12. bölüm: ''belki de çok yakınındadır?''

35 3 2
                                    

Hoş geldiniz sevgili yârilerim!



Müzik: Can Ozan - Kalbimden Tenime




^^^





Meyra Atilla

Hızla geçen günlerin ardından en nihayetinde sınav haftasına gelmiştik ve ben bir tık gerilmeye başlamıştım. Dersleri dinlemediğim için yapamayacağım korkusu sarıyordu. O yüzden bir ay evvelden çalışmaya başlamıştım. Umarım başarabilirdim.

Ayrıca matematik hocasının bahsettiği kulübe de bugün uğramam gerekiyordu. Aslında geçen hafta gitmem lazımdı ama hoca güncelleme yaparak herkese haftaya bugün gelmemizi ve kulüpte birkaç bir şeyin daha eksik olduğunu belirtmişti.

Okula gitmek için otobüs durağına gelmiştim. Gelene kadar oyalanmak maksadıyla telefonumda gezinmeye başladım. Efe instagrama gönderi atmıştı. Elinde bir tane papatya vardı ve gülümseyerek ona bakıyordu. Arkasında ise batmakta olan bir gün batımı manzarası vardı. Altına Can Ozan - Kalbimden Tenime şarkısından bir söz yazmıştı.

"Onu çok sevdiğim her halimden bellidir aslında.
Bunu hep saklasam da..."

Gönderme yaptığı apaçık ortadaydı, birini seviyordu. Belki de Bilge'nin dediği doğru değildi. Boşu boşuna ümitlenmemeliydim yoksa bu işin sonunda ben üzülecektim.

Otobüs gelmişti, fotoğrafı beğenerek hızlıca instagramdan çıktım ve kartımı basarak boş bir koltuğa oturdum. Tekrardan kulaklıklarımı devreye sokmuştum. Efe'nin gönderisinden sonra aklımda Kalbimden Tenime şarkısı kalmıştı. Onu dinlemek istediğimi düşünerek açtım.

Aslında bu şarkı birnevi benimde Efe'ye olan hislerimi anlatıyordu. Benimde onu sevdiğim her halimden belli oluyordu, ama bunu gizlemek zorunda hissediyordum. Çünkü ben bile kendimden emin değildim.. Acaba sevdiği kız benden çok mu güzeldi? Zaten güzel olmadığımı biliyordum ama ne bileyim işte. İnsan ister istemez düşünüyordu.

Yanımda tanımadığım biri oturuyordu fakat birden kalkmıştı. Dikkatim oraya çekildiğinde tanımadığım kişinin kalkıp yanıma onun oturması bugünün en güzel gelişmesi olabilirdi. Kıvırcık saçlarıyla ve mükemmel gülüşüyle harika bir sabah başlamıştı sanki anında. Çocuğu kaldırıp kendisi oturmuştu. O çocuğu da buna nasıl ikna etmişti inanın buna dair bir fikrim yoktu.

"Günaydın kıvırcık kraliçe."

Bana her kıvırcık kraliçe dediğinde karnımda binlerce kelebek, adeta arı kovanındaki arılar misali koşuşturuyordu. Bana ettiği her iltifat duraksatıyordu beni. Bir süre mükemmel yüzünü izlemekle meşgul oldum. Bana dese de kendi kıvırcıklarının farkında değildi. Keşke benim gözümden görebilseydi.

"Günaydın Efe." dedim zorlanarak. Nasıl bu kadar kısa sürede böyle duygular hissedebilirdim? Üstelik kesinlikle kimseye böyle bir şey hissetmeyeceğimi düşündükten sonra. Kendime inanamıyordum.

Aşk bir kumardı. Ya sevilirdiniz ya sevilmezdiniz, garantisi yoktu. Gerçek aşk mı yoksa geçiçi bir aşk mı bilemezdiniz. Üzülebilirdiniz de, hayatınızın en mantıklı kararını da vermiş olabilirdiniz. İkisinden de emin değildim fakat bildiğim tek bir şey vardı, o da bu duyguların çok güzel şeyler olduğuydu. Sonradan hissedeceklerim pek umurumda değildi. Şuan hissettiklerim her şeye bedeldi.

AŞK EN NİHAYETİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin