AŞK EN NİHAYETİNDE

54. bölüm: farklı yaşlar, aynı nasihatler

Müzik:
Lotuxs - Nerdesin?

Selamlar efendiimm! Keyifler nasıl?

Ben çok iyiyim. O zaman bu gazla yeni bölüme başlayabiliriz. Hadi bakalım geçelim!

^^^

Meyra Atilla

12-C'ye girdiğim anda tüm sınıf ayaklandı. Arkamdan kapıyı kapatıp masama ilerlerken elimle oturmaları için işaret verdim. Onlar sesleri birbirine karışmış bir vaziyette sıralarına kurulurken bende elimdeki dosyaları ve çantamı yerleştirdim, ardından masama oturdum.

''Günaydın 12-C! Uyanabildik mi?'' diye yüksek bir ses tonuyla seslendim sınıfa.

Efe'nin evinden cümbür cemaat çıkmıştık ve sonrasında okula bıraktırmıştım kendimi. Tabi içimizde derin bir hasret olduğundan ikimiz de ayrılmak istememiştik fakat derse geç kalmak üzereydim. Bu sebeple mecburen okulun önünde ayrılmıştık.

Okulun son haftasına girmiş bulunuyorduk. Sınıflarda artık ders işlenmiyordu fakat girdiğim sınıf üniversite sınavına hazırlanıyordu. O yüzden onlara durmak yoktu, çalışmaya devamdı.

''Hayır hocam!''

''Uyanamadık Meyra Hocam!''

''Hocam en azından bugün ders işlemesek olmaz mı?!''

Gülümseyerek kafamı iki yana salladım. ''O nasıl laf? Ben on ikinci sınıflarıma sıcak sıcak testler çekip getirmişken hiç yakışır mı bana ders işlememek? Bence yakışmaz!'' Ardından direkt önümdeki sırada oturan kız öğrencime döndüm.

Elimdeki test kağıtlarını ona uzatıp ''Güzellik, al dağıt bakalım bunları herkese.'' dedim. Bana gülümseyerek kafasını salladı ve elimdeki kağıtları alıp herkese tek tek dağıtmaya başladı.

O sırada her sınıfta olduğu gibi bu sınıfta da var olan aktif çocuk Yasin, bana hitaben konuştu. ''Güzel hocam, ne gerek vardı teste şimdi? Aynı şeyleri çöze çöze Ahmet Hamit Efendi olduk ya! Yine mi şiir ünitesi?''

''Ne de güzel bir sınav öğrencisi...'' dedim alayla. Tüm sınıf Yasin'in yanlış söylediği isme gülerken anlamsız bakışlar atan Yasin'e doğru konuştum tekrardan. ''Çocuğum Ahmet Mithat Efendi o, Hamit nereden çıktı? Abdülhak Hamit Tarhan ile karıştırmış olmayasın?''

Sınıfta kıkırtılar devam ederken Yasin de güldü kendi kendine. ''Doğrudur hocam, kafa almıyor artık şairleri. Transa bağladım iyice, kusura bakmayın.''

Güldüm hafifçe. ''Sorun yok canım. Ama düşündüğün gibi testler şiir ünitesinden değil, dil bilgisi testi. Şu durumdan anladığım, şiir ünitesinin üstünden bir kez daha geçmemiz gerektiği.''

Tüm sınıfta isyan sesleri yükselirken kıkırdadım. ''Tamam şakaydı, sessizlik!'' dedim.

Sınıf yavaşça sustuğunda ''Şimdi siz bunları güzelce çözüyorsunuz, ben de huzurlu huzurlu kitabımı okuyorum. Anlaştık mı? Sonra hep birlikte kontrol edeceğiz.'' dedim.

''Ha bu arada, birbirinizden cevapları bakacağınızı biliyorum o yüzden buna lafım yok ama bana yakalanmazsanız iyi olur.'' diye devam ettim. ''Özellikle duvar kenarı arka dörtü!'' diye seslendim o tarafa doğru. O köşe çok fenaydı, dörtlü bir erkek grubuydu. ''Sizin cevaplarınıza özenle bakacağımdan emin olabilirsiniz.''

''Hocam ayrımcılık ama ya!'' dedi o gruptaki Serdar. ''Tüm sınıf bakacak zaten, biz de baksak ne olur sanki?''

''Çocuğum siz birbirinizden baksanız ne olur?'' dedim alayla. ''Hepinizinki yanlış çıkıyor zaten. Bari gururunla yanlış yap, arada doğruların falan çıkar belki.''