19. bölüm: ''daha çok görüşeceğiz.''

25 2 0
                                    

Hoş geldiniz dostlarım!
Haydin geçelim bölüme :) 💛



Müzik: maNga - Dursun Zaman





^^^






Efe Berent

Umut'un sözleriyle hareket edemedim bir süre. Meyra hızlıca bana dönüp "Koş, hemen bakalım!" diye seslense de donup kaldığım için tepki veremiyordum. 

Annemle babam iki senedir yan yana gelmiyorlardı. O ikisinin yan yana gelişi aynı cümlenin içinde bile saçma geliyordu artık.

"Efe hadisene ne bakıyorsun boş boş, yanlarına gidelim koş!" Umut da seslenince yerimden hareket ettim ve içeriye koşar adımlarla ilerledim. 

Annemle babamı birbirlerine bağırırken gördüğümde seneler önceki sahne gözlerimin önüne geldi, sanki değişen tek şey zamanmış gibiydi. "Sen ne hakla benim evime geliyorsun? Kimsin sen?!" 

Annem babama sesi tükenircesine bağırırken beni gördüğünde duraksadı. Aynı şekilde Adnan da.

"Oğlum.." dedi annem sessizce. Hiçbir şey düşünmeden tek sorduğum şey "Anne sen ne zaman döndün Bursa'dan?" oldu.

Annem yanıma yaklaştı. "Bugün döndüm. Evde seni bulamadım, kaç kere aradım açmadın. Bende merak edip mecburiyetten buraya geldim. Belki o biliyordur diye." dedi Adnan'dan bahsederek.

Bizim dışımızda başka kimin olduğunu merak ederek etrafıma bakındım. Meyra, Umut, Murat hemen yanımdaydı fakat bütün bahçe dönmüş burayı izliyordu. "Anne eve gidelim mi, konuşuruz her şeyi?"

"Ondan önce bu adam neden evime geldiğini açıklayacak." Sonra tekrar bana döndü. "Evimize gelmiş söylemiyorsun ve ben bu adamdan öğreniyorum. Ayrıca senin burada ne işin var? Bu adamın evinde hiçbir şey olamamış gibi partiliyor musun Efe?"

"Anne.."

"Ben çağırdım." Murat'ın sesini duymamla benle beraber herkesin bakışı ona döndü.

"Ne bakıyorsunuz oğlum yalan mı?" dedi bize. Ardından anneme döndü. "Ben çağırdım Elif Abla. Doğum günüm benim bugün. Efe'nin de burada olmasını istedim." 

Herkes susmaya devam ederken Murat konuşmaya devam etti. "Ayrıca babamın geleceğinden haberim yoktu, doğum günüm olduğunu şuan öğrenen bir adamın partimde ne işi var değil mi?"

Adnan "Murat.." dediği anda Murat "Bırak Allah aşkına ya!" dedi alayla. "Bu sefer ne uyduracaksın çok merak ediyorum."

Adnan konuşmayınca Murat devam etti. "On dokuza girdim bugün. Yaşımı falan da bilmiyorsundur diye söyledim, yanlış anlama."

Gözlerinin dolduğunu gördüğümde canımın acımasını engellemeye çalıştım. Gururumu kırıp yanına gidebilseydim sarılırdım sıkı sıkı. Bir doğum günü daha berbat geçmişti, yine babam yüzünden.

Yanımızdan ayrılıp hızlıca merdivenleri çıktı ve gözden kayboldu. Son kez Adnan'a tiksinircesine baktıktan sonra Murat'ın peşimden merdivenlerden çıktım. Odasına girip çift kişilik yatağının ucuna oturdu ve göz yaşlarını akıtmaya başladı.

Onu ilk defa ağlarken görmüyordum ama ilk defa bu kadar çaresiz ağlarken görüyordum.

Gidip yanına oturdum. Bana bakmıyordu, yerden bakışlarını çekmiyordu. Eskiden ağlasa bile bir çözüm yolu bulan Murat, bu sefer bulamıyordu. Çünkü yoktu, olduramıyordu.

"Neden?" dedi hıçkırıklarının arasından. Sessizce ona döndüm. "Neden böyle olmak zorunda Efe? Neden bu kadar değersiz hissediyorum kendimi? Bu kadar mı sevilmeyecek bir insanım ben?"

AŞK EN NİHAYETİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin