Hoş geldiniz sevgili yârilerim!
Umarım kitabın gidişatı yerli yerindedir ve beğeniyorsunuzdur :)
Bakalım bu bölümde neler göreceğiz?
İyi okumalarrr💗
Müzik: Cem Adrian - Derinlerde
^^^
Meyra Atilla
Bugünün, yani salı gününün ders programına göre çantamı hazırladıktan sonra evden çıkış yaptım. Kulaklığımı taktım ve otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Bu ara nedensiz bir şekilde arabeske kafayı takmıştım. Allahın her günü, her saati Müslüm Gürses dinliyordum! Ey güzel Allah'ım! Sen bana bu gencecik yaşımda Müslüm dinletecek kadar ne yaşattın?
Evet, sanırım biraz bir şeyler yaşamıştım. Efe üç gündür okula gelmiyordu. Yani perşembe cuma ve pazartesi günleri. Haftasonu zaten hiç görmüyordum. Uzun lafın kısası Efe Bey'i beş gündür görmüyordum ve bu benim platonik hislerim için yeterince uzun bir süreydi.
Evet gerçekten Müslüm Gürses dinlemek için yeterli sebeplerim vardı, an itibariyle Müslüm Baba fan club başkanıydım! Meyra ne diyorsun sabah sabah Allah aşkına?
İç sesimi umursamadım ve telefonu elime alıp şarkıyı değiştirdim.
Karşımda gördüğüm durağa ilerlerken karşıma bir arabanın çıkmasıyla yüksek sesli bir çığlık attım. Ölmüş müydüm yoksa? Ölmüş olsan içinden düşünebilir misin Meyracığım? Bunları da ben mi söyleyeyim?
İç sesim yine beni annemin azarlamadığı kadar azarlarken ölmediğime inanmış oldum. Dikilip kaldığım yerde sıkıca yumduğum gözlerimi açıp etrafıma baktım. Herkes delirmiş mi bu dermişçesine bakıyordu.
Arabaya dönüp baktığımda şoför koltuğundan inen kişiyle gözlerim pörtledi. "Hobilerinin arasında insan öldürmek olduğunu bilmiyordum!" diye cırladım.
"Sana da merhaba Meyra. Selam sabah yok sanırım?" Umut'un cümlesi vücudumdaki sinir kat sayısını daha da arttırmıştı. "Neredeyse beni öldürmek üzere olan birine niye selam vereyim? Ayrıca yolda görsem selam vermem sana, orası ayrı konu."
Umut yapmacık bi gülümsemeyle arabanın kapısına kolunu koyup "Pardon da takmışsın kulaklığı Allah bilir son ses ne dinliyorsun, gelmiş burada beni öldürecektin diyorsun. Önüne bakmayı deneseydin belki de daha normal bir karşılaşma yaşayabilirdik." dedi.
"Bana bak sinirimi bozma benim sabah sabah! Okula mı gidiyorsun ne yapıyorsan yap, orada da karşıma çıkma benim. Uykumu alamadım, zaten sinirliyim bir de seninle uğraşamam!" Moralinin bozuk olmasının sebebi Efe mi yoksa uykusuzluk mu Meyra?
Biraz önce ilerlemek üzere olduğum durağa bakıp tekrar bana döndü. "Okula gidiyorum. Madem uykun var otobüste sürünme, gel gidelim."
Gözlerimi devirip konuştum. "Oradan ne kadar gurursuz görünüyorum bilmiyorum ama eski sevgilimle okula gidecek kadar delirmedim. Hadi yoluna Umut, ben otobüsümle memnunum."
Tekrar durağa yürümeye kalktığımda kolumdan tuttu. "Ya bir dursana." Kolumu kolundan çektim. "Ne var?"
"Efe ile konuşuyor musun?"
Kaşlarım çatılırken "Nasıl yani?" dedim.
"Yanisi şu, kaç gündür ona ulaşamıyorum, telefonlarımı açmıyor. E bende kaç gündür okula gelmiyorum. Okulda falan gördün mü yada konuştunuz mu?" Beynim tekrardan onu hatırlarken gözlerimin dolmasını engellemeye çalıştım. Gözlerin neden doluyor acaba? Çocuk ölmedi, sakin ol!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Teen FictionUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...