Hoş geldiniz sevgili yârilerim🤎
Buyrun bölüme alalım sizi :)Müzik: İndila - Love Story
^^^
Meyra Atilla"Evet arkadaşlar, herkes ödevini getirdi değil mi? Şimdi kontrol edeceğim!"
Hocanın sınıfta bağırmasıyla uyuklayan bakışlarımı açıldı. Ulan matematik.. Neden bu kadar sıkıcı bir derssin ki? Bakışlarımı her zamanki gibi pencereye çevirdim. Sanırım dışarıyı izlemenin zevki dersteyken bir başka oluyordu. Evet, yine dalıp gitmiştim. Acaba şuan Efe ne yapıyordu?
Her zaman diliminde onu düşünür olmuştum. Neydi bunun adı? Fedakarlık mı aşk mı? Yoksa bir sızlanış mı?
Uzun bir süre böyle duygular yaşayacağımı sanmıyordum. Hatta böyle konuların kıyısından geçeceğime ihtimal dahi vermiyordum. Ama nereden çıkıp gelmişti yine.. Neden peşimi bırakmıyordu? Belki de insan sevilmeyi yada birini sevmeyi seviyordu? Bu illa bir kişi olmak zorunda da değildi. İnsan sevgiyi açtı, muhtaçtı. Benim de hissettiğim duygular bu olmalıydı.
Efe'ye aşık oldum diyemezdim ama hoşlandığımı da inkar edemezdim. Daha önce hoşlandığım hiçbir kişinin gülüşü bu kadar hoşuma gitmemişti. Bir ayrıydı, daha bir başkaydı. Asla olmaması gereken birine neden böyle duygular hissediyordum?
Zaten hep hoşlanmamam gereken kişilerden hoşlanırdım. Kaderim miydi neydi anlamış değildim. Üstelik tek sorunum bu değildi.
Ortada Umut vardı!
Geçmişti bitmişti işte, niye uzatıyordu? Neden durup dururken kendini affettirmeye çalışmıştı onu da anlamamıştım. Oldukça durgun bir hayatım varken şuan etrafımda bir sürü erkek vardı, birinin yanına gitsem öbürüne açıklama yapmam gerekiyordu ve hepsi de sevgiliymişiz gibi hesap sorup duruyordu. Bu durum biraz can sıkıcı olmaya başlamıştı.
Murat.. Sohbeti saran biriydi. Kafa çocuktu, onunlayken eğleniyordum. İyi arkadaş olmuştuk. Ama sadece arkadaş olmalıydık. Çünkü onunla sadece arkadaş olmak için birçok sebebim vardı. Ben Efe'den hoşlanıyordum ve bu inkar edilemez bir gerçekti. Murat ile de Efe nedenini bilmediğim bir sebepten kavgalıydı. Bir de bunun üstüne aralarına girip iç savaş çıkartmak istemiyordum.
Murat'a zaten hiçbir zaman sevgili olma duygusuyla yaklaşmamıştım ve öyle bir düşünceye girmemiştim. Ama ola ki bana çıkma teklifinde bulundu, reddederdim. Bu kararımı asla düşünmeden vermiştim zira kararımdan son derece emindim.
Sıra arkadaşım kolumu dürttüğünde derin düşüncelerim toz bulutu olup havaya karıştı. Kafasıyla yanımızda dikilen matematik hocasını işaret etti.
"Meyra Atilla. Ödevin nerede kızım?" Hoca otoriter sesiyle konuştuğunda sesim bir tık kısık çıkmıştı. "Hocam, unuttum."
Tek kaşını havaya kaldırdı. "İki hafta önceden vermiştim evladım. Kaç haftadır ne yapıyordun?"
Diyecek bir şeyim yoktu. Bu yüzden bakışlarımı sıraya çevirdim. Tabiki de unutmamıştım, aklımdaydı. Ama içimden yapmak gelmemişti. Dersi dinlerdim, anlardım. Ama ödev yapmaya gelince asla yapmak istemezdim, istesem bile ne zaman masaya otursam anında uykum gelirdi. Kaderin bana karşı bitmek bilmeyen oyunlarından biriydi.
"Özür dilerim hocam. Birdaha unutmamaya çalışacağım."
Kafasını salladı fakat hâlâ memnun değil gibi görünüyordu. "Anlıyorum ama ödevlerini benim için değil kendin için yapıyorsun. O ödevleri sizin yararınıza veriyorum. Şimdilik görmezden geliyorum ama seni bir kulübe ekliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Teen FictionUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...