Hoş geldiniz sevgili yârilerim🫶🏼
Müzik: Lia Shine - Aden P2
^^^
Meyra Atilla
Şuan o kadar garip bir durumdaydık ki, açıklamaya kelimeleri yettiremiyordum. Cidden biz böyle öküzün trene baktığı gibi niye birbirimize tip tip bakıyorduk? Birinin şu duruma el atması lazımdı!
Derken yakışıklı sevgilim konuşmaya başladı. "Hayırdır gençler? Niye bu saatte evdesiniz?"
Beyza derince yutkunurken Görkem ise kurtar beni dercesine bakıyordu ama gün gelir devran dönerdi. Sabah bende ona aynısını yapmıştım ama hiç oralı olmamıştı. Sürünsündü köpek!
Ben uyuzca sırıtarak Görkem'e bakmaya devam ederken Beyza bir hışımla konuşmaya başladı. "Valla benim bir suçum yok. Hepsi Görkem'in başının altından çıktı!"
Görkem şok içinde Beyza'ya dönerken Efe de garip bakışlarını bana döndürmüştü. Ne saçmalıyor bunlar bakışıydı bu.
"Hain kadın! Ne yapmışım ben? Senin için yaptık her şeyi!"
"Bir saniye bir saniye.." diye Görkem'in lafını kesti Efe. "Görkem'in başının altından çıkanlar neymiş, onu anlatın siz önce.."
Görkem içine kaçmış sesiyle "Hiçbir şey Efe Abi.. Öyle okulu asalım dedik sadece." dedi. Ben ise bu sefer sessiz kalamamıştım bu cümlesine karşılık. "Ne okulu asması gerizekalı? Devamsızlığın dokuz gün senin. Ben asacağım seni şimdi görüceksin gününü!"
"Meyra tamam bir dur, dinleyelim önce ikisini de."
"Evet Meyra, sen niye hep böylesin? İnsan dinlemeden yargılamamaya çalışır, anlamaya çalışır olayı. Hep böylesin sen." Ardından Efe'ye döndü. "Bu hep böyle Efe Abi, beni hiç anlamaz dinlemez. Varsa yoksa kendine! Her neyse, biz artık gidelim. Yeterince oyalandık size de iyi günler!" Ardından Beyza'yı kolundan çekip kapıya doğru yöneldi.
Efe, Görkem'e manipüle olmuş bir halde elini sallayıp güle güle derken ben ise noluyor bu aşağılık yerde bakışımı sürdürmeye devam ediyordum.
Hiddetle Efe'nin kolunu sarsmaya başladım. "Efe salak mısın? Çocuk gidiyor, sen el sallıyorsun! Tutsana şunları, kaçıyorlar!" Cümlemi bitirmemin ardından aydınlanmış olacak ki hemen kapıya yöneldi, tek bir güç kuvvet kullanmadı; orada dikilirken hızlıca ayakkabılarını giymeye uğraşan Görkem ve Beyza'ya tek bir cümle söyledi.
"Adımını atan olursa aramızda bile kalmaz haberiniz olsun, aklınız varsa geri dönün."
Anında hareketlerini durduran gençler eğildikleri yerden doğrulmadan bakışlarını Efe'ye çevirdi. Ardından çok geçmeden yavaşça doğruldular ve hüzünlü bakışlarla beraber içeriye geri girdiler. Onlar salona geçerken bizde arkalarından geliyorduk ve bende söylenmeden edemiyordum.
"Gerizekalı, mal! Azdım azdım kızı eve attım demiyor da!"
Efe dahil herkes şaşkınlıkla bana dönerken omuzlarımı silktim umursamazlıkla. "Ne azması ne eve atması! Ben sen değilim, öyle mutfak köşelerinde oynaşmıyorum!"
Görkem'in gecikmeyen cevabının ardından gözlerim pörtlemişti. Bunu neden unutmamıştı bu velet?
Ortamda olayı bilmeyen tek kişinin, yani Beyza'nın şaşkın bakışlarının yanında Efe ise son derece arsız bir şekilde sırıtıyordu. Bunun hesabını da sonra soracaktım. Şuan konuyu dağıtmam gerekiyordu. Maşallah, abla kardeş konu dağıtmada bir numaraydık!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK EN NİHAYETİNDE
Novela JuvenilUyarı: Kitap, küçük yaştaki okurlar için uygun olmayan içerikler (küfür, argo, şiddet, cinsellik vb.) barındırmaktadır. ☀️ Meyra Atilla, lise üçüncü sınıfta çoğu tipin asosyal diyebileceği, tek işi okuldan eve rutinini gerçekleştirmek olan, kitap b...