Müzik:
Emre Yıldırım - Badem AğaçlarıHay gayysss!
Daha fazla meraktan çatlamayın diye erken yazıyorum kıymetimi bilin ahssagsfagfduadfgıasfd
Haydin geçek bakalım bölüme!
^^^
Meyra Atilla
Hayatımda şoka uğradığım çok zaman olmuştu. Bunlardan birisi daha küçücük yaşımda babaannemin anneme çektirdikleriydi. Benim güzel kalpli anneme nasıl bunları reva görür demiştim. Birisi babamın annesi, diğeri ise kendi annem olunca o küçücük çocuk taraf tutamaz olmuştu.
Küçükken babaannemle çok vakit geçirmemiş olsam bile, ona ne kadar kızgın olsam bile bende yeri çok ayrıydı. Acaba böyle olmasaydık nasıl olurduk, gerçek bir babaanne torun ilişkimiz olur muydu gibi soruların hayaliyle yatıp kalkmıştım hep.
En sonuncusu da Şevval'in ölüm haberini aldığımız andı. O kadar inanamamıştım ki, yalan söylüyorlar sanmıştım başta. Hani çok yakınınızın ölüm haberini aldığınızda gerçek gibi gelmez ya, aynı ondan olmuştu. Bazenleri hâlâ sorguluyordum, çünkü bu gerçeği yüreğime inandırmak yıllarımı almıştı ve çok zor geliyordu.
Bu an ise... Sanırım uzun zamandan sonra yaşadığım en büyük şokum olabilirdi.
Yıllar sonra karşılaştığım, darmaduman bir ayrılık yaptığım ama ondan sonra ne birisinin geldiği ne de gittiği, beni asla affedeceğini düşünmediğim, onca zamanın ardından karşılaşır karşılamaz söylediği ilk şey git buradan olan eski sevgilim; beni dudağımdan öpüyordu.
Öylesine şoka uğramıştım ki karşılık veremedim başta. Onun elleri yanaklarımdayken, benim kollarım ise dümdüz duruyordu. Bu gerçeği biraz geç fark ettim ancak o zamana kadar geri çekilmemişti çok şükür.
Öpüşüne karşılık verirken ben de kollarımı onun omuzuna götürüp birleştirdim. İkimiz birleşince çok tehlikeli oluyorduk. Bunu bir kez daha anlamıştım, zira şuan resmen alev alıyorduk. Çakmak çaksan tutuşurduk.
Tıpkı eskisi gibi. Aynı şehvet ve istek içerisinde karşılık bulmuştu dudaklarımız.
Tam her şey yoluna girdi derken bir şey oldu yine. Ellerini yanaklarımdan çekerken dudaklarını da ayırdı benden. Sonra göğsümden hafifçe itti, bu benim bir adım geri gitmeme sebep oldu. Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. Nefes nefeseyken şaşkınca baktım ona. Zira bu bakışım onun açıklama yapmasına yetmişti.
Bakışlarını kaçırdı benden her zamanki gibi. ''Yanlış.'' diye mırıldandı. ''Yanlış yaptık, hiç öpmemeliydim. Yaşanmamış say bunu.'' diye devam ettiği an tepemin tası attı. Arkasını dönüp arabasına ilerlemeye yeltendiğinde hızla kolundan tuttum ve kendime çevirdim. ''Ne diyorsun sen ya? Dalga mı geçiyorsun benimle?''
Bir cevap bekledim ama hiçbir şey demedi. Sessiz kaldığından devam ettim. ''Bu sen değilsin Efe!'' diye sesimi yükselttim. ''Benim tanıdığım Efe değil bu. Ne yaptın sen az önce? Önce öpüp, sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip gidiyor musun gerçekten? Böyle davranan erkekleri eleştiriyordun sen, hatırlamıyor musun? Ne bu tavırların, ne yaptılar sana?''
Tuttuğum kolunu kurtardı benden. ''Sen yaptın lan!'' diye bağırdı. Beklemediğim bir çıkış olduğundan irkildim. ''Ben bir tek sana doğruydum Meyra! Ben bir tek senin hayallerinin erkeğiydim, sana davrandığım gibi kimseye davranmıyordum!'' diye devam etti. ''Sen gittin, her şey bitti. O kınadığım adamlara dönüştüm ben. Şimdi gelmiş bana nedenini soruyorsun. Sebebi sensin amına koyayım!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Teen FictionUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...