan önce düşüncelerinizi sormak istiyorum. Sizce hikayenin gidişatı nasıl? Yorum yaparsanız iyi ya da kötü fark etmez, çok mutlu olurum❤️
^^^
Meyra Atilla
Bir okul günü daha bitmişti. Okul binasından çıkıyorduk. Bilge, Emir, Murat ve ben kafeye gidecektik. Eve gitmeden direkt cafeye gitmeyi düşünüyorduk. Emir'e telefon gelmesiyle hepimiz durakladık. Telefonu açıp bizden uzaklaştı.
Telefonla konuşurken moralinin düştüğünü gördüğümüzde iyice meraklanmıştık. Sonunda Emir konuşmasını bitirip yanımıza geldiğinde açıklama yaptı. "Arkadaşlar çok özür dilerim ben gelemiyorum, başka zaman ayarlasak olur mu?"
"Neden, ne oldu?"
Bilge hızla konuşurken Emir ellerini Bilge'nin omuzlarına yerleştirdi. "Canım, bugün amcamın oğlu için kız istemeye gidecektik ve bu benim tamamen aklımdan çıkmış. Annemler yola koyulmak üzerelermiş ve beni de acilen çağırıyorlar. Gitmezsem çok ayıp olur."
Bilge ve Murat anlayışla başını salladığında bende onlara ayak uydurdum. Emir seri adımlarla teşekkür edip yanımızdan ayrılırken Bilge yanıma gelip yanağımdan öptü ve vedalaştık. Murat ile tek başımıza kaldığımızda konuştu. "Bir şey yapmak istersen yapabiliriz?"
Ona cevap vermeden bir iki adım ilerimizde duran Efe ile göz göze geldim. Bakışını anlamamıştım, bundan ne çıkarmalıydım? "Sanırım şuan bir yere gidesim yok. Sonra gideriz, olur mu?"
Gülümseyerek başını salladı. "Tabii ki sen bilirsin. Görüşürüz o zaman yarın."
Yanağıma ufacık bir buse kondurdu ve o da gitti. Yanağımı öpmesini garipsesem de bir şey demedim. El salladım ve gitmesini izledim. O sırada omzuma dokunan bir el dikkatimi oraya vermeme sebep oldu. "Murat ile baya yakın gibisiniz. Allah saadetinizi bozmasın."
Efe'nin somurtarak konuşması benimde moralimi bozmuştu. Murat ile aramda bir şey olduğunu düşünmüyordu herhalde? "Ne demek istiyorsun, anlamadım?"
Bakışlarını benden kaçırıp etrafa bakmaya başladı. "Boş versene. Saçmalıyordum." Direttim. "Hayır, ben ne dediğini bilmek istiyorum. Yakın gibisiniz derken? Sevgili olduğumuzu mu ima ediyorsun?"
Bakışlarını sonunda bana çevirdiğinde "Ne anladıysan o." dedi. Ya sabır.
Cevap vermeden dümdüz bakmaya devam ettiğimde konuşmaya devam etti. "Bak biliyorsun onunla aram iyi değil ve seni de onunla görmek sinirlerimi bozuyor. Gitme onun yanına."
Sinirlerimi bozan nokta bu olmuştu. Bana ne hakla karışıyordu? Neyim oluyordu? "Efe bunu hangi sıfatla söylüyorsun? Sen benim arkadaşımsın, ne zamandan beri benim arkadaşlarıma karışmaya başladın?"
Efe hiçbir şey demeden dümdüz suratıma baktığında bende ondan bir cevap bekliyordum. Yaklaşık yarım dakikadır bakışıyorduk. Ben ise hâlâ ondan bir cevap bekliyordum. Sorarcasına ona bakmaya devam ettiğimde yutkundu. "Konuşturmasana beni kızım. Öyle işte, var bir sebebi."
Hâlâ anlamazken gözlerimi kırpıştırarak Efe'ye bakmaya devam ettim. "Efe neden gizli saklı konuşuyorsun? Eğer farkında olmadığım bir şey varsa açık söyle." Gözlerini devirdi ve tekrardan bakışlarını benden kaçırdı. "Meyra çok mu salaksın yoksa numara mı yapıyorsun, anlamıyorum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Подростковая литератураUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...