Müzik:
Bagjan Oktyabr - Umutsuz AşkHoş geldiniz efendiiimm! Sefalar getirdinizz!
Bölüme geçmeden önce bir şey belirtmek istiyorum. Ben AEN hakkında bir karar aldım, sizinle de paylaşmam icap eder tabii ki: İkinci kitabı da yazmaya karar verdim. Serimiz artık verdiğim karar sebebi ile bir değil, iki kitap. Ancak ikinci kitapta kurgumuz kesin bir şekilde son buluyor, orası net.
Bu bölüm, Aşk En Nihayetinde'nin ilk kitabının son bölümü olacak. Hem arkadaşlarımın tavsiyesi hem de bölümlerin ilerleyişlerini ayarlamam konusunda böyle bir karara vardım. Hatta ikinci kitabın kapağı hazır bile. Dün dört saatimi ona ayırdım ve süper bir kapak çıkardım ortaya. Birtakım güzel şeyler bizi bekliyor diyebilir miyiz? 💓
Buyrun geçelim bölüme... 💐
^^^
Meyra Atilla
''Türkiye!'' Akış sesleri.
''Türkiye!'' Alkış sesleri.
''Türkiye!'' Alkış sesleri.
Seçil ile kapalı stadyuma girdiğimizde oyuncuların sahaya çıktığını anladığımız sesler kulaklarımızda yankılandı. Efe'nin ve Demirhan'ın sevgilisi olduğumuzu söyler söylemez bizi locaya almışlardı. Zaten girişteki koltukların hepsi dolmuştu. İstesek de istemesek de yukarı çıkacaktık fakat loca bir başkaydı.
Diğer koltuklara benzemiyordu, maçın en rahat ve konforlu izlendiği yerdi. Bir dediğin iki edilmiyordu, istediğin şeyleri yiyip içebiliyordun. Tabii biz de ilk defa deneyimliyorduk, orası ayrı konu...
Locadan içeriye girer girmez gözüm tanıdık o kişilerde gezindi: Elif abla, Sibel yenge, Haluk amca, Berkay, Cenk ve yanlarında tanımadığım başka bir kadın ile beraber hepsi buradaydı!
Ben şaşkınlıktan donakalırken Seçil merakla bana baktı. ''Ne oldu Meyra, niye durdun?''
''Onlar...'' dedim Elif ablalara bakarken. ''Onlar Efe'nin ailesi.''
''Ne?!'' dedi kısık sesle bağırarak. ''Al bir de buradan yak, akla gelmeyen başa gelirmiş! Niye düşünemedik biz bunu lan? Çocuk milli basketbolcu olursa ailesi de onu izlemeye gelir tabii..''
''Ne yapacağım şimdi?'' dedim Seçil'in dediklerini takmayarak. ''Selam vermeli miyim?'' E bir zahmet der gibi baktı. ''Herhalde.'' dedi. ''Bilmem farkında mısın kankacığım da, sen şu an o ailenin torununu taşıyorsun karnında. Onlar senin diğer ailen sayılır artık.''
Onlar senin diğer ailen sayılır artık.
Derin bir nefes aldım. Elim karnıma giderken aldığım nefesi geri verdim. Yanlarına doğru yavaş yavaş ilerlerken Seçil'in de arkamdan geldiğini biliyordum.
Elif abla biraz ilerisindeki beni gördüğünde adeta ağzı kulaklarına vardı. ''Meyra!'' diye zevkle şakıdı ve ayağa kalkıp kocaman sarıldı. Duygu seli adeta tsunami gibi vurduğunda gözlerimin dolmasını engelleyemedim ve sarılışına karşılık verdim. ''Elif ablacığım, çok özlemişim seni...''
''Ah, canım kızım..'' dedi içtenlikle. ''Sen bir de bana sor, yıllardır burnumda tüttün.'' Ardından geri çekildi. ''Neredeydin bunca zaman?''
Tam cevap verecektim ki Sibel yenge belirdi yanımızda. ''Amaan Elif'im, konuşulur bunlar..'' dedi. Sonra bana döndü. ''Gel bakalım sen gel, özlettin kendini.'' Kollarını açtı iki yana. Güldüm dediğine ve ona da sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Teen FictionUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...