Müzik:
Yüzyüzeyken Konuşuruz - Bodrum ( Kaan Dinç - Akustik Cover )
Hoş geldiniz dostlarım..
Bugün moralim bozuk.. Diyetimin ilk günü🥹 Zorlanıyorum sankim..
Neyse göbüşü eritene kadar mücadeleye devam ŞDÖLCMCKFÖSŞMCİyi okumalar 💙
^^^
Meyra Atilla
Olaylı geçen gecenin ardından tekrar okuldaydım. Bugün matematik kursu vardı. Hani şu sıfatına tükürdüğüm matematik hocasının beni de eklediği.. Bıktım anam, bıktım! Dayan Meyra bu günler de geçer..
İç sesim benimle dalga geçmekten cidden sıkılmıyordu. Bense öğle tatili yapmam gerekirken defterimi kitabımı almış üst kata matematik kursuna çıkıyordum. Gerçekten iğrenç bir hayat!
Son basamağı çıktığımda karşımda Murat'ı görmem yüzüme ufak bir gülümsemenin peyda olmasına sebep oldu. Ona doğru yaklaştım. "Naber napıyorsun?"
O da içten bir tebessüm sundu bana. "İyidir kantine iniyordum. Sen napıyorsun?" Gözlerimi devirip çaprazımızda duran kapıyı işaret ettim. "Allah'ın bana verdiği cezayı taksit taksit ödüyorum ne yapayım. Matematik kursu işte."
Kaşları havalandı. "Aa sende mi kurstaydın?" Bıkkınla başımı aşağı yukarı salladım. "Umut da kurstaymış. Malum ders dinlediği yok, normal tabii.. İki haftadır gelmiyor, bu hafta gelecekmiş sözde." dedi alayla.
Hayır hayır.. Murat'ın ağzından çıkanları kulaklarım doğru mu duyuyordu? Valla bende duyduğuma göre doğru Meyracığım.. Of inanmıyorum. Sürekli sırnaştığı yetmiyormuş gibi bir de kursta saracaktı başıma!
"Yaa öyle miymiş? Kader kısmet işte. Bir de Allah tarafından bana verilen bir işkence aynı zamanda.." diye mırıldandım bakışlarımı kaçırırken. "Efendim? Bir şey mi dedin?" dedi.
"Yok yok. Bir şey demedim. Şey diyordum, sen nasılsın dünden bugüne? Babanla konuştun mu biz gittikten sonra?"
Modunun düştüğü belli olan yüz ifadesiyle bana bakmaya devam etti. "Yok. Gelmedi eve. Arada gelmez zaten. Fingirdeşiyordur yine başkalarıyla muhtemelen."
"Anladım.." dedim. "Neyse ben geç kalmayayım, gideyim artık. Dertleşmek istersen, konuşmak istersen yanındayım." Dişlerini göstererek gülümsedi. "Teşekkürler, iyi ki varsın."
Gözlerimi kırpıp arkamı döndüm ve sınıfa girdim. Bu hafta üçüncü haftaydı. Her hafta üç gün gidiyorduk. Sınıfa girer girmez birkaç kişinin yan yana oturmuş ders dinlediğini gördüm. Kapıyı ardımdan kapattım.
Herkes ikişerli oturuyordu. Biri anlatırken öbürü dinliyordu. Etrafa bakınınca Umut'u görememiştim. Daha teşrif edememişti sanırım beyefendi. Neyse ki bu işime gelirdi.
O değildi de, ders dinleyenlerden ziyade ders anlatanlarında öğlen teneffüsü gidiyordu. Olan onlara oluyordu. Büyük bir fedakarlıktı. Ben olsaydım kabul etmezdim. Ders dinlemeye bile zor gelirken üstelik..
Boş bir sıraya oturdum ve defteri kitabı sıraya koyup karıştırmaya başladım. Yanıma bir çocuğun gelmesiyle bakışlarımı ona çevirdim. "Boştaysan ben anlatabilirim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Teen FictionUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...