33. bölüm: bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur..

21 2 0
                                    

Hoş gelmişsiniz sevgili yârilerim! 🫶🏻




Müzik: Simge - Yankı




^^^




Meyra Atilla

Size yemin ediyorum bitkisel hayatta gibiyim. Bu nasıl bir hayat ya? Bu ne kepaze bir yaşam?

Kardeşim olacak o Görkem beni uyuz etmeye yeminli doğmuş, annem beni azarlamaktan başka bir şey bilmiyor, Efe ile ayrıyız, Emir Efe'nin haklı olduğunu savunup bana bir sürü hakaret yağdırdı ve bunlar yetmiyormuş gibi Emir yüzünden Bilge de bana küsmüştü. Kafayı yiyecektim!

Dün yaşanan her şey sanki şuan kafamda tekrarını yaşıyor gibiydi. Ne düşüneceğimi bilemiyordum. Üstelik Efe'nin neden uzaklaştırma aldığı da bende merak konusuydu. Ne yapmıştı acaba salak...

"Meyra, şu siyah zeytini uzatsana."

Kafamı kaldırdım ve kahvaltı masasındaki Görkem'e gözlerimi devirdim masadaki zeytin kasesini alıp uzatırken. "Bir doy artık be! Ben çatladım burada!"

Dik dik baktı. "Lokmalarımı mı sayıyorsun lan mal! Sana ne, istersem akşama kadar yerim, ashabımı bozma benim!"

"Bozarsam ne olur?" dedim diklenerek. Tabi annem de müdahale etmekte geç kalmamıştı. "Meyra!" Ona döndüm sinirle. "Ay ne var anne? Hep bana laf ediyorsun biraz da oğluna bak!"

"Kızım.." dedi annem iyice bana dönerek. "Ortada bir şey yokken sürekli kavga çıkarıyorsun. Çocuk sadece zeytin istedi senden. Hayır, bir şeyin var belli. Anlat diyorum anlatmıyorsun da.. Bari Görkem'e patlama."

Dirseğimi masaya dayadım ve şakağımı avucumun içine yasladım. "Yok bir şeyim." Diğer elimle kafamı kaşımaya başladım. "Okula gitmeyeceğim ben bugün."

Annemin kaşları çatıldı anında. "Sebep?" Baygın gözlerle baktım ona karşı. "Devamsızlık hakkımı kullanmak istiyorum anneciğim. Bir sorun mu var?"

Gözlerini devirdi. "Devamsızlığın kaç?"

"Üç buçuk gün."

"İyi gitme madem." dedi annem masadan kalkıp kahvaltılıkları toplamaya başlarken. Saat sabahın yedi buçuğuydu. Zaten afyonum patlamamıştı. En iyisi gidip güzel bir uyku çekmekti.

Babam mühendisti. İşinden dolayı bir haftalığına yurt dışına çıkmıştı. Nereye gittiğini sorduğumda Azerbaycan cevabını alıp hee tamam o zaman, orası hiç benlik değil, sen güle güle git gel demiştim. Eğer Avrupa'da bir yer falan olsaydı babama ayak bağı olmayı umursamaz peşine takılırdım, ama nafile..

Masadan kalktım ve odama doğru gitmeye yol alırken annemden o kutsal cümleyi duymuştum. "Meyra ders çalış kızım."

Bıkkınlıkla anneme döndüm. "Anne bana yapacağım şeyleri söyleyip durma, kendimi boğacağım en sonunda! Bütün yapma hevesim kaçıyor!"

Yüzünü ekşitti. "Aman be, tamam bir şey demedik." Ardından Görkem'e döndü. "Sen çalış bari." Sonra ikimize de bakmaya başladı. "İkinizden de bir cacık olmayacak galiba, ümidimi kesmeli miyim artık, nedir.."

Sonra mutfağı toplamaya devam etti. O sırada bizde Görkemle birbirimize baygın bakışlar atmaya başladık. Bıktım Allah'ım sabır ver!

"Valla benden olur da, Meyra'yı bilemiyorum anne."

Annem ikimize dönerken işaret parmağımı Görkem'e doğrultup anneme baktım. "Bak görüyorsun oğlunu! Bu bana böyle sataşmasa ben ona laf atmam zaten."

AŞK EN NİHAYETİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin