13. bölüm: ''beş dakikaya oradayım.''

26 3 0
                                    

Hoş geldiniz dostlarım :)
Başlayalım tam gaz bölüme madem🫠




Müzik: Fikri Karayel - Yol





^^^





Meyra Atilla

Bugün cumartesiydi. Koca bir sınav haftasının ardından üzerimdeki o yorgunluğu ciddi anlamda hissediyordum. Hele coğrafya sınavına bir girişim olmuştu bir de çıkışım..

Notlarım mükemmel olmasa da fena değildi, tabi coğrafyadan on sekiz almam iç açıcı bir durum değildi, orası ayrı konu. Ama yapacak bir şeyim yoktu, Efe aynı matematiğe çalıştırdığı gibi coğrafyaya da çalıştırmıştı ama benim için durumlar değişmemişti. Coğrafya anlamıyordum. Düşünün, matematik bile anlıyordum ama coğrafya kafama girmiyordu.

Bunların dışında bir sorunumuz vardı, Bilge ve Nisa beni dışarı çağırıyordu fakat annem beni asla salmıyordu. Üstelik tek sorun bu da değildi. Bugün benim doğum günümdü ama hatırlayan kimse yoktu! Annem doğum günü hazırlıklarımı yapacağına notlarımın berbat olduğunu söyleyip duruyor ve sabahtan beri evde iş yaptırıyor, dışarı çıkartmıyordu.

Şuan maalesef ki cam siliyordum. Şaka yapmıyordum, cam siliyordum!

İlk başta anneme beceremeyeceğimi söylemiştim ama itirazlarımı asla kabul etmemiş ve bezi elime tutuşturmuştu. Şuan tek dileğim camdan düşmemekti. O yüzden sildiğim yerlere de bakma gereği duymuyordum.

Bilge'yi arayıp annemin beni dışarı salmadığını, beni beklemeden gitmelerini söylemiştim. Olduğum duruma üzülerek telefonu kapatmıştı. Doğum günümü bile kutlamamıştı vicdansız! İnsan bir ısrar ederdi, olmadı annemi ikna etmeye çalışırdı!

Ufaktan dengemi kaybettim ve düşeyazdım. Anlık kalp kriziyle bir süre hareketsiz kaldım. Ölmediğimi fark ettiğimde derin nefesler verdim. Yok arkadaş, bu işler bana göre değildi! Kendi evime çıktığımda camları silmek için annemi çağırırdım artık.

Asık suratımla işime devam ederken telefonuma gelen bildirimle gözlerim koltuğun üzerine kaydı. Annemin mutfakta olduğunu hatırladım ve camdan inip telefonuma baktım.

Efe: Beş dakikaya oradayım.

Okuduğum mesaj halisülasyon muydu yoksa gerçek miydi? Burada ne işi vardı! Gelse bile annem bırakmazdı! Hemen aceleyle klavyeyi tuşladım.

Meyra: Hayır sakın! Ne işin var burada senin ya?

Efe: Meyra durumu biliyorum. Sen sadece hazırlan ve beni bekle, ben halledeceğim. Yalnız bir isteğim olacak.

Meyra: ?

Efe: Bir sırt çantasına defter kitap koyarsan planım daha güzel işleyebilir..

Planı çaktığımda sinsice gülümseyerek telefonun ekranını kilitledim.

Annemin radarına yakalanmamak adına parmak uçlarımın üzerinde odama koşmaya başladım. Aceleyle başımdaki tülbenti - annem vermişti, duruma iyice adapte olabilmem içindi sanırım - kafamdan çıkardım. Pijamalarımı da üzerimden attığımda dolabımın karşısına geçtim.

Beyaz kot şortumu ve kırmızı tişörtümü üzerime geçirdim. Tişörtü şortumun içine soktum. Saçlarımı salık bıraktım. Makyajla işim olmadığından sadece saçlarımı taradım.

AŞK EN NİHAYETİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin